Memleketin çivisi çıkınca esnafında esnaflığı ortadan yok oluyor maalesef…
Piyasada o kadar hırsız, arsız, yalan ve dolan ile adı sözde ‘esnaf’ olan kesimin yüzünden gerçek esnaf kesime de güven kalmıyor.
Adı esnaf. Bir ürün alır iken size başka diller döküyor. Servis ile ürünü monte etmeye gelince iş kırk dereden kırk su getirtiyor!
Adı esnaf. Bin lira ile yapacağına söz verdiği aracınızı söküp parçalayıp sonrasında ‘aracınızı 10 bin lira vermez iseniz vermem’ diyerek gasp edecek noktaya geliyor, maalesef bunun adı da iş yerinin unvanı da esnaf!
Kaparo alıyor, işe başlıyor. Bir gün sonra başka yerden iş alıyor. Ortalıkta yok. Telefonlarınıza çıkmıyor! Adı esnaf…
Daha bu örnekleri çoğalttıkça çoğaltabiliriz. Bunun önlemini almak da mümkün olmuyor.
Esnaf dernekleri çözüm üretemiyorlar. Devletin bu tip hayasızlara karşı yapacağı bir şey yok.
Daha iki gün önce başımıza gelen bir hadiseyi anlatarak bu tip insan kılıklılarına ne yapılabileceği noktasında siz olsanız ne yapardınız diye sormak istiyorum.
İş yerinizin elektrik aksamlı ve motor ile çalışan bir yerinin arızası için usta buluyorsunuz. Usta geliyor. Adı geçen arıza için ‘motor yanmış ve şunlar değişecek’ diyerek toplam sizden 2500 lira para istiyor.
Fiyatı çok bulup bir başka ustaya başvuruyorsunuz. O usta geliyor bakıyor ve ‘motor sağlam. Yanma yok. Sadece iki parça kopmuş değiştirmem lazım. 700 lira ama siz 500 lira verirseniz yaparım’ diyor.
Ve ikinci ustanın dediği gibi 500 liraya o arızayı gideriyorsunuz ve eskisi gibi oluyor iş yerinin aksamı.
Şimdi bu 2500 lira isteyen ve yalan ile sizi ‘dolandıracak olan’ adı usta, esnaf olan kişiye ne yaparsınız?
Elinize alacaksınız…
Elinizde kalacak…
Sonra da bu tiplerin yüzünden esnaf yok memlekette diyerek sitem etmeye başlıyoruz. Ayıplı, kusurlu bu tiplerin ayrıştırılması lazım diye düşünüyorum.
Önce esnaf olmak gerekiyor.
Sahtekar değil…