Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ait sınav görevlendirme yöntemindeki yanlışlıkları dile getiren yazımızın arkasından açılan soruşturmanın akıbetini soran ve konuyu yeniden gündeme taşıyan yazımızdan sonra dün müdürlükten bir yetkili arkadaş ile görüşme fırsatım oldu.
Sayın yetkili kardeşimiz ‘haksızlığa göz yummayız’ diye sözlerine başladı ve bu görevlendirmelerin adil yapıldığına dair kendince bildiklerini, yaşadıklarını bana aktardı.
Bu kardeşimize aynen şunları söyledim. ‘6 ayı geçmiş bir soruşturmanın bitirilmemiş olması manidardır’ Yetkili kardeşimiz ‘soruşturmayı yapan birim bizden ayrı’ diye yanıt verince konunun özetine girmek zorunda kaldık.
Elbette Adana İl Milli Eğitim Müdürü ile onun sevk ve idaresindeki yöneticiler ‘haksızlığa göz yummamak adına orada görev yapan’ kişilerdir.
Gayretleri, dik duruşları, bu anlamdaki uygulamaları bugüne kadar yaşanmıştır.
Buna diyecek sözümüz yok. Bu demek olmuyor ki, Adana’nın ve Türkiye’nin en kalabalık kurumu olan Milli Eğitimde her şey doğru gitsin.
Eğer sınav görevlendirmelerindeki yanlışlıklar yaşanmamış olsa bunlar basında gündeme gelmezdi. Kurum içerisindeki memurlar ayağa kalkıp ‘bu adaletsiz nereye kadar?’ sorusuna yanıt aramazdı.
Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bu sınav görevlendirmesine ait yöntemi geliştirip adil olunması adına gayretlerinin bugün olumlu sonuçlar vermeye başlamış olması da aslında büyük bir ilerleme… Bu güzellik, geçmişte yaşananları da ortadan kaldırmıyor.
Kaldı ki bu konuyu ilk defa gündeme getirip kaleme almadığımız için Milli Eğitim Müdürlüğü’nün içerisinden gelen bilgi akışı ile de ‘güncelleyerek’ gelişmelerden okuyucularımızı ve yetkililerimizi haberdar ettik.
Sözün özüne gelelim isterseniz, Önemli olan sorunu çözmek…
Nasıl çözerseniz çözün de çözün bir türlü hocam… Haksızlığı yapanları da bir zahmet ortaya çıkarın… Korumadan, kollamadan… Ortaya çıkan zarar var ise bunu da telafi ederek…
Aslında en köklü çözüm, bu birimi şöyle bir tepeden aşağıya şube müdüründen tüm memurlarına varana kadar bir yenileyin lütfen. Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde tüm birimlerde revizyon gerçekleşti.
Bu birimde ise bir türlü revizyon yok…
Gazeteci olarak bunları yazmak bile bana zul geliyor…
Keşke bunlar yaşanmasa da keşke bizler de köşelerimize, sütunlarımıza taşımasak…
Yaşanıyor ki yazıyoruz… Dün yetkili arkadaşıma söylediğim gibi, bugün de aynı şeyleri söyleyerek sözlerimi noktalamak istiyorum.
‘Bu muhakkik arkadaşlar konuyu ortaya çıkarana kadar bekleyeceğim. Onlar şayet her şey süt liman diyecek olur ondan sonra bize de konuşma hakkı düşecek…’