Siyaset yaparak halkın umudu olanları insanların huzuruna getirip onlarla buluşturduğumuz gibi siyaseten balon olup uçanları da bilmek gerekiyor. Bilmek gerekiyor ki, bir sonraki seçimlerde onların ‘müzmin aday’ olarak her taşın altından çıkmalarının önüne geçilmesi gerekiyor.
Maalesef diyorum bu tür balon olup uçanlara da her dönem birileri sahip çıkıp ‘zaten bizim parti olarak aday bulmamız mümkün değil, gel bizden aday ol’ diyorlar. Onların aradığı da körün aradığı misali ‘bir göz…’
Balıklama atlıyorlar.
Seçim döneminde birileri tarafından finanse edilerek seçim masrafları karşılanıyor. Birkaç araç giydirip kamuoyunun önünde aday olarak dolaşıyorlar.
Sandıktan çıkan sonuç ise bizim onlar hakkında düşündüklerimizi âdete doğruluyor.
Seyhan’dan aday olan Yıldıray Arıkan, Çukuova’dan aday olan Yalçın Akyol, Sarıçam’dan aday olan Celal Güven gibi isimlerden bahsediyorum.
Bir yerde siyaseten insanların kendilerini tercih etmediklerini bilecekler ve bir kenarda bence oturup gerekir ise genç siyasetçilere ağabeylik yapacaklar.
Lakin olmuyor işte. Duramıyorlar…
Baksanıza adamcağız 80 yaşını devirdi, hala yanlış yaptığını söyleyerek imkan bulsa bir yerden aday olmak için can atıyor. Aytaç Durak’tan bahsediyorum.
Balon olup uçanlar diye aldıkları oylar ile halkın kendilerine rağbet etmediklerini tespit ediyorum ve sonuçta ortaya çıkan görüntünün kendilerine zarar verdiğini söylüyorum.
Hoş, bizim söylediğimizi Adanalı söylüyor. Oy istemeye gittiklerinde bu isimlerin yüzüne ‘keşke aday olmayıp partini desteklemiş olsaydın’ diyerek uyarıyorlar. İşte orada seçmen zaten ‘sana oy vermeyeceğim’ mesajını veriyor. Sandıklar açılıyor, ortaya çıkan oy miktarı 2 bin, bilemediniz 4 bin…
10 yıl belediye başkanlığı yapmışsınız ve koca bir ilçeden 4 bin oy alıyorsunuz. Yazık oluyor size!
Belki de balon olup uçanları biz kendilerinden fazla önemsiyoruz. Onlar adına fazla rahatsız oluyoruz. Hani derler ya, neyi hak eder isen onu yaşarsın diye… Demek ki hak ettiklerini yaşıyorlar. Yoksa yılların ağırlığı olan belediye başkanlığı makamında oturacaksın ve sonrasında parti parti dolaşacaksın!
Akla ziyan değil mi?
Adanalılar’ın aslında bütün olup bitenlerden haberi var. Adana küçük bir şehir!
Bugün seçim sonuçlarını değerlendirmeye kalksanız içerisini dolduracak o kadar etken bulabilirsiniz ki, saymakla bitmez.
Durum böyle olunca da siyaseten kendisine zarar verenlerin de artık bu zarar vermelerine son vermeleri gerekiyor. Siyasetin rengi de, tadı da kaçıyor…
Onlara kucak açan partilere gelince…
Aslında doğruyu yaptıklarını sanıyorlar ama o partiler de biliyorlar ki bir şekilde partilerine zarar veriyorlar!
Ama öyle de oy alamıyoruz, böyle de… Hiç değilse oylarımızın oranı biraz yükselmiş olur diyerek kendilerini teselli ediyorlar.
Bir dönemin kudretlisi İstanbul Şişli’de DSP’den aday oldu da aldığı oy ile seçim mi kazandı?
Ne demek istediğimi anlıyorsunuz. Mustafa Sarıgül’den bahsediyorum. Sarıgül gibi o kadar örnek var ki Türkiye’de ve Adana’da…
Saymakla bitmez.
Bir seçim dönemi de böyle geçti. İnşallah bundan sonraki dönemlerde bu tür balon olup uçacaklar kendilerine dikkat ederler. Şahsen ben bu görüntüye üzülüyorum.