Yaklaşık olarak 3 aydır siyaset ile yatıp kalktık. Her siyasetçinin tekrara düşen konuşmalarını dinledik. Vaatlerine baktık. Adana’ya özel söylemlerini ciddi anlamda irdeledik.
Yeri geldi eleştirdik. Yeri geldi takdir ettik. Adana ile ilgili düşüncelerini de destekleme ve katkı koyma adına elimizden gelen gayreti gösterdik.
Yani sevinçlerimiz oldu, korkularımız oldu. Böyle bir seçim dönemini geçirdik.
Aday değildik ama adaylar sadece kendi partilerinin adayları olduğu için biz tüm adayların sesi gibi davranıp hareket ettik. Mümkün olduğunca gazetemizde seçim süresi boyunca tüm adayların sesi olmaya çalıştık.
Elbette bizim de gönlümüzden geçen, kazanmasını istediğimiz, başarılı olmasını canı gönülden isteyerek destek verdiğimiz insanlar oldu.
Dünü ile değerlendirip yarına olan bakış açıları ile adayların fizibilitesini de yaptık.
Böyle bir seçim döneminden sonra yarın kısmet olur ise sandığa gideceğiz. Sandıkta hiçbir etki altında kalmaksızın oyumuzu kullanıp belediye başkanlarımızı seçeceğiz.
Adana için hayırlısı ne ise o olsun diyorum. Adana’nın da sorunsuz bir seçim gününü yaşamasını, adliye ve mahkeme koridorlarında sonlanmayan bir seçimin yaşanmasını ümit ediyorum.
Yerel basın açısından bugüne kadar yaşanan en kötü, en heyecansız, hakkaniyetsiz bir seçim dönemini geride bıraktığımızı da belirtmek istiyorum.
Sevinçlerimizle, korkularımızla geride bıraktığımız bir seçim döneminde hiç daha önce olmayan bir dönemi yaşadık Adana’da. Bunu da belirtmeden geçemiyorum.
Adayların birbirlerini karaladığı, bel altından vurduğu, ağza alınmayacak derecede ağır ithamlarla suçladığı bir seçim dönemini ben bunca yıldır hiç görmediğim için hayretler içinde karşılayarak izledim. Nutkum durdu.
Aslında bunun bir sebebi de adayların DEFOLU isimlerden oluşmasıydı elbette. Genel merkezlerinde cepleri kalın, kendilerine yakın isimleri DEFOLU adaylar olmasına karşın halkın huzuruna aday olarak getirip koyması da doğru değildi.
Bu hatayı her lider yaptı. Ayırt etmeksizin Adana adına söylüyorum bütün liderler DEFOLU adayların bazılarını bazı yerlerde seçmenin huzuruna getirip dayattılar. Bu da Adana adına yaşanan kötü söylemlerin temel nedenini oluşturdu.
Bütün bu gelişmelerin ardından yarın sandığa gidiyoruz.
Artık siyasetçi susacak, seçmen konuşacak.
Artık yönetecek olanlar değil, yönetilecek olanlar konuşacak. Karar verecek.
Adana adına hayırlı kararların alınmasını ümit ettiğim bir seçim sonucu ile karşı karşıya kalmayı ümit ediyorum. Gönlümden bunu geçiriyorum. Seçimlerin tüm ülkemize ve Adana’ya hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tüm adaylara da başarı diliyorum.
Tüm güzellikler Adana için olsun…