Bu başlığı görünce hemen ‘’Hangi kesim’’ perişan değil ki? diyebilir siniz. Haksızda değilsiniz. Bu Pandemi döneminde perişan olmayan kesim mi var. Daha önceki yazılarımda diğer sektörlerin durumunu dile getirmiş ve yapılması gerekenleri sıralamıştım. Bu haftada çiftçilerin durumunu ele almak istedim.
Yazıyı hazırlamadan önce bazı kesimlerle yani üreticilerle görüşme imkânım oldu. Bu görüşmelerde bir dokunduk bin ah işittik. Neler anlatmadılar ki? Anlattıklarının en önemlisi de icra kıskacında oldukları ve traktörlerinin hacizlerle karşı karşıya kalmaları.
Çiftçinin kara gün dostu olan Tarım Kredi Kooperatifleri çiftçiye Ziraat Bankasının kredi faiz oranının üstüne bir de kaynak kullanım bedeli adıyla bir faiz ekleyerek, yüksek oranda faizli kredi vermiş.
Yüksek faizle kredi almak zorunda kalan çiftçi, maliyet artışları nedeniyle ürün para etmediği için geri haliyle bu borçlarını ödeyemez duruma gelince icralık olmaya başlamışlar. Tarım Kredi Kooperatifleri pandemi sürecine rağmen çiftçiyi boş bırakmamış ve alacağının peşine düşmüş. Kendi pencerelerinden Tarım Kredi Kooperatifleri haklı olabilir, ancak pandemi sürecinde başta çiftçiler olmak üzere herkesin zorda olduğunu bilmeyen yok
Eğer hacizlerle çiftçinin traktörüne el konulursa bu kesim ne yiyip içecek. Nasıl üretim yapacak. Tüm bunların düşünülmesi ve buna göre hareket edilmesi gerekir diye düşünüyorum
Bunu içinde öncelikle çiftçilerin borçları ertelenmeli. Çiftçi yeniden toprakla buluşturulmalı. Bunun için gerekli destekler sağlanmalı. Kırsalda küçük aile işletmelerine destek verilmeli.