Önceki gün Adana tarihi bir gün yaşadı. Bu tarihi güne de tanıklık etmek şerefine nail olduk.
31 Mart 2019 yerel seçimlerinden sonra geçen 11 günün ardından Başkan Zeydan Karalar mazbatasını aldı. Hüseyin Sözlü Beyden görevi de teslim alarak makam koltuğuna oturdu.
Görev devir teslim törenine Sayın Hüseyin Sözlü’nün katılması büyük bir olgunluk. Katılmayabilirdi de… Doğru olanı yaptı. Demokrasinin kuralı da bu olsa gerekir.
Ve ardından Zeydan Karalar, Büyükşehir Belediyesi’nin önünde toplanan binlerce insana hitap etti.
İşte bu konuşma başlamadan önce biz de önce Seyhan Belediyesi’ndeki törene katılıp orada olup bitenleri, arkasından da Büyükşehir Belediyesi önündeki törenlere katılıp izlenimleri okuyucularımıza aktarmak adına orada yerimizi aldık.
Karalar konuşmadan önce dikkatimi çeken üç önemli konuyu buradan dile getirmekte yarar görüyorum.
İlki parti içerisinde Karalar’a sert muhalefet yaparak yeri geldiğinde siyasi kulislerde olmadık sözler söyleyenlerin hem de Büyükşehir Belediyesi’nin balkonuna kadar çıkarak elleri kabarana değin Zeydan Karalar’ı alkışladığını gördüm.
Ve dedim ki içimden, ‘bükemediğin bileği öpeceksin’, ‘sen nelere kadirmişsin politika!’ ifadelerini içerimden geçirdim.
İkinci önemli bulduğum konu ise miting alanında yer alan insanların içerisinde MHP kökenli ve hala MHP içinde politika yapanların da olduğunu gördüm ve bunlarında Zeydan Karalar’ı alkışladığına tanıklık ettim. Hatta bazı MHP’lilerin kısa zamanda CHP içerisinden kendilerine yakın hısım, akraba ve eş-dost bulduklarını gördüm…
Ve son önemli tespitim…
Miting alanında yer alan insanların konuşmalarına dikkat ettim. Bizim de gerek CHP’nin parti teşkilatından, gerekse de çeşitli belediyelerde görev yapan CHP’li yöneticilerden dostlarımız var. Hepsinin Büyükşehir Belediyesi’nden beklenti içinde olduklarına tanıklık ettim. Söze başladıklarında kendilerinin mesleklerine ve özel durumlarına göre belediyeden beklentilerini yükselttiklerini gördüm.
Her birisi ayrı ayrı makam ve iş bekliyorlar…
Zor olan da bu olsa gerekir. Asıl Zeydan Karalar’ı zorlayacak olan konu bu olsa gerekir.
Yüzde 50’nin üzerinde halk kendisine güvenip inanıp oy vermiş. Bu oy verenlerin içerisinde yüzde 10’luk kesim beklenti içinde olsa buna iki tane Büyükşehir Belediyesi büyüklüğündeki belediye yeterli gelmez kadro ve iş verme konusunda…
Hal böyle olunca Karalar’ın işi kolay değil vallahi…
Karalar’ın kürsüye gelmesini bekler iken balkon konuşması organizesini yapan arkadaşların çok iyi organize olamadıklarını da gördüm. Bunu da bir kenara not edelim lütfen. Elbette bunun da bazı nedenleri vardır.
Yazımın sonunda vurgulamak istediğim en önemli konuya değinip sözlerimi noktalamak istiyorum. Zeydan Karalar’ın ‘işin ehli, kalibresi yüksek, bugüne kadar başarıları ile toplumun her kesiminin tamamdır diyebileceği’ nitelikteki yöneticilere ihtiyacı var. Eğer kadro kurar ise böyle bir kadro kurması lazım. Şayet Hüseyin Sözlü’nün düştüğü ‘ekibini kuramadı’ yanlışlığına düşer ise vay başına gelene…
Biliyorum ki Zeydan Bey bu konuda tecrübeli…
Partili, hısım, akraba, tanıdık gibi bazı etkenler ile elle tutulur bir kadro kuramaz ise de düğmeyi nasıl başında ters ilikler iseniz öyle sonuna kadar bütün düğmeler ters olacağı gibi belediyeyi de halk tabiri ile ‘MINDAR’ eder.
Zeydan Karalar Beyin bu konuda MINDAR etmek gibi bir derdi yok. Çünkü onun tek derdi, belediyeyi ayağa kaldırmak. Sonra yürütmek, arkasından da koşar adım tempo tutturmak…
Salavat güce bağlıdır.
Adanalı da o gücü kendisine verdi. Allah yar ve yardımcısı olsun…