Günlerdir, haftalardır süren tiyatro nihayet dün sona erdi..
Gerçek tiyatroculara rahmet okutan tiyatrocularımız "ve perde" dedi..
O perde kapandı, halkımız oylarıyla en iyi tiyatrocu seçmek için sandık başına gitti..
Şu satırların yazıldığı saatlerde oy kullanma işlemi devam ediyordu..
Ama sonuçlarla ilgili benim tahminlerim vardı ve 6 Şubat'tan başlayarak değişik tarihlerde bu sütunlarda o tahminini yazmıştım..
Tiyatro dediğime şaşıracaklar olacak..
Bana göre gerçekten tiyatroydu..
Baylar bayanlar, en güzel oyunu sahneye koymak, en iyi performansı sergilemek için büyük mücadele verdiler..
Haklarını yememek lazım..
Onları izlerken, ölmüş tiyatrocularımız mezarlarından kalkıp bu tiyatrocuları izlediklerini, yaşayan tiyatrocularımızın da şapka çıkardıklarını düşünüyordum..
O ne vaadlerdi öyle..
Ahalinin gözünün içine baka baka, bugünden itibaren unutacakları ne kadar söz varsa verdiler..
Sadece seçim bildirgesinlerine koydukları vaatleri değil, kalabalıkları görünce akıllarına gelen vaatleri irticalenen sıraladılar..
Kimi aynı anda hem Türkçü, hem demokrat, hem ülkücü, hem liberal, hem kürtçü olmayı başardılar..
Kimi aynı anda hem sosyal demokratlara, hem Türk milliyetçilerine, hem Kürt milliyetçilerine selam gönderdiler..
Hepsinin de Allahı var, rollerini çok iyi oynadılar..
Ama, şahsen ben, en az altı ay daha siyasal tiyatro izlemek istemiyorum..
***************
MHP Seyhan'ın vurdumduymazlığı
MHP Seyhan İlçe Örgütünün vurdumduymazlığı ve keyfi uygulaması nedeniyle 3 seçimdir bizim ailenin yarısı oy kullanamıyor..
Dolayısıyla demokrasi görevini yerine getiremiyor..
MHP Seyhan İlçe başkanlığı ilk yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde büyük oğlumu sandık görevlisi yazmıştı..
Bunu da sandığın başına oy kullanmaya gittiğimizde öğrenmiştik..
"Bir yanlışlık olmuştur" diye düşünüp üstünde durmamıştık..
Sonra, geçen yılki referandumda aynı durumu yaşamıştık..
Yine sandık görevlileri, MHP'nin bir başka sandıkta görevli yazması nedeniyle oy kullandırmamıştı..
İşte o zaman, hem Seyhan İlçe Seçim Kurulu'na, hem de MHP Seyhan İlçe Başkanlığına giderek itiraz etmiştik..
O dönem muhatap olduğumuz, ikinci başkan olduğunu söyleyen şahıs yaptıklarını normalmiş gibi kabul eden tavır sergilemiş, YSK'dan çıkardığımız görevlendirme belgesinin fotokopisin alarak, bundan sonraki seçimlerde yazmayacaklarını söylemişti..
Dün yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde bu kez iki oğlumu birden sandık görevlisi yazmışlar..
Seyhan İlçe Seçim Kurul önceki itirazımızda olduğu gibi topu MHP Seyhan İlçe Başkanlığına attı..
Bende cumartesi günü MHP Seyhan İlçe Başkanlığına giderek neden yazdıklarını sordum ve yaptıklarının yanlış olduğunu dile getirdim..
Muhatap olduklarımdan ilçe sekreteri olduğu söylenen beyefendi, aynı geçmişteki ikinci başkan gibi yaptıkları usulsüz, hukuksuz uygulamayı savundu..
Onlar yazarmış, bizler de itiraz edermişiz..
"Pazartesi gelseydiniz değiştirebilirdim, şimdi bir şay yapamam" dedi ve yasal yollara başvurma hakkımız olduğunu da ifade etti sağolsun..
Sandık listelerini hazırlamakla görevli olduğu belirtilen Muhammed adlı bir başka yönetici kendilerine gelen listelere göre sandık görevlilerini yazdıklarını söyledi..
Benim ısrarla söylediğim; ne benim, ne de oğullarımın MHP ile uzaktan yakından ilişkimiz olmadığıydı..
TC numaralarının nerden elde ettiklerini merak ediyorum ve bunu MHP yöneticisine de sordum..
Neyse uzun konuşmalardan sonra ellerindeki listeye "Görev istemiyorlar" notu düştüler..
Ama, bundan sonraki seçimde bir kez daha aynı usulsüzlüğü ve hukuksuzluğu yapmayacaklarının garantisi yok..
Bu usulsüz ve yasalara aykırı görevlendirmelerin ikisinde MHP Seyhan İlçe başkanı Baha Murat Bener..
