Dün gazetemizde Kozan’da yaşanan ‘cenazelerin hastane morguna alınmaması’ konusunu geniş bir şekilde işleyerek okuyucularımıza bilgileri ayrıntılarına varana değin aktardık. Haberimizde ve köşe yazımızda cenazelerin hastane morguna alınmamasını her yönüyle yanlış olarak değerlendirip yetkilileri de göreve davet ettik.
Bu bizim sorumlu gazetecilik anlayışımızın gereğiydi.
Konunun kamuoyuna mal olmasından sonra Kozan Devlet Hastanesi Başhekimi Ahmet Çağlar Bozkurt akşam saatlerinde beni aradı. Konuyla ilgili ayrıntıya girip kendisini savundu. Ben de kendisine yapılan yanlışlığı gerekçe ortaya koyarak anlatmaya çalıştım. Lakin Sayın Başhekim maalesef diyorum tutarsızlığı savunmaya devam etti.
Öncelikle Sayın Başhekim Bozkurt’un açıklamasına yer verelim. Başhekim konuyla ilgili olarak “Hastanemizdeki morg sayısı 6’dır. 18 Temmuz günü Kozan Belediyesi’nin cenaze kayıtlarına bakacak olursanız 20 kişi vefat etmiş. Yer olmayınca cenazeleri alamıyoruz. Yoksa cenaze almama gibi bir durum ortada yok” diyor. Yani sayı fazla olunca, yer yokluğundan cenazeleri morga almamışlar!
Sosyal medya hesaplarında siyasi davranış sergilercesine paylaşım yaparak morg yapım adresini Büyükşehir Belediyesi olarak göstermesi olayını da Sayın Bozkurt “Siz benim sosyal paylaşımlarımda neler yazacağıma karar veremezsiniz” diyerek savunmaz mı!
Gelelim rakamlara, gerçeklere ve sosyal paylaşımdaki yaklaşımlara… Hepsine verilecek yanıtımız var Sayın Başhekim Bozkurt’a… Kaldı ki bu yanıtları da kendisine telefonda verdim.
18 Temmuz 2022 günü Kozan Belediyesi’nin resmi sitesinde yayınlanan toplam ölüm sayısı doğru olup 20 adettir. Sayın Başhekimin söylediği gibi 18 değil… Lakin bu rakamın arkasına sığınan Sayın Başhekim hesaplamayı yanlış yapmış. 9 günlük Kurban Bayramı tatili nedeniyle Kozan Belediyesi’nin sitesinde her gün ayrı ayrı cenazeler kayıt altına alınmamış. Bayram dönüşü yani 18 Temmuz günü toplam ölenler kayıt altına alınmış. 9 günde 20 kişi ölmüş. Yani ortalama 2 kişinin üzerinde…
Bir günde 20 kişi ölmemiş Sayın Başhekim. Belediyenin günlük ölüm kayıtlarından örnek vereyim isterseniz. 12 Temmuz’da 2, 13 Temmuz’da 2, 19 Temmuz’da 4 ve 20 Temmuz’da ise 3 kişi vefat etmiş Kozan’da. Ortalama ölüm sayısı 2 veya bilemediniz 3…
Hastane morgu sayısı 6. Belediyenin bu ölüm kayıtları arasında sizin hastanenizde vefat edenlerde mevcut kayıt altına alınmıştır. 6 morgu olan hastanenin tüm morgunun dolu olması mümkün mü?
Rakamlar ortada…
Gelelim son morga alınmayan cenaze meselesine. Vefat eden rahmetli Hayriye Baştürk. Kızı Güven Baştürk olup rahmetli 18 Temmuz günü akşamı 20.45’te vefat ediyor. Kozan Belediyesi’nin cenaze aracı geliyor cenazeyi alıp morga götürecek. Yetkililere ulaşıyorlar, hastanenin yetkilileri ‘talimat var hastanede ölmeyenleri morga alamıyoruz’ diyerek yanıt veriyorlar. Sonra Adana’daki Buruk Mezarlığı’nın morgunda yer olduğu tespit edilip cenaze Adana’ya götürülmek için yola çıkıyor. İmamoğlu’na gelince hastanede yer bulunup İmamoğlu Devlet Hastanesi morguna cenaze yerleştiriliyor.
Demem odur ki merhum Hayriye Baştürk Hanım Kozan Belediyesi’nin 18 Temmuz günü sitesine işlediği rakamlarda yer almıyor. Bir sonraki gün olan 19 Temmuz günü vefat edenlerin listesinde ismi yer alıyor. (Yani 4 kişinin öldüğü gün vefat listesinde…)
Gelelim şu sosyal medya paylaşımı olayına…
Sayın Başhekim ‘sosyal medya paylaşımlarıma siz karışamazsınız’ diyor. Orada bir soluklanacaksınız Sayın Başhekim. Biz sizi devlet memuru olarak biliyoruz. Sizin göreviniz devlet memurluğu, siyaset yapmak değil. Siyaseten bir tartışmanın içine kendinizi atacak, hastanenizi bu anlamda tartışılır noktaya getirecek, ilçedeki siyasi partilerin ilçe başkanlarının sizin sosyal medya paylaşımları yüzünden birbirlerine yapacakları suçlamalara zemin teşkil edecek paylaşımları müsaade edin de yapamazsınız!
En azından yapmamanız gerekir…
Diyebilirsiniz ki ‘benim için sıkıntı yok’… Orası başka… Hoş, demek ki bu kadar kudretlisiniz.
Demem odur ki, hiçbir sorun yoktu hastanenizde. Durup dururken insanlar sizin morg paylaşımları ve kararlarınızdan sonra olay mı çıktı? Bunun sebebi siz olabilir misiniz? Hiç kendinize sordunuz mu?
Bence sormadınız. Çünkü bu tür yaklaşımlar ile hareket ederseniz günah keçisi olarak basını ilan edersiniz. Ama sizin yönetim anlayışınız yüzünden hiç ama hiç rahatsızlık duyarak üzerimize alınganlık göstermedik. Yani ‘basında çıkan haberler yalandır’ sözünüzü hiç ama hiç üzerimize almadık.
Biz yaşanmış olayı kamuoyu ile paylaştık. Sizle, sizin hastanenizle sorunumuz da yok. Morg olayında sizin siyasi davranış içinde hareket ederek daha öncede aynı hastanede yaşanan morg sorunları, mahkemelik olma olayı, morgda görev yapan teknikerlerin tutumları gibi nedenlerle böyle davrandınız.
Şimdi de manevra yapma ihtiyacı duydunuz. Çünkü toplumdan gelen tepkiler oldu.
Sonuç olarak şunu ifade ederek yazıma nokta koymak istiyorum. “Bende Kozan’ın evladıyım. Yaşım itibariyle Kozan Devlet Hastanesi’nin Kız Meslek Lisesi’nde hizmet verdiği günleri bilirim. O tarihten bu tarihe kadar da birçok başhekim beyle müşerref oldum. Haberlerini yaptım. Başarılarını kamuoyuna duyurdum. Hastane bize ve Kozanlı insanlara lazım. Şifa dağıtan servisleri, poliklinikleri, acili, hülasa her yeri ile bize lazım. Hatta morgu ile…”