Son dönemlerde yerel yönetimlerin özellikle satın aldıkları hizmet araçlarını seçmeninin gözünün içine sokarcasına ‘bak ben bu iş makinelerini satın aldım’ diyebilmek adına reklam yapmasını inanın bir türlü anlamış değilim.
Kıt imkânlarla hizmet verdiklerini herkesin gördüğü ve bildiği belediyelerin, satın aldıkları hatta satın alırken borçlandıkları kredileri kullanarak belediye envanterine kayıt ettikleri bu iş makinelerini şehrin en işlek merkezinde teşhir ederek ‘reklam’ yapmalarını ben kişisel düşüncem adına basit bir tanıtım olarak görüyorum, değerlendiriyorum.
Yıllar önce kasaba belediyeleri yapardı bu uygulamayı. Satın aldıkları bir kepçeyi, vidanjörü veya başkaca bir iş makinesini bayraklarla süsleyip önünde kan akıtıp başkanların alınlarına bu kanı sürerdiler.
Şimdileri bu uygulamayı yapan belediye hemen hemen kalmadı. Lakin Adana’da ne hikmet ise bu geleneği sürdürmek adına ciddi bir çalışma yapılıyor diye görüyorum.
Bu olayı da doğru bulmadığımı söyleyerek izlemek durumunda kalıyorum.
Bu kentin belediye başkanları halkına hizmeti ile anılır ve değerlendirilir. Genel anlamda yerel yönetici halkına karşı verdiği sözlerin ne kadarını yerine getirmiş ise halkından da bir o kadar takdir kazanır.
Belediyelerin yapmaları gereken zorunlu hizmetleri yapmak hizmet yapmak anlamına gelmez.
Belediye başkanı adayı olur iken halkınıza verdiğiniz sözleri, projelerinizi bir önünüze koyup ‘ben bunun ne kadarını gerçekleştirdim’ diye başkanlar kendilerine sormuş olsalar sanırım satın aldıkları birkaç iş makinesini süsleyip püsleyip insanların gözünün içerisine sokarcasına pazarlamaz!
Hani bana şunu söyleyebilirsiniz. ‘Sen yanlış düşünüyorsun’ diyerek başlayarak cümle kurup ‘reklama da ihtiyaç var’ diyebilirsiniz. Belki de ben yanlış düşünüyorum.
Ama bildiğim bir şey var ki o da ‘belediye başkanlığı makamı vitrindeki malı teşhir etme makamı değildir’ ve halkın gönlüne girip ‘bu başkan gerçekten iyi çalışıyor. Bir kez daha bu başkanın görevde kalması gerekir. Onun içinde oyumuzu yeniden vererek bu başkanın makamında kalmasını sağlamalıyız’ diyecek duruma gelmesi gerekir o şehirde yaşayan kişilerin.
Genel mutluluk, başkandan memnunluk ölçüsü de sanırım hizmetiyle gönüllerde taht kurmasıdır.
İş makinelerinin teşhir edilmesinin de bu memnuniyette ne kadar değeri vardır onu da oturup tartışırız.
Sözün özüne gelince, bu reklam işi beni çok mutlu eden bir anlayış değil. Koca koca dev projeleri hayata geçirip Adanalı insanları ‘uçurursunuz’ o zaman bakın görün reklamın kralını nasıl yapıyorsunuz.
Vakit geç değil. Haydi o zaman elinizi çabuk tutun ve verdiğiniz sözleri birer birer yerine getirin sayın belediye başkanlarımız.
Şunun şurasında seçimlere ne kaldı!