Zor bir soru biliyorum ama bizim görevimizde memlekette yaşananlardan okuyucularımızı haberdar etmek olunca böyle soruları yeri geldiğinde sormak durumunda kalıyoruz.
Siyasetin tam da merkezinde yer alan kurumlardan birisidir sağlık teşkilatı. İnkâr etseler de maalesef durum bu vaziyette…
Eğer siyasetin merkezinde yer almasaydı sağlık müdürlüğü yıllarca başarısız bir ismi müdür olarak makamda oturtup onca olumsuzluğa katlanılmazdı!
Eğer siyasetin merkezinde yer almamış olsaydı sağlık müdürlüğü, yıllarca Menzil Grubu sağlıkta konuşlanmazdı.
Siyasetin merkezinde nasıl yer aldıklarına ve neler yaşandıklarına dair onlarca konuyu dile getirebilir, konu hakkında ayrıntılı gelişmelerden örnekler vererek müdürlüğü ve o müdürlüğün Adana’ya yaptığı hizmetleri tartışabilirim.
Lakin bütün bunların bir yararı olacak mı? Elbette yeni olumsuzlukların yaşanmaması adına yol gösterici olabilir ama bir şeyi değiştirir mi? O da tartışılır…
Gelelim sağlıkta bugün işlerin yolunda olup olmadığı konusuna. Asıl önemli olan konu bu olsa gerekir.
Sayın Halil Nacar’ın İl Müdürlüğü’ne atanmasına en fazla sevinen ve mutlu olanlardanım. Aşkım Tüfekçi Hastanesi’ndeki başarısını sürdürüp Ahmet Özer’in bıraktığı olumsuzlukları, tahribatları silip atacağını düşünerek kent adına mutlu olmuştum.
Ahmet Özer’in döneminden kalan sorunlu, herkesin çalışmaktan imtina ettiği, “bu kişiyle çalışılır ise sağlıkta değişen bir şey olmaz” diyebilinecek noktadaki isimlerden uzaklaşılacağını düşünmüştüm.
Şimdi sizlere dışarıdan baktığımda sağlık teşkilatındaki yapılanmayı nasıl gördüğümü izah edeyim istiyorum.
Hayal kırıklığına uğramadım ama siyasetin merkezinde yer alan sağlıkta benim istediğim radikal ve kısa zamanda gerçekleşmesi gereken köklü değişikliklerin arasında maalesef gerçekleşmeyenlerinde olduğunu söyleyebilirim.
Halil Nacar’ın kendisinin istediği kadroyu kuramadığını, kurdurtmadıklarını düşünüyorum. Elini güçlendirmediler sanki dışarıdan bakınca bana öyle geliyor bütün bu yaşananlar!
Liste Ankara’ya gitti, geldi. Milletvekili karıştı, AK Parti Genel Merkezi karıştı, eski milletvekilleri karıştı. İl teşkilatı karıştı, karışmayan kalmadı listelerin oluşmasına!
Ehliyetsiz, liyakatsız insanların arkasında duranlar oldu. Üstü asta ezdirmek gibi geleneksel hale gelen alışkanlıkların bir kısmına maalesef son verilemedi.
Halil Nacar’ı kendine bırakmadılar anlaşılan. Siyaseten atadıkları il müdürü kendi haline bıraksalar değişiklikler bıçak gibi kesilip atılıp yaşanacaktı. Ama öyle kolay olmadı…
Sağlıkta hatır gönül ilişkisi ile yaşanan idare etmeler “Devlete zarar verme” noktasında kesilip atıldı atılmasına da küçük dokunuşların altından hep aynı isimlerin çıkmasına da yaklaşık bir yıllık dönemde fazla engel olunamadı.
Hep söylüyorum ya, müdürü kendine bırakıp işine karışmamış olsalar, kadrosunu kendisine kurdurtmuş olsalar, siyaseten mercek altında tutulan bir kurum olmasa sağlık müdürlüğü, çok daha güzel işler çıkacak ama gelin görün ki her şey istenildiği gibi olmuyor.
Aslında Halil Nacar Beyde Sağlık Müdürlüğü’ne atanır iken başına gelecekleri biliyordu, tahmin ediyordu aslında. Ama bu kadar da beklemiyordu sanırım…
Adana İl Sağlık Müdürlüğü’nü iddia ediyorum bu şehirde en yakından takip eden, yaptığı haberleriyle olumlu ya da olumsuz olarak mercek altında tutan bir gazeteciyim. Arşivlerimizi güncellemiş olsak sanırım meramımızı anlatmış oluruz.
Bu nedenle Adana İl Sağlık Müdürlüğü’nde değişim adına beklentilerimizin altında kalındığı yorumunu da yapmak istemiş olsak acaba birilerini üzmüş olur muyuz? Sanırım üzmüş olacağız ama bizim görevimiz gördüğümüzü dile getirip okuyucularımızla paylaşmaktır.
Ben Halil Nacar Beyin çalıştığı kadronun yüzde 50’nin üzerinde verimli olduğunu düşünüyorum. Yaklaşık yüzde 40 oranında da “Ben Halil Nacar Beyin yerinde olsam bu isimleri biranda silip atarım” diyeceğim isimlerden oluştuğunun kanaatini taşıyan bir gazeteciyim. Bunun da Adana’ya olumlu ve olumsuz anlamda yansıdığını bilenlerdenim, görerek yaşayanlardanım.
Halil Nacar’ın elini güçlendirmediler, güçlendirmek istemediler diye düşünüyorum. Bu güçlendirme kendisinin oluşturduğu listeye okey vermiş olsalardı daha farklı sonuçlar ortaya çıkardı diye düşünüyorum. Yoksa idarecilik anlamında Halil Nacar iyi bir idarecidir. İdare ettiği yerinde hakkını verir. Yeter ki serbest hareket edebilmiş olsa.
Şimdi Sayın Nacar benim bu düşüncelerime katılmayacaktır onu da biliyorum. Çünkü ben dışarıdan gözlemlediğim için bir gazeteci olarak bu tespitleri yaptığım için aynı görüşte olmayabiliriz. Ama görünen bu…
Sayın Halil Nacar Beyin sağlıkta atılacak hamleleri anında tasarlayarak uygulamaya koyan iyi bir idareci olduğuna gerek gazeteci olarak gerekse de sağlık hizmeti alan bir yurttaş olarak daha önce tanıklık eden bir kişiyim. Bunu da peşinen belirteyim. Bu gerçeğin yanında sağlıkta iyi bir kadro kuramadığını da gören bir gazeteci olarak Halil Nacar’ın elinin güçlendirilmemesinin altında yatan sebepleri de biliyorum. Tek kelime ile sağlık teşkilatının siyasetin merkezinde yer almasından kaynaklı olumsuzlukları yaşadığını düşünüyorum.
İsterseniz bugün bir soluklanalım ve yarın Adana Sağlık Müdürlüğü’nün çalışmaları hakkında biraz daha ayrıntılara girelim istiyorum. Yarın görüşmek dileğiyle…