Haktan ve adaletten ayrılanların sonunun ne olduğunu yaşayarak gördüğümüz günümüzde vicdan duygularının da rafa kaldırılmış olmasının üzüntüsünü yaşıyoruz.
Adaleti dağıtanların adil olmaması, adil olmadıklarına da cumhurun inanması ne acı bir olay değil mi?
Türkiye’de son dönemlerde yapılan anketlerde adalete olan güvenin tamamen ortadan kalkarcasına inişe geçmesinin yanında insanların vicdanlarının da yok oluşu asıl büyük tehlike olarak karşımızda duruyor.
Radara yaklaşınca hızını azaltanlara ceza yazamayan yetkili kardeşlerimiz kendilerince bir çözüm yolu üretmeye başlamışlar. Araçların son beş dakika içerisindeki hız ortalamasına göre ceza yazılacak diyerek bir sav ortaya atıldı.
Ne kadar doğru bilmiyorum. Şayet bu doğru ise vay memleket insanının başına gelene.
Her insanın başına bir trafik polisi dikmek mümkün olmayınca sanırım bu uygulamaya başlama ihtiyacı duyacaklar. Bana göre tehlike kapıda!
Drone ile yapılan uygulamalar görüldüğü kadarıyla iyi gelir getirince(!) emniyet yetkilileri de çözümü daha fazla gelirde bulunca bu uygulamaya gitme ihtiyacı hissedecekler diye düşünüyorum. Uygulamanın alt yapısı var mı? Gerçekten böyle bir uygulama söz konusu mu bilemem ama konuşuluyor olması dahi insanları tedirgin etmeye başladı.
Bu insanlara nefes aldırmamak demektir. Ağır ekonomik koşullar altında ezilen yurttaşın bir de cezalar ile bıkması, yok olması anlamına gelir ki hiç de iyi bir davranış şekli olmaz.
Memura, emekliye, işçiye, köylüye ürettikleri ve kazançları ile ilgili verilen zam oranlarının gülünç miktarlarda gezdiği bir ortamda ceza defterini eline alarak kılıç gibi insanların başının üzerinde tutmak demek, hakkın ve hukukun tamamen çiğnenerek insanların da vicdanların artık rafa kaldırılmasını hızlandırır, artırır.
Bunu kime sorar iseniz sorun böyledir. Çıkan sonuç maalesef bu olur.
Trafik cezalarına yüzde 200 oranında zam yapılarak katlanmasının bir anlamı var mı? Bunu gelir kapısı olarak görmekten başkaca bir yorum ortaya çıkar mı?
Adalet ve vicdan nurlar içinde yatsın…
Bir de üzerine Fatiha okuyalım ve cenazeyi böylelikle kaldıralım isterseniz!
Allah rahmet eylesin! Der gibi…
Ben toplumun halen değer yargılarının olduğuna inananlardanım. Bu nedenle yönetimi elinde bulunduranların bu insanları düşünerek hareket etmeleri gerekiyor.
Ceza ile korku ile baskın tutulan davranışlar ile hareket edilmez. Edilir ise bir yere gelir patlak verir bütün her şey…
Trafik cezaları konusunda el insaf diyorum.
Adana-Ankara yolu üzerinde 4 kez radar uygulaması yaparak insanlardan para tahsil etmenin de izahını ‘sizlerin canını düşünüyoruz’ diyerek yorumlayanların hiç de samimi olmadıklarına inananlardanım.
Bu kadar adaleti ve vicdanı rafa kaldırmanın hiç ama hiç anlamı yok diyelim ve yazımıza nokta koyalım.