İnsanların en acılı günlerinde bir de siz cenaze eziyeti çektirirseniz o vakit dinen de doğru yapmazsınız. İnsani olarak da doğru bir karar vermiş olmazsınız. Cenazeye eziyet çektirilir mi?
Yazarımız Oktay Erol’un dün köşe yazısına taşıdığı Kozan’da yaşanan ‘cenaze eziyeti’ olayından dolayı duyduğum rahatsızlığı siz kıymetli okuyucularımla paylaşmak istedim. Daha önce aynı konu yaklaşık 6 ay önce yine gündeme gelmişti. Nedense yetkili ve etkili isimler kulaklarının üzerine yattılar!
Temmuz ayının kavurucu sıcaklığında Kozan’da bir esnafın eşi hakkın rahmetine kavuştu. Cenaze akşamın geç saatlerinde hakkın rahmetine kavuştuğu için morga konulması gerekiyor. Sabah ise defin işlemi yapılacak elbette.
Kozan Devlet Hastanesi’nin başhekimi cenazeyi hastane morguna alamayacaklarını, bu görevin Adana Büyükşehir Belediyesi’nin görevi olduğunu söylüyor!
Hipokrat yemini etmiş Başhekimin tavrına bakın! Olacak iş değil vallahi…
Gerekçesi ne olursa olsun, bir cenazeye karşı böyle davranılmaz. Davranan kim olursa olsun kabul edilir bir davranış değildir bu. Başhekimin de böylesine ayak sürümesine karşı başta Adana Valisi Sayın Süleyman Elban olmak üzere İl Sağlık Müdürü Sayın Halil Nacar Beylere de buradan çağrıda bulunmak istiyorum.
Bir cenaze böylesine ortada bırakılır mı? Şehirde başkaca morgda yok. Ne olacak bu cenaze?
Cenaze sahipleri kara kara düşünürken Kozan Devlet Hastanesi Başhekimi sosyal medyada bir de paylaşımda bulunuyor. Hastane başhekimi paylaşımında “cenazeler için morg görevini yerine getirmekle yükümlü değildir. Az bir şey okuma yazma bilen herkes bu görevin büyükşehir belediyesinin görevi olduğunu bilir. 130 bin nüfuslu ilçede morg görevini yapmayan bir büyükşehir belediyesi var” diyor.
Senin işin siyaset değil Sayın Başhekim. Senin görevin doktorluk ve hastaneyi yönetmek!
Senin hastanende her hizmet dört dörtlük mü veriliyor? O kadar başarılısın ki el atmadığın bir tek konu bu vardı! Onu da becermişsin!
Başhekime sormak isterim. Bu cenaze senin ailenden bir kişi olmuş olsaydı, başına böyle bir şey gelseydi ne yapardın? Ne olurdu yani morga cenazeyi kabul etsen ölür müydün? Bir yeriniz mi eksik olurdu?
Ayıp vallahi. Kocaman bir ayıp…
Cenaze sahipleri ambülansa koyuyorlar cenazeyi, Adana’nın yolunu tutuyorlar. Adana’ya morga konulacak cenaze, sabah geri getirilecek Kozan’a…
Adana’daki hastaneler niçin cenazeyi şunun görevi, bunun görevi diyerek ayırt etmeksizin kabul ediyorlar? O hastaneler Sağlık Bakanlığı’na bağlı değil mi?
Yolda cenaze sahipleri İmamoğlu Devlet Hastanesi’ne uğruyorlar. İmamoğlu Devlet Hastanesi hiçbir zorluk çıkarmadan cenazeyi kabul edip morga koyuyor.
İmamoğlu Devlet Hastanesi de Sağlık Bakanlığı’na bağlı. Oradaki de başhekim!
Hipokrat, daha andının başında “andımı yeteneğim ve gücüm yettiğince yerine getireceğim” diyor; unutulma bunu Sayın Başhekim!
Adana Büyükşehir Belediyesi yetkililerine çağrıda bulunmak istiyorum. Kozan için morg sorununu çözmeyi düşünüyor musunuz?
Sayın Valim, Sayın İl Sağlık Müdürüm. Bu başhekim için ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Daha önce Halil Nacar Bey konuya müdahil olmuştu. Böyle bir sorun yaşanmayacağını söylemişti. Demek ki Kozan Devlet Hastanesi’nin başhekimi başına buyruk!
Yazık…
Niçin geriye gidiyoruz? Sorusunun yanıtı burada olsa gerekir.
Çözün artık şu morg sorununu…
Yoksa…
Toplumun sabrını taşırma noktasına gelirsiniz…