Dolayısıyla bu usulsüz işlemin sorumlusu da onun olması gerekiyor..
Sayın başkandan, MHP üyesi olmayan, hatta partiyle en küçük bir bağlantıları olmayan kişilerin TC numaralarını nasıl elde ettiklerini, neye göre sandık görevlisi yazdıklarını ve itirazlarımıza karşın ısrarla bu durumu sürdürdüklerini açıklamasını bekliyorum..
Sandık görevlililerinin nasıl belirleneceğini günlük siyasetle uğraşmasak da o listeleri yazanlar kadar biliyoruz..
Ve yaşadıklarımız, aile olarak oy kullanmamızın ve demokratik bir görevimizi yerine getirmemezin MHP tarafından bundan sonraki seçimlerde de engelleneceği kuşkusunu yükseltiyor..
Sanıyorum, bu durumu önlemek için, ilçe sekreterinin tavsiyesi uyarınca, köklü çözüm bularak bu tür sürprizleri yaşamamak için yargıdan acilen karar mı çıkartmak zorunda kalacağız…
MHP ilçe Başkanı'nın da tavsiyesi bu yönde acaba?…
****************
Süleymancılarda seçim çatlağı
Meral Akşener ve İy Parti, hesap ettikleri gibi MHP'yi parçalayamadı ve hayal kırıklığına uğradı ama bir dini cemaati paramparça etmeyi başardı..
Akşener ekibi, ne kadar Meral Hanımın ve partisinin Türkçü, Kürt milliyetçisi olduğu yolunda propaganda yapsa da, Türkçü kesim ile MHP tabanında bekledikleri karşılığı alamadı..
MHP'de çatlak yaratma projesi başarısız olsa da Süleymancılar olarak bilinen cemaatte ciddi bir çatlağa neden oldular..
Partinin yöneticilerinin Türk milliyetçilerinin dışında cemaatlerde de sürdürdüğü çalışmalar sonunda, Süleymancılar'ın İstanbul yönetiminden bir grup, cemaat üyelerinden Meral Akşener ve İyi Parti'ye oy kullanmalarını istedi..
Talimatın, tüm cemaat üyelerine ulaştırıldığının internet üzerinden geri dönüşle teyit edilmesi de isteniyordu..
"İstanbul Sekreteryası", Akşener ve İyi Parti"yi destek emrinin "Muhterem Büyük"ten geldiğini de özellikle vurguluyordu..
Ancra, "Muhterem Büyük" anında İstanbul Sekreteryasını yalanladı..
Süleymancılar cemaatinin lideri, cemaatin kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan"ın en büyük torunu Mehmet Beyazıt Denizolgun ve oğlu Fatih Süleyman Denizolgun yayınladıkları "beyanat" ile Akşener ve İyi Parti'ye destek iddiası ve talimatını yalanladı..
Geniş açıklamalı beyanatın bir bölümünde, "İstanbul Sekreteryası"nın kararından, "Maalesef, 22.06.2018 tarihinde cemaatin merkezi yönetiminden tüm kurslara, bölge temsilcilerine gönderilen tamim de oy verilmesi istenen parti ve kişiyi gören, duyan hocalarımız, ihvanımız ve cemaatimizin kahır ekseriyeti çok büyük hayal kırıklığına uğramış olup, çok büyük hayretle derinden yaralanmış ve üzülmüştür" diye sözedildi..
AKP'nin hizmet ve icraatlarıyla milletin partisi olduğunu kanıtladığını belirten baba oğul Denizolgunlar, seçimde cemaatin cumhurbaşkanlığında Recep Tayyip Erdoğan'ı, milletvekili seçimlerinde de AKP'yi destekleyeceğini açıkladı..
Görüleceği üzere, MHP'de arzu ettiği çatlağı yaratamayan Meral Akşener, Türkiye'nin en kapalı cemaatlerinden birini çatlatmayı başardı..
Baştka İstanbul olmak üzere diğer illerdeki Süleymancılar nasıl oy kullandı bilmiyorum..
Ama, Adana'daki başta MHP'den belediye başkanı, belediye meclis üyeleri, üye, delege olan cemaat üyeleri nasıl oy kullandı merak ediyorum..
"Muhterem Büyük"ün talimatını mı yerine getirdiler yoksa "İstanbul Sekreteryası"nın talimatını mı?…
*************************
Türklüğün büyük kaybı
Türk dünyası muhteşem bir evladını daha bugün sonsuzluğa uğurlayacak..
Dünya Türklüğünün özgürlük mücadelesinin kahramanlarından Şirzat Doğru önceki gün uçmağa vardı..
Bugün ebediyete uğurlanacak..
Şirzat Doğru, Türk dünyasının yiğit evladı, Kazak özgürlük mücadelesinin sembolu Osman Batur'un ahfadından olan Şirzat Doğru büyüğümüz İzmir Kemalpaşa Alaş Kımız Çiftliği'nin de kurucusuydu.
