Dün kaleme aldığım yazıma cevaben Cücenoğlu Ailesi’nin adına Teyfik Bey beni aradı.
Kaleme aldığım ifadelerin gerçeği yansıtmadığını belirterek olayı kendince aktarmaya çalışıp benim bakış açımla kendisinin bakış açısının farklılığı ortaya koydu.
Teyfik Bey, ‘Böyle bir yazıyı kaleme alırken bana sorabilirdiniz’ diyerek cümleye başladı. Ben yazılarımı yazarken araştırma yapmadan hareket etmem. Konunun muhatabının yanıt hakkını da kullandırmamak gibi bir tavır da takınmam.
Teyfik Beye izah ettiğim gibi, ‘Bu aile toplantısına Zeydan Bey katıldı mı? Katıldı. Konuşma yaptı mı? Yaptı. Konuşmasına tepki olarak burası yeri değildir yaklaşımı ile Zeydan Beye hitaben cümleler kuruldu mu? Kuruldu…’
O halde bir kez yazının temel dayanağı olan ifadeler tamamen doğrudur. Bunu Teyfik Beye de böyle izah ettim.
Zeydan Beye verilen yanıtı ‘Teyfik Bey demokratik bir hak’ olarak görebilir. Zeydan Beyin konuşmasını da demokratik bir hak olarak görebilir. Ortaya çıkan eylemi de demokratik olarak değerlendirebilir.
Ben ise bir gazeteci olarak olayı öyle görmüyorum. Aile toplantısına katılan Zeydan Beyin orada siyasi bir konuşması yapması doğru mudur? Diye sordum Teyfik Beye.
Teyfik Bey, ‘Mülki amir’ diye nitelendirdi Zeydan Beyi...
Mülkü amir Kaymakamdır…
Belediye başkanı siyasi bir kimliktir. Mülkü amir değildir. Bir kez burada ayrıştık.
Varsayalım belediye başkanı mülki amir ve konuşma hakkı var! Bence yokta…
Aile toplantısında siyaset yapmanın ve buna izin vermenin bir anlamı var mı? Demek ki varmış. Ben olsam böyle bir siyaset ortamına izin vermezdim.
Teyfik Beye derneğe Zeydan Karalar’ın yardım edip etmediğini sordum. Teyfik Bey, ‘Derneğimize Zeydan Beyde, Kazım Özgan’da, bir başkası da yardımda bulunabilir’ diye yazılarımın ifadesine temel dayanak olan cümlelere yanıt vermiş oldu.
Netice itibariyle Cücenoğlu Ailesi ‘Zeydan Karalar’ın kovulmaktan beter olduğunu dair bir olay gerçekleşmedi. Sadece Zeydan Bey konuşmasını yapıp demokratik hakkını kullandı. Orada bulunanlar da demokratik hakkını kullanıp yanıt verdi. Karşılıklı dostane ilişkiler içinde bir ortam gelişti’ diyerek cevap hakkını kullandı.
Cevap hakkını da böylelikle kullandırtmış olalım Cücenoğlu Ailesi’ne…
xx
KUTUPLAŞTIRDILAR!
Seçimler demokrasinin bayramıdır. Bayramlarda insanları üzülmez, aksine sevinir. Birbirleriyle barışırlar ve kucaklaşırlar.
Siyaset yüzünden, siyasetçinin söylemleri nedeniyle maalesef insanlar kutuplaştı.
Buna da kendi adıma üzülüyorum.
Kimin taraftarı ise onun söylemi ile karşısındakini suçlayan insanlar olduk maalesef!
Parti genel başkanları koltuk mücadelesinde, milletvekili olmak isteyen siyasetçi meclise girmenin telaşında. Onların mücadelesinde bize ne oluyor?
Kırıp dökmeye, üzmeye varana değin uç noktalara götürülen bu kutuplaşma insanlara üzüntü veriyor.
Siyaset için kutuplaşmaya gerek yok.