Siyaset konuşurken ve yaparken bilimi ve rasyonel düşünceyi esas almanın gerekliliği, sonunda yavaş yavaş ana akıma da sirayet etmeye başladı. Tabii ana akımın vasatlığından burada da kaçmak mümkün olmadı, zira bu konular da dönüp dolaşıp yapay zeka, makine öğrenmesi, robotudur robocop'udur, ağızdan ağıza sakız olan birkaç tabire sıkışıp kaldı.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesinde her yeşil dönüşüm ya da dijitalleşme dendiğinde, bilim kelimesi her ağıza alındığında aklımdan buna benzer düşünceler geçti.
Madem bunları konuşuyoruz, yapay zekaya kadar gitmeden önce en temelden başlayalım:
Felsefe; varlık, bilgi, değerler, gerçek, doğruluk, zihin ve dil gibi konularla ilgili soyut, genel ve temel problemlere ilişkin yapılan sistematik çalışmalardır.
Mantık bilginin yapısını inceleyen, doğru ile yanlış arasındaki akıl yürütmenin ayrımını yapan disiplindir, doğru düşüncenin aletidir. Matematik ve bilgisayar biliminin de parçası haline gelmiştir. Doğru düşünmenin kurallarını inceleyen felsefi bir disiplindir.
Keza matematik, evrende tekrar eden, gözlemlenebilir olguların yapılarını, özelliklerini, aralarındaki bağıntıları rasyonel düşünce yoluyla hesaplamayı mümkün kılar. Verileri kesindir ve mantık gibi biçimselliği öne çıkar. Yer ve zamandan bağımsız olduğu için güvenilir olan çok evreli bir bilimdir.
Fizik ve kimya maddeyi, biyoloji ise canlıları inceleyen doğa bilimleridir. Bu üçlü, en temel doğa bilimleri disiplinleridir ve temel amaçları genel tabirle evrenin nasıl işlediğini anlamaktır.
Fazla detaya girmeden, yaşamın devamlılığını ve güvenliğini sağlayan şeyin bilimlerin ortak dili, bunların en temelinde yer alan disiplinlerin ise bu saydıklarım olduğunu söyleyebiliriz.
Makrosuyla mikrosuyla ekonomidir, iktisatıdır, mühendisliğidir, bunların tamamı, yukarıda saydığım temel disiplinlerin üzerine inşa edilmiştir.
Mesela iktisat da, matematiğin sayılarla ispatladığı güvenirliliğini, mal ve hizmetlerin üretim, dağıtım ve tüketimi sürecini, işleyişini incelemesiyle teknik; buradan yola çıkarak da ekonomik aktörlerin davranış ve etkileşimlerini incelemesiyle de sosyal bir bilimdir.
Şimdi kitapları kapatıp dünyaya dönelim...
Sizleri sıkmak pahasına bu temel bilgileri hatırlatmamın sebebi, insanlığın, tarih boyunca karşılaştığı sorunları çözmek ya da gelişim için bilimi rehber edindiğini hatırlatmak. Siyaset de bundan azade değil elbette, bilim hakkında atıp tutan siyasilerin kafa ütülemesi de bundan ileri geliyor...
Tabii konu siyaset olunca ufak bir farklılık var: Anatomiyi düşünce yapısının temeline oturtmayan birisi doktor, termodinamikten anlamayan birisi mühendis olamaz. Keza anatomiye inandığını iddia eden, ama teşhis koyarken insan vücudunun temel özelliklerini gözardı eden bir doktora aklı başında hiç kimse güvenip de gitmez.
Ya da mesela, yüzyıllardır köprüler yapan insanoğlu, bir köprünün istenen yükü taşıyabilmesi için kaç tane taşıyıcı kolonu olması gerektiğini öğrenmiştir. Mühendislik bilimi bunu hesaplanmıştır. Hiçbir mühendis, bu hesaplamalara inandığını iddia ettiği halde çıkıp da aksi yönde bir uygulama yapamaz.
Oysa bir siyasetçi ya da bir siyasi parti, bilimi rehber edindiğini iddia ettiği halde, eldeki tüm verilerin ve toplumun oluşturduğu kolektif bilincin tam aksi yönde hareket edebilir, ediyor.
Matematiğin ideolojisi yoktur. 2+2 her zaman 4 eder. Eğer 4 etmiyorsa, sizde bir terslik vardır.
Oysa siyasette, Özal'dan beri kırk yıldır ikiyle ikiyi toplayıp dört bulamayan bir ideoloji, sorunu kendinde aramak yerine bize gelip bilimden, akıldan, teknolojiden bahsedip akıl veriyor.
Verdiğiniz aklı aldık diyelim... Mevcut siyasetin sorun algılama, tasnif ve çözüm iradesi oluşturmaktaki işlevsizliği açık olduğu için, ülke ekonomisindeki temel problemleri makine öğrenmesi yoluyla çözmeye karar verdik varsayalım; üret(e)meme, yoksulluk, enflasyon, gelir adaletsizliği gibi Türkiye'nin en temel problemlerini ele alalım...
Makine öğrenmesinin ne menem bir şey olduğunu bilmeyen okurlara (kaldıysa) kısa bir not olarak açıklamak gerekirse: A noktasından B noktasına gitmesini istediğimiz sürücüsüz bir araba hayal edelim. A ve B noktaları arasında bir viraj var ve tabii sürücüsüz arabamız viraj nedir, virajda ne yapması gerekir henüz bilmediği için virajda dönmeyi öğrenmesi gerekiyor. (DEVAMI YARIN)