Dün buradan kaleme aldığım Adana Ticaret Odası Başkanlığı’nda yaşanan KAOS ile ilgili yazımdan sonra önemli sayıda arkadaşlardan olumlu tepkiler aldım.
Ticaret Odası’nın gidişatının kötülüğünden dolayı rahatsız olan o kadar çok sayıda insan varmış ki bende şaşırdım ve hayretler içine düştüm.
Yaptığım görüşmelerde edindiğim intibalardan bahsetmek istiyorum bugün sizlere. Ticaret Odası’nın meclis üyeleri ve yönetim kurulu üyeleri 3 ayrı görüşe sahip olmuşlar.
Birinci görüş sahipleri, Atilla Menevşe direk olarak istifa edip kenara çekilsin ve yerine yeniden başkan seçelim görüşündeler.
İkinci görüş sahipleri, Atilla Menevşe ile birlikte yönetim kurulu üyeleri de değişsin ve onların yerine de yeni isimler seçilsin görüşüne taşıyorlar.
En son görüş sahipleri de ‘bu iş kayyuma gider’ şeklinde görüşlerini netleştirdiler.
Sizin anlayacağımız her üç görüş sahibi yönetim kademesinde bulunan etkili ve yetkililer, ATO’nun bu şekilde gidişatının Adana’ya, odaya zarar verir noktasını aştığını ifade ediyorlar.
ATO ile ilgili asıl sıkıntı nedir biliyor musunuz? Aslında bu sıkıntı sadece ATO ile ilgili sıkıntı değil. Tüm meslek örgütleriyle ilgili sıkıntı.
ATO seçimlerine Sanayi Odası, Borsa başta olmak üzere herkes müdahil oluyorlar. Sanayi Odası’nın seçimi oluyor bu kez ATO ve Borsa müdahil. Yani ekipçilik oynuyorlar. Birbirlerine destek verip arkalarına da yalan yanlış tanımlamalarla kandırıp destek aldıkları siyasi iktidarla seçim kazanıyorlar.
Başlarına bir iş geldiklerinde de köşeye kaçıp kendi başlarını kurtarmanın hesabını yapıyorlar.
Atilla Menevşe aday olur iken destek verenler şimdi nerede? Bu sorunun yanıtını bulur isek aslında Adana’nın neden bu hallere düştüğünü anlarız.
Adana Ticaret Odası’nın Atilla Menevşe yönetiminden önceki başkanları dönemini bir gözünüzün önünden geçirin. Bu kadar bölünmüşlük hiç yaşanmadı o yönetimlerde.
O yönetimlerinde sıkıntısı oldu elbette. Zaten sıkıntıyı ortaya koyanlar bugün yok olup gittiler…
Adana’da tüm odalar siyasetin merkezinde. Bunun aksini söyleyen var ise her ortamda konuyu masaya yatırmaya ve tartışmaya hazırım. Hoş, sadece Adana’da değil odaların siyasetin merkezde oluşu…
Tüm Türkiye’de böyle. İktidar partisi ne istiyor ise Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği de onu yapıyor. Çünkü menfaat karşılıklı…
Gazeteci olarak bizler konuyu kamuoyu ile paylaştığımızda hemen bize de bir tamlamada bulunuyorlar ve yakıştırmalarını yapıyorlar. ‘Falanca insanın adamı…’
Gazeteci olarak bizim bir kişinin adamı olma imkânımız hiç olmadı ve olmaz da. Rahat olsunlar. Adamı olanların bugün kimleri nasıl sattıklarını aslında odalarda görüyor ve yaşıyoruz.
Yönetim kademesinde bulunanlar, karar verici mercide bulunanlar eğer Adana Ticaret Odası ile ilgili bir tasarrufta bulunacak iseler acilen bulunsunlar.
Yoksa bu işi KAYYUM’a götürüp teslim edecekler.
Hal ve gidişat buna doğru seyir ediyor. Bu arada küçük bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. Devasa bütçeyi yöneten yönetimin huzurunun kaçtığı aşikâr. Unuttukları bir şey var. Aidatlarını aldıkları ATO üyeleri de yöneticilerin yüzünden huzurları kaçmış durumda…
Tabi ki anlayanlara bu uyarımız…