949 yılında Doğu Türkistan'dan başlayan 18.000 kişinin katıldığı 5 yıl süren Büyük Kazak Göçü içinde Türkiye'ye gelen (1949) ; 84 yıllık yaşamı içinde başta Kazak Türkleri'nin kültürü olmak üzere dış Türkler'in kültürlerinin yaşatılması; Türk Dünyası'nda Dostluk, Kardeşlik, İşbirliğinin geliştirilmesi konusundaki örnek çalışmaları ile Türk Dünyası'na gönül verenlerin gönüllerinde taht kurmuştu..
Yeri Tanrıdağı olsun…
CENAZE KALKIŞ PROGRAMI
25.06.2018 saaat 10.00-11.00 İzmir Kemalpaşa Kımız Çiftliği Otag'da son ziyaret
25.06.2018 Balçova Yeşil Camii'nde Öğle namazını müteakiben cenaze namazı
İRTİBAT TEL: 0 (505) 70620 82 ( Dr. Fadıl ÜNAL)
:0 (532) 234 66 55 ( Abılayhan DOĞRU )
:0 (536)577 67 57 (Çolpan GÜRKAN)
MAİL ADRES: [email protected]
*************************
Soylu'dan muhteşem müjde
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yıllardır Suriyeli mültecilere ayrıcılık yapan Türkiye Cumhuriyeti'nin artık yüzünü Türk dünyasına döndüğünün müjdesini verdi..
Soylu'nun, Doğu Türkistan Türklerine yerleşme izni verileceğini açıklaması büyük bir adım, biz Türkçüler için muhteşem bir müjde..
Yıllardır, Suriye ve Irak'tan gelen mültecilere gösterilen ayrıcalık, Orta Asya'dan gelen Türk kardeşlerimizin üvey evlat muamelesi görmesi içimizi sızlatıyordu..
Türkçüler açısından kanayan bir yaraydı..
Soylu'nun Avrasya Türk Dernekleri Federasyonu'nun desteğiyle Doğu Türkistan Teşkilatları Birliği'nce düzenlenen Türkistanlılarla Bayramlaşma Buluşması'nda yaptığı konuşma bu yaramızı hafifletti..
Soylu'nun, “Şunun altını çizerek söylüyorum; Hiçbir çocuğunuzun Türkiye’de eğitim sorunu olmayacak. Hiçbir çocuğunuzun Türkiye’de diploma sorunu olmayacak. Burada yaşayan, güvenliği konusunda gerekli tahkikatları yaptığımız tüm kardeşlerimize ilk önce geçici ikametgah vereceğiz ve onları ‘Bu ülkede acaba ne olacağım?’ diye bir endişeden kurtaracağız. Burada birçok Türki kardeşlerimiz var. Sadece geçici ikamet değil, insani ikamet, uzun süreli ikamet konusunda da sonuna kadar yanınızda olduğumu ve bütün sistemi harekete geçireceğimi bilmenizi istiyorum" şeklindeki sözleri Türkiye'nin artık Türk dünyasının gelen soydaşlarına farklı bakacağını gösteriyordu..
Hatta Doğu Türkistanlı kandaşlarımız başta olmak üzere Orta Asya'dan gelen kardeşlerimizin soylarının Türklüklerinin ayrıcılıkları olacağını da Soylu'nun "TÜRK TOPLULUKLARINDAN GELENLERLE YABANCILARA AYNI MUAMELE ORTADAN KALKACAK
Burada bir söz daha veriyorum. Türk topluluklarına mensup olan kardeşlerimizle yabancıların göç idarelerinde aynı muamele yapmalarını ortadan kaldırıyoruz. Önümüzdeki haftadan itibaren Göç İdaresi’ne gittiğinizde bilesiniz ki kimliğiniz ve soyunuz önceliğiniz olacaktır. Bütün arkadaşlarımız, ben dahil emrinize amadeyiz. Bu topraklar sizindir. Anadolu sizindir" şeklindeki sözlerinden anlıyoruz..
Soylu'nun şu sözleri de önemli: “Biraz önce Göç İdaresi Genel Müdürümüzü aradım ve tek bir tek şey söyledim. ‘Sistemi kuruyorsun ve bundan sonra bana bir tek kardeşimden herhangi bir şikayet gelmemesini sağlıyorsun.’ Çocuklarınız çocuklarımızdır, bize emanettir, bizim sınavımızdır. Söylediğim sözler sadece bir başlangıçtır. Elimizde ne varsa, ne yapılması gerekiyorsa yapacağız.”
Kanayan yarımızı durduran, yüreğimizdeki koru sündüren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya teşekkürler..
Kim Türklüğe hak ettiği ayrıcalığı gösteriyorsa, Göktengi ondan razı olsun!...