Ne güzel söylemiş Pir Sultan Abdal. ‘Demiri demirle dövdüler, biri sıcak biri soğuktu. İnsanı insanla kırdılar, biri aç biri toktu’
Yaşadığımız düzeni, çağı ve insanlığı anlatan en güzel cümlelerden bir tanesi.
Kişisel hırs ve maddiyatın ön plana çıktığı, çıkar ilişkileri ile bezenen yaklaşım tarzlarıyla mutsuzlaştık bir adet.
İnsanı insanla kırdılar!
Kırmaya da devam ediyorlar.
Adana’da yaşayan insanlara ‘hayatınızdan memnun musunuz?’ diyerek sormuşlar gazeteci meslektaşlarımız.
Yaşı 20 ile 30 arasındaki genç nesil, doğal güzelliği ve konumu itibariyle, iklim şartlarıyla değerlendirip yeme kültürünü de ekleyerek memnuniyetlerini ifade etmişler bu soru karşısında.
Lakin yaşları 30’dan yüksek kesimde ise beklenti farklı elbette…
İş, güç, para kazanma ve geçim derdi binince insanın omuzlarına o zaman memnuniyetsizliklerde ortaya konulmaya başlamış.
Sabahın erken saatinde okula koşar adım giden lise öğrencilerinin sıra olarak sınıflarına doğru yol almaya başlamadan önce okulun müdür yardımcısı öğrencilere şu duyuruyu yapıyordu. ‘Arkadaşlar, okulumuzda oyuncak kampanyası başlatıldı. Her biriniz evinizde kullanılmayan bir oyuncağı getirseniz burada birikse bunları ihtiyaç sahibi çocuklara ulaştıracağız. Çok anlamlı bir davranış içinde bulunmuş olursunuz. Evlerinde oyuncakları olmayanlar bir küçük oyuncak alarak bu kampanyaya katkıda bulunabilirler’
Bu duyuruyu dinledikten sonra geçmiş zamana yolculuk yaptım biran. Kızılay adına ceketlerin yakalarına rozet takarak bağış toplayıp Kızılay kumbarasıyla para topladığımız günler geldi aklıma…
İnsanlığında, yardımında şekli şemalı değişti.
Demire, çeliğe suyunu veren insan…
Demiri döverek o hale getiren de insan…
İnsanı insanla kıran çirkin yüzlerin sayesinde bugün ülkemizde rezil bir hayat süren toplumun yüzde 80’lik kesimini oluşturan mutsuz insanların yavrularını mutlu etmek adına başlatılan oyuncak toplama kampanyası ile Pir Sultan Abdal’ın sözünü hatırlamak durumunda kaldım ve inanın insanı insanla kıranlara da bir kez daha lanet ettim.
Ne olur siyasette bari insanı insanla kırma alışkanlığınızdan vazgeçin…
İnsanları kullanma, kullandıktan sonra posasını çıkarıp bir kenara atma alışkanlığınıza son verin.
Siyaseti dahi adam gibi, mertçe yapın.
Bir tek Türkiye var, bir tek ülkemiz var. Başka bir ülkemiz yok.
Yoksa aç ve tok olan insanların birbirlerini kırma yarışlarını daha çok izleriz.
Düşmanın dahi mert olsun… Biraz da sen mert ol…