Yerel seçimlerin üzerinden tam 3 yıl geçti. Koca koca belediye başkanlarının tamı tamına 3 yılları geride kaldı. Geride ise 2 yıl hizmet süreleri var.
Biz gazetecilere sormuş olsanız hemen hazırlayıp siyasilerin karnesini veririz. Yerel yöneticilerin, meclis üyelerinin, Adana Milletvekillerinin, il başkanlarının, ilçe başkanlarının velhasıl tüm siyasilerin karnesini doldururuz. İyi ya da kötü…
Ama bir karne doldururuz. Karne sahipleri itiraz etmiş olsalar da böyle bir karne doldururuz. Emin olun. Bir ara Türkiye’de ve Adana’da ‘milletvekili izleme komisyonları’ kurulmuştu. O komisyonlarda ‘siyasallaşıp’ adamına göre ‘izleme’ yapınca işlevini yitirmişti. Siyasilere de sormuş olsanız ‘gelin şu gazetecilerin karnesini verin’ deseniz inanın onlar da bizim karnemizi doldururlar. İyi ya da kötü… Siyasilerin gazetecilere, gazetecilerin de siyasilere ihtiyacı var. Arz ve talep dengesi gibi…
Günah keçisi ilan etmeniz gerekir ise anında ilan edebilirsiniz gazetecileri… Yakın bir zamanda Adana’daki merkezi yönetimin yöneticileri ile yerel belediyelerin yöneticileri hakkında da bir karne doldurmamız gerekiyor. Kim koltuğunu ne kadar hak ediyor? Sorusuna yanıt aramak gerekiyor. Kurum amirine rest çekebilecek kadar yürekli olanlar ile sinmiş bir köşeye çekilmiş idarecilerimizin karnelerini vermek gerekiyor. En iyisi biz biran önce notlarımızı almaya başlayalım.
Gelelim sözümüzün özüne, belediyelerde yöneticilik yaparak belediye başkanlarının yakınlarını dahi gözü görmeyen idareciler varmış. Şaşırdım doğrusu. En iyisi bir izleyip görelim. Bizi şaşırtan bu yöneticilerimiz neler yapabilmiş? Sonra… Karneyi hazırlarız canım, merak etmeyin.
Adana Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere ilçe belediye başkanlarının, milletvekillerinin, il başkanlarının, ilçe başkanlarının karnelerini doldurmak bize nasip olmayacak bu gidişle. Karneyi dolduracak olan halk olduğuna göre eğer bir erken seçim olmaz ise halkımız karnesini verip başarılı olanı sınıf geçirtecek.
Başarısız olana da eline sağlık diyerek sınıfta bırakacak. Karne heyecanı da güzel oluyor vallahi. İnsanın en mutlu olduğu gün ‘teşekkür ve takdirname’ aldığı gündür. Bana soracak olur iseniz bu siyasetçiler teşekkür ve takdir almalarına ihtimalleri yok… Hal ve durum o vaziyette… İnşallah sınıfta kalmazlar.