Çukurova Üniversitesi’nin eski rektörü Alper Akınoğlu dönemini gazetecilik mesleğim gereğince habercilik yaparak geçiren bir kişi olarak yakından biliyor ve yaptığım haberlerle o dönemi çok iyi tahlil edebilecek durumda olunca o dönemin yaşanmışlıklarını buradan dile getirmek istedim.
Sayın Alper Akınoğlu’nun 2 yıl 6 ay hapislik cezası almasından sonra kendi kendime ‘Rektörlük dönemindeki olayları ben gerçekleştirmiş olsaydım kaç yıl hapislik cezası alırdım?’ sorusunu haklı olarak kendi sorma ihtiyacı hissettim.
Meşhur DRAGEL yoğun bakım ünitesi yolsuzluğu olayı vardı o dönemde. Akınoğlu, kendisinden önceki rektör olan isime tesis edilen yoğun bakım ihalesi ve petrol ihaleleri dosyalarında belirli isimleri ve dernekleri de arkasına alıp yola çıktı. Bu destekler ile rektörlük makamına atandığı konuşuluyordu o yıllarda Sayın Akınoğlu’nun.
Mevzuat dışı işlemlerde kendisine engel olan başmüdür, personel dairesi başkanı, idari ve mali işler daire başkanı, personel şube müdürlerini sürgüne göndermişti Akınoğlu. Bazılarına soruşturma açtı, görevden aldı. Bazılarının yargılanmasını sağladı. Başhekim esastan berat etmişti.
Yaygın basında ve yerel basında ihale fesadı, yolsuzluk, rüşvet haberlerine konu oldu. 2005 yılında söz verdiği iddia edilen kişiye değil de, söz verdiği kişinin yakınının şirketine üniversite kampusu içindeki petrol istasyonunun ihalesini verdiği günleri yaşadık gazeteciler olarak.
Bilgi istiyor diyerek kendisinden önceki rektöre soruşturma açtırdı. Ziyaretine gelenleri, arayanları ablukaya aldı. Rektörlüğü döneminde yasa dışı işlemlerde rolü oldukları daha sonrasında belirginleşen kişileri dekan, başhekim, başhekim yardımcısı, senato üyesi, etik kurulu başkanı, yüksekokul müdürü gibi görevlere getirip ekibini kurdu.
Balcalı Hastanesi ihale usulsüzlükleriyle çalkalandı. Bir müteahhidin dolandırıldığı, rektöre rüşvet verdiği, rektörün bir müteahhit adına teminat mektubu belgesi iddiaları dolaştı ortalıkta ilim ve irfan yuvasında.
Açılan davalarda bazı yükleniciler yanında yer aldığı, açılan davaları üniversitenin kaybetmesi, mahkemeleri yanıltmak için gerçek dışı raporlar düzenlendiği iddia edildi. Bu kadar iddialar kol gezerken ilim ve irfan yuvasında benim tespitlerime göre huzur yaşanmıyordu, yöneticiler mutlu değildiler.
Kanal A Televizyonu olarak üniversitede canlı yayın yaptık Alper Akınoğlu Beyle. Sayın Akınoğlu canlı yayında üniversitenin yoğun bakın davasını kaybedeceğini söylemişti. Yayını da terk etmişti. Söylediği DRAGEL yoğun bakım ihalesi davasının son bilirkişisi raporunda 2 milyon doların üzerinde ÇÜ’nün kamu zararının olduğunu rapor halinde mahkemeye sundu.
Akınoğlu, Ziraat Fakültesi’nden emekli olan bir öğretim üyesinin ardından davul çaldırdı. Protesto edildi, çaldırdığı davul için manevi tazminat ödemeye mahkum edildi.
Kantin savaşları yaşandı. İhale fesatlığı nedeniyle 2012 yılında Mali Şube Organize Suçlar operasyon düzenleyerek Akınoğlu’nu gözaltına aldı. Odasında sinyal kesici jammerler ve cihaz bulucu böcekler bulundu. Ağır cezada yargılandı.
Döneminde hastane borçlar arttı. Hastaneye teknik koordinatör olarak görevlendirdiği görevli istediği evrakı imzalamayınca, eşinin görevlendirilmesini iptal etti. İlgili kişinin daha sonra rektör olacağını aklının ucuna getirmemişti.
Adını üniversitenin kongre merkezine verdi. Bir sonraki rektör iptal edip ismi kaldırdı. KKTC Çukurova Üniversitesi Kampusuna kendisini yönetim kurulu başkanı ve rektör olarak senatoda atattı. Bu görevlendirmeyi yerine getirilen bir sonraki rektör iptal ettirdi. Görevlendirilme kaldırıldı.
Rektörlüğü sona erince görevini devir etme törenine katılmadı. Cesaret edemedi sanırım!
Aklıma gelen o döneme ait basında yer alan, mahkeme kayıtlarında evrak olarak kendisini bulan uygulamaları anlatmaya çalıştım.
Sahi, bütün bunları bir vatandaş olarak ben yapmış olsaydım ne hale gelirdim? Ne cezası alırdım? Bu sorunun yanıtını aramak istedim aslında bu yazımda.
Yüksek Öğretim Kurulu yani YÖK, bu olup bitenlere ne diyecek? Doğrusu onu merak ediyorum. Üniversitedeki bir öğretim elamanı olarak görev yapan Alper Akınoğlu’nun bu eylemleri ile ilgili bir açıklama yapacak mı? Yoksa YÖK, sessiz mi kalacak? Rektörlük görevinde bulunan bir ismin eylemine yönelik YÖK sessiz kalırsa insanların adalete ve YÖK’e olan güvenleri de azalır. YÖK’ten bu açıklamayı beklediğimizi de belirtelim.
Üniversite tarihinde bir Alper Akınoğlu geldi geçti!
Olayların adamı gibi…