Şu AK Parti Hükümeti’ne de bir türlü akıl erdiremedim gitti vallahi…
Dershaneleri kapatıyorum dediler. Güya kapattılar. Yerine okul açıyoruz dediler ama gelin görün ki açılan okul değil resmen dershane…
Bence bir sıkıntı yok. Okul da olsa, dershanede olsa benim açımdan sıkıntı yok…
Konunun muhatapları bu konuda kararı verecek olanlar.
Ben adı okul gibi olup bugün dershane gibi çalışan yani bir anlamda ‘darphane’ gibi çalışan bu okulların bir başka özelliklerinden bahsedeceğim sizlere.
Adana’da kentin en işlek merkezlerindeki bilbordlara dev ilanlar vermişler bu bizim darphane gibi çalışan dershanelerimiz!
Pardon okullarımız!
Eski tas, eski hamam…
Sadece şekil değişmiş…
Öğrencilere ‘gelin bize kayıt olun, biz de sizden para kazanalım’ diyorlar.
Hani öğrencilerimizi dershanelere(!) yem etmeyecektik!
İlan ve reklam konusunda cimriliklerinden yanlarına yaklaşılmayan şu özel okulları anlamak mümkün değil. Bu kentin insanlarının çocuklarından para kazanmak için avuçlarını ovalayan özel okullarımız, yerel anlamda bu kentin dinamiklerini de nazarı dikkate almazlar.
Gün geçmez ki okullarına, eğitim ve öğretime, hatta özel gün ve etkinliklerine ait haberlerini gazetelerin haber merkezlerine göndermesinler!
Her birinin ‘hatırlı dostlukları’ içerisinde yakın gördükleri bir de bülten hazırlayan eli kalem tutan tanıdıkları vardır.
Haber bültenlerini gönderip gazetelerde yayınlamalarını isterler.
Öyle ya, yerel gazeteler adı üzerinde yereldir. Kendilerine yakındır!
Bu yakınlık işleri düştüğündedir elbette!
Oysaki bilbordlara harcadıkları paraların onda birini yerel gazetelere reklam vererek harcamak istemezler.
Akrep vardır ceplerinde…
Dost, hısım, akraba ilişkileri ile götürmektir onların yaptığı…
Elbette içlerinde profesyonelce çalışan ve gerçekten bu özellikleri nedeniyle de diğerlerinden ayrılanlar vardı. Onları ayrıştırmak gerekir. Onları da ayrıca tenzih ederek bu konuyu dile getirmekte yarar var. Zaten onlara gereken değeri yerel basında bir şekilde verir.
Gazetelerin haber merkezlerine gönderilen bu dershanelerin(!) bültenlerini görünce inanın dilimin ucuna çok şeyler geliyor söylemek adına…
Yine de ileri gitmeden sözlerimizi noktalamak istiyorum.
‘Sizdeki yüzsüzlüğü de anlamış değilim!’