Bugün bir şehrin yöneticisinden o şehrin halkının ne kadar memnun olduğunu öğrenmek istiyor iseniz caddeye çıkacaksınız. Rastgele önünüze çıkan insanlara soracaksınız.
Sorar iken de yönlendirme yapmadan sorularınızı soracaksınız. Aldığınız yanıtlar size doğru yolu gösterir. En azından yön gösterici olur.
Halkın memnuniyeti demek, idarecinin karnesi demektir. Adana’da ORC şirketi bir anket yayınladı.
Cumartesi günkü köşe yazımda bu konudaki görüşlerimi açıklayarak anketin neler anlatmaya çalıştığından biraz bahsetmek istedim.
Bugün sizlere politikacıdan yurttaşın memnun olmasının temel koşullarından biraz bahsedip sonrasında da ORC’nin anketine konu olan Sayın Hüseyin Sözlü’nün yöneticiliğinden ipuçları vereceğim. Yurttaş, aradığı zaman telefonuna çıkan, randevu alıp yanına ulaşabildiği ve ulaştığında da görüştüğü başkandan memnun olur. İşini yapsa da, yapmasa da içeceği bir çay onun için yeterlidir.
Yurttaş, evinin önündeki çöplerin alınmasını, yolunun yapılmasını, mahallesine parkın yapılmasını, ulaşımdan rahat ve kolay bir şekilde yararlanmayı, sağlık koşullarına dikkat eden bir denetimi yapabilecek belediyeyi sever, onun başkanını başarılı bulur.
Yurttaş, bugüne kadar yapılmayan hizmetlere imza atan ve şehrin makûs talihini yenen lider hüviyetindeki insanlara saygı duyar, o başkanları baş tacı yapar. Yurttaşın aslında istediği fazla bir şey değildir. Sadece hizmettir. Hizmet yapılır iken de ayrımcılık yapılmasını istemez.
Bir de yakın etrafında garip guraba var ise bunlara ekmek verilmesini, iş temin edilmesini, işe alınacak birileri var ise hakkaniyet ölçüsü içerisinde davranılmasını ister. Temel istekler bunlardır yurttaşın. Elbette istekler sınırsızdır ama yurttaş da bilir ki belediye başkanlarının ellerinde sihirli değnek yoktur. Yapılan anketlerden çıkan sonuçlar aslında bunu yansıtır…
Yansıtması gerekir… Yönlendirmek adına yapılan anketler hem anketi yapanlara, hem de anketi yaptıranlara zarar verir. Doğrulardan insanlardan uzaklaşmasını sağlar. Bunun içindir ki genelde anket yaptıranlar çapraz anketleri birden fazla kuruluşlara yaptırmayı tercih eder.
ORC’nin anketinin halk nazarında fazlaca tartışılır hale geldiğini bizlere gelen duyumlar ile az çok tahmin eder durumdayız. Bu nedenle anketle ilgili yorumumuzu yaptığımız için bugün Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Hüseyin Sözlü’nün yöneticiliğinden bugün biraz ipucu vermek istiyorum. Sayın Sözlü, taşradan, kırsaldan bir türlü kent merkezine gelemedi!
En büyük eksiklik burası…
Elbette kırsalın yani taşranın da sorunları var. Lakin başkanlığı döneminde en fazla hizmeti de taşraya götürdü. Oysa oy potansiyeli yüksek olan yerler kent merkeziydi.
Çukurova, Seyhan, Yüreğir, Sarıçam… Buralardaki oyların toplamı ile taşranın oylarının toplamını mukayese etmek lazım. Adana’nın kent merkezinde önemli dokunuşlara imza atmak gerekiyor. Taşrada ise başlanan hizmetleri tamamlamak yeterli aslında… 1
2 Dev Proje diyerek yola çıkılan ana hedeflerde başarı yakalansa sorun kalmayacağa benziyor. Büyükşehir Belediyesi’nin önündeki hedefler aslında kaçmış değil.
Daha uzun bir süre var önümüzde. Koskoca 20 ay… Bu 20 ayda neler yapılabilir? Başlanılan hedefler bitirilmiş olsa Adana’da uzun yıllar konuşulacak hizmetlere imza atılmış olur.
Hüseyin Sözlü için tren kaçmadı! Kimin kimden ne kadar memnun olduğunu bir hesap ederek şehir merkezlerine de önceliklerini vermek koşulu ile Sayın Sözlü’nün icraatlarına başlaması gerekiyor. Bugüne kadar kent merkezindeki dokunuşlarının yeterli olmadığını düşünüyorum.
Merkez Otogar, Devlet Bahçeli Köprüsü, Alternatif yolların açılması, kent trafiğini rahatlatacak uygulamalar, şehirdeki tüm toplu taşıma araçlarını ortak havuzda toplama ve araç sayısını azaltma, mezbahane yapımı gibi bitirilmesi gereken o kadar çok iş var ki…
Hüseyin Sözlü’nün 20 aylık kalan süresinde kent merkezinde hizmetlerini arkası arkasına sıralaması gerekiyor. Yoksa kırsal oy oranı ile Sözlü’yü kurtarmaya yetmez…
Bizim gördüklerimizi Sayın Sözlü’nün de görmüş olması gerekiyor. Biz uyarımızı yapar sonra da hizmetleri yakından takip ederiz.
Bizim görevimiz hizmetlerin halka duyurulmasıdır. Yönetici biz değiliz, biz sadece yöneticilerimizin hizmetini kamuya duyuran gazeteciyiz.
Ne diyelim, kolay gelsin ve hizmetleriyle süslü bir Adana görmek dileğimizi Sayın Sözlü’ye iletelim ve kolaylıklar dileyelim.