Hep söyleyip duruyoruz ya, millet kendini temsil edecek olan vekilini yine kendisi seçmeli diye…
Lakin parti liderleri bir türlü ön seçim konusuna sıcak bakmayarak mühür kendilerinde olunca bu yetkiyi kendileri kullanmayı tercih ediyorlar.
CHP’de genel başkan yardımcılığı ve iki dönem Adana Milletvekilliği yapan Erol Çevikçe’nin siyasi yaşamını içeren ‘Daha iyimser siyasi özeleştiri’ ismini verdiği kitabını okudum yakın tarihte. 500 sayfalık kitapta dikkati çeken, Çevikçe’nin kendisinin de özeleştiri yaptığı ifadeleri siz kıymetli okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
Çevikçe kitabında ‘Önseçim savaşından çıkıp gelmek adayın hem özgüvenini artırıyor, hem de Genel Başkanın ve partililerin indinde özel bir yer kazandırıyor. Kontenjanların durumu ise bir ön seçime girip kazanana kadar sanki bir eğitim süreci gibi görülüyor. Yani sözü dinlenir ve gerçek bir politikacı olmak için illaki parti örgütünün sınavından geçmek gerekiyor. Şimdilerde artık genel başkanların gözüne girmek gibi (!)’
Kurt bir politikacının siyasi deneyimi bunları söyletiyor kendisine yıllar sonra.
Peki, Erol Çevikçe bu söylediklerine kendisi uydu mu?
Hayır…
İlk vekilliğinde kontenjan 3.sıra aday yapıldı. İkinci seçiminde ise liste başı oldu.
Amasyalı Çevikçe, Adana’dan milletvekili oldu.
Bugün durum farklı mı?
Genel başkanlar yetkilendirdiği kurullar ile aday adayları arasından seçilen kişileri oturup bu kurul ile birlikte belirleyerek partilisinin en doğal hakkı olan ‘adayı belirleme yetkisini’ milletin elinden alıyorlar.
Paraşüt ile yumuşak iniş yapan bu tür vekiller de geldikleri gibi gidiyorlar.
Yakın tarihte MHP’den, AK Parti’den, İYİ Parti’den HDP’den hülasa tüm partilerden ithal adayları maalesef diyorum seçerek meclise göndermek durumunda kalıyoruz.
CHP’nin bu konuda yani ön seçim konusunda kararlı duruş sergilemesi gerekir diye düşünüyorum. Becerebilecekler mi? Bence izin verilmeyecek.
Ön seçimden çıkan listenin keyfini siyasetçilere, ön seçimden çıkan adayları oy verme hazzını ise seçmene yaşatmayan liderlere bir hatırlatmada bulunmak istiyorum.
Sanırım sizler de örgütün sınavından geçip gelerek o makamlara oturmadığınız için ne yaşamış iseniz onu yaşatıyorsunuz!