Siyasetçi her seçim döneminde vaatlerini sıralayıp halkın oyunu almak için huzuruna çıkar ve eli boş gitmemek adına onlara adı üzerinde ‘seçim vaadinde’ bulunur.
Bu vaatlerin bir kısmı insanların yaşadığı kente dairdir. Yani kente hizmet götürmeye yöneliktir.
Bir kısmı da kişisel yani insanın kendi maddiyatını ilgilendiren vaatlerdir.
Borçlarının silinmesi, vergi affı, taksitlendirme, öteleme, bir maaş ikramiye gibi…
Genelde de insanlar ceplerine dokunan vaatleri daha fazla konuşur ve onu tartışıp kabullenir veya kabullenmez.
Oyların rengi de buna göre şekillenir.
24 Haziran seçimleri öncesinde vaatler havalarda uçuşmaya başladı.
Bu vaatlerin en önemlisi de iktidar partisi olan Ak Parti’den geliyor.
Bana göre verilen vaatlerin en önemlisi ‘faizlerin düşürülmesi, enflasyonun aşağıya çekilmesi, cari açığın kapatılması ve az kazanandan az, çok kazanandan ise çok vergi alınacak’ olmasıdır.
İktidarın bu vaadine karşılık CHP’de Muharrem İnce kanalı ile vaat vermeye başladı.
İnce’nin ilk vaadi gençlere iki bayramda yani 19 Mayıs ve 29 Ekim Bayramlarında 500 liralık yardımda bulunacak olması…
Hükümet ise emeklilere dini bayramlarda bin liralık ikramiye yardımında bulunmuştu.
Daha vaatlerin arkası gelir mi bilinmez ama bu vaatleri veren siyasilere şunu sormak lazım. Madem bu vaatler verilebiliyor ve bunlara kaynak bulunarak temin edilebiliyordu, neden bu vakti beklediniz de bugüne kadar vermediniz.
Ekonomik vaatleri veren Ak Parti, mecliste 301’i bulup tek başına iktidar olmak adına bu vaatleri verir iken bugün 550 milletvekiline göre sayısal çoğunluğu bulup tek başına iktidar iken bunları neden gerçekleştiremedi?
Değil mi?
Bu soruları sormakta yarar var.
Yani anlaşılan odur ki, bu vaatler bir adet seçim vaadi…
Ben bir seçmen olarak ve bir duyarlı yurttaş olarak Hükümetten bugüne kadar verdiği ama gerçekleştirmediği tek bir istekte bulunmak istiyorum.
Emeklilere verilen maaştaki adaletsizliği biran önce ortadan kaldırıp İNTİBAK yasasını çıkarmalarıdır.
Bu konuda ne yazık ki Ak Parti Hükümeti gerekeni yapmamış ve sürekli ötelemiştir. Mahkeme kapılarında sürünen ve Anayasa Mahkemesi’nin kapısında bekleyen emeklilere yönelik bu hakkın teslim edilmesi de seçimler öncesinde verilmesi gereken en büyük söz olmalıdır.
Madem bu kadar söz verebiliyordunuz ve imkânınız vardı da bugüne kadar neredeydiniz?
Zor bir soru ama sormak durumundayız…
24 Haziran seçimleri de biraz bu vaatlerin gölgesinde geçecek… Benden hatırlatması…