Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan Beyin aday olarak yeniden gösterilmemesinin değerlendirmesine fazlaca girmeden Cumhur İttifakı’nın Yüreğir siyasetine dair izledikleri yöntemi de görünce ‘doğru ama yetersiz’ olarak nitelendirip genel hatlarını çizelim.
Fatih Kocaispir’in özellikle Yüreğir’deki eski dinamikleri harekete geçirip onlarla yol ilerleme yöntemi çok yerinde ve isabetli bir yöntem olmuş. Lakin gördüğüm en büyük eksiklik ‘Kocaispir’in Yüreğir’e ait projelerini kamuoyu ile paylaşmasında gecikmenin yaşandığı’ yönündedir.
Belki de biz heyecan duyuyoruz, biz acele ediyoruz.
Yüreğirli insanların böyle bir beklentisi yok!
Lakin Yüreğir seçmeninin iktidar partisinin adayının kente ait hizmet akışkanlığındaki düşüncelerini ve projelerini de görmek, duymak ister diye düşünüyorum.
Diğer yandan CHP’nin adayı olan Kamuran Karaca’nın ev sohbet toplantılarını sosyal medyadan canlı olarak izlediğimde bir durum tespiti yapmak istiyorum.
Yüreğir’in geri kalmışlığına dem vuran Karaca, kente ait projelerini ev toplantılarında ifade etmeye çalışır iken iki önemli konuya vurgu yapıyor.
Birincisi Zeydan Karalar Beyin Seyhan’da kart üzerinden dağıttığı gıda yardımları ve ikincisi de Yüreğir’deki imar sorunları…
Her ikisinde de Kamuran Karaca, Zeydan Karalar’ın Büyükşehir Belediye Başkanı kendisinin de Yüreğir Belediye Başkanı olması halinde sorunu çözeceğini, Yüreğir’in halkına destek sağlayacağını ifade ederek yol izliyor.
Belki bu yöntem insanların kalbini, gönlünü okşayabilir. Ama gördüğüm odur ki Kamuran Karaca’ın Yüreğir’e ait dahi elle tutulur projeleri ortaya koymadığıdır.
Elbette bu konuda yeterli izahat sahibi değilim. Bilgi konusunda eksikliğim olabilir. Bunda iddialı olmam. Yüreğir halkının önceliklerini sayar iken Yavuzlar ve Sinanpaşa ile ırmak kenarında park kurmanın da çok böyle büyük bir proje gibi ortaya konulmasını da heyecan yaratan projeler olarak görmüyorum.
Beklentimiz mi yüksek? Bu sorunun yanıtı da göreceli bir kavram olabilir…
İddia etmem ama gördüğüm odur ki Yüreğir’de yapılan siyaset anlayışı ve algısı, Seyhan ve Çukurova’ya yönelik yöntemin çok ama çok gerisinde seyir ediyor.
Demem odur ki, Yüreğir’e aday olan arkadaşların hep bir söylemi var. ‘Şehrin ortasından geçen ırmağın iki yakası yani Seyhan ile Yüreğir birbirinden farklı iki şehir. Birisi Paris, diğeri Filistin gibi… Buna karşıyız’ derler.
Yaptıkları siyasetin de Paris ve Filistin siyasetleri gibi olması da işin özünde bu ayrımın ortadan kaldırılması adına fazlaca gayretin olmadığı yönündedir.
Sanırım meramımızı anlatabildik.
Sayın Kocaispir ve Karaca’nın Yüreğir’e ait vizyon projelerini inanın merak ediyorum. Sabırsızlıkla da bekliyorum.