Her insan lider olamıyor. Liderlik, önderlik ettiğin toplumu arkandan sürüklemek öyle kolay değil.
Siyasetçi iseniz doğru zamanda doğru kararları vererek kırmadan, dökmeden süreci götüreceksiniz.
Ne zaman ki etrafınızla geçim edemez hale gelirsiniz. O zaman siyaseten erimeye başlarsınız.
Aslında bunlar bilinen şeyler. Ne yazık ki koltuğa oturanların etrafındakiler koltuk sahibine ‘Padişahım sen çok yaşa’ demeye başlarlar. Kantarın topuzu da böylelikle kaçar.
Yerel siyasetçilerle daha çok müşerref olduğumuz için bugün sizlere yerel siyasetçilerin koltuklarına yapışmalarına ait bazı önemli bilgileri aktarıp sonrasında da yorum yapacağım.
Yazımın başlığını ‘4 yıl kapandılar, 5.yıl açılacaklar’ diyerek attım.
Bahsettiğim kişiler yerel belediye başkanları…
4 yıl boyunca basın ile olan diyalogları hiç yok denecek kadar az olan belediye başkanları var bu şehirde.
Daha kapılarını açıp, içeriye girerek ‘merhaba’ demedikleri basın kuruluşları var bu belediye başkanlarının.
Bunu yapar iken de kendilerine yakın olan yayın organlarını KABE gibi tavaf edenler de var elbette.
4 yıl yattılar. Şimdi seçim sattı mahalline girildi.
Bakın görün, yarın yola çıkacaklar. Bir şeyi bahane ederek ‘merhaba’ deme ihtiyacı duyacaklar.
Siyasetçi kimlikleri oldukları içinde bir şekilde bu ayıplarına mazeret bulacaklar, mazeretleri de pişkinlik yapacaklar.
Bütün bunları geçmiş yıllarda yaşadık. Bugün de yaşıyoruz. Yarın da yaşacağız.
İsterler ki her dönem kendilerine biat edilsin ve haklarında hep güzel şeyler yazılsın.
Serde vardır böyle duyguları.
5.yıla girince de ateş bacayı sarar. Sonrası malum…
Belediyenin kaynaklarını kimlere nasıl aktardıklarını kimsenin sormadığını biliyor olacaklar ki böyle davranıp sonra da geldikleri yere geri dönerler.
Geriye dönük tüm belediye başkanlarına bir bakın isterseniz.
Hangisi yaptığı uygulamalardan dolayı hesaba çekildi ve hesap vermek durumunda kaldı?
Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdır.
Hesap verenlere ne oldu?
Korkmayın ben söyleyeyim.
Koltukları gitti ama yaptıkları yanlarına kar kaldı!
Hal böyle olunca da basın kuruluşlarının kapısını çalmalarına, onlara selam vermelerine ne gerek var!
Hatta ellerinden gelseler uzak durmaya çalışırlar.
Gün gelir ihtiyaç duyar iseler de gereğini yaparlar!
Zihniyet değişmedi ve değişmeyecek. Durum böyle olunca da 5.yıl uyananlara da bizim de söyleyecek elbette sözümüz olacak.
O günü de biz bekliyoruz.
Kim üzerine alınır ise alınsın ama belediye başkanı olmuşlar ama beşeri münasebetleri ve insani ilişkileri sıfır olan o kadar yerel yönetici var ki, ne siz sorun. Ne de ben söyleyeyim.
Keser döner sap döner, bir gün hesap döner.
Hesap günü görüşmek ümidiyle.