• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Ara
  • Gündem
  • Siyaset
  • Ekonomi
    e-gazeteYaşamKültür-SanatTeknoloji
  • Sağlık
  • Dünya
  • Magazin
  • Medya
  • Eğitim
  • Spor
  • Ara
SON DAKİKA:
07:49
Karalar ve Atlı’ya acil görev tevdisi
07:48
Soruyorum ‘sinek yok’ başkanım diyorlar!
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. TURGAY DEVELİ
  3. YENİ DÜNYA (2)
Yayınlanma: 11 Ekim 2023 - 00:01

YENİ DÜNYA (2)

11 Ekim 2023 - 00:01
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
TURGAY DEVELİ
TURGAY DEVELİ
[email protected]

AKP'nin bu girişimi, şimdiye kadar kendi iktidarının da toplumsal zeminini oluşturan bu büyük kitlenin rızasını dahi kaybetmesini sağlama ihtimalini barındıracağından, iktidar karşıtı bir güç birikimi için tetikleyici vazifesi de görebilir. AKP iktidarının yeni bir yaşam formatı planı olduğuna ilişkin iddiaları şimdiye kadar dikkatle izleseler de buna inanmayan veya şimdiye kadar bunun gerçekleşme ihtimalini görmeyenlerin ya da bu iddialara kaynaklık eden zincirin belirtisi olayların zihinlerindeki sınırları henüz aşmamış olması sebebiyle yaşam tarzlarının tehlikede olmadığını düşünenlerin, bu çağrıyı kendi stabil yaşamları açısından bir alarm olarak değerlendirmeleri halinde, geniş bir meşruiyet alanı çizdikleri iktidar için bunu daraltmaya başlamaları iktidar için öldürücü darbenin ilk taşı anlamına da gelebilir. Bunun olup olmayacağını tartışma ilerledikçe daha yakından izleme şansımız olacak.

Biz, bölgemizi etkisi altına alan karanlığın bizim de üzerimize daha fazla çökmemesi ve ülkemizde, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu cumhuriyetin halkçı, kamucu, devrimci değerler bütünüyle refah dolu bir gelecek mücadelesi verirken, bu esnada etrafımızdaki dünya da yavaş yavaş değişmeye ve dönüşmeye devam ediyor. Çok değil birkaç sene önce hayal dahi edilemeyecek gelişmeler her gün gazete sayfalarını süsler hale geldi. ABD'de otomotiv işçilerinin ve sağlıkçıların grevleri, Amazon, Starbucks gibi büyük şirketlerin çalışanlarının sendikalaşma girişimleri, teknoloji devleri Google ve Apple'a açılan rekabet soruşturmaları, farklı Avrupa ülkelerinde şirketlerin fırsatçı karlarına ek vergilerin getirilmesi furyası derken dünya şirketlerin dizginlendiği, sendikaların tekrar sahneye çıkmaya başladığı yeni bir dönem başladı...

Tabii bunlar yeni değil, aksine çok eski mücadeleler ama bu eski mücadelelerin arasında artık pek alışık olmadığımız yenilikler de göze batıyor. Örneğin ABD'de bir süredir gündemin tepesinde yer alan otomotiv işçileri grevine yalnızca sendikalar ve politik skalanın 'sol'undaki siyasetçilerden değil, merkezden ve hatta sağdan dahi destek yağıyor. ABD Başkanı Biden'ın grevdeki işçileri ziyaret ederek 'işverenlerin rekor karlarının, rekor toplu sözleşme zam oranlarıyla işçilerle paylaşılması' gerektiğini söyleyerek desteğini açıklaması, sendika, grev gibi sözcükleri duyunca titreme nöbetine giren Cumhuriyetçi partiden dahi çok sayıda senatörün greve destek vermesi ABD'de pek görülmüş şeyler değil.

Bu değişimin de basit iki açıklaması var pek tabii ki: Birincisi, gelir adaletsizliği sebebiyle sistem o kadar sıkıştı ve sertleşti ki, baskı ve propaganda ne kadar sert olursa olsun karşı tepkiler kaçınılmaz hale geldi; merkez kontrol altında tutulsa dahi tepkiler aşırı uçlardan yüzeye çıkıyor ve dünyayı, siyaseti, ticareti belirsizliklere sürüklüyor. Dolayısıyla kapitalizm her zaman çok iyi yaptığı bir şeyi yaparak kendini koruma refleksiyle değişmeye başladı. Direnç tabii ki var, ancak kırılıyor.

Değişimin ikinci ve daha önemli sebebi ise jeopolitik: Çin'in ABD hegemonyasına bir tehdit olarak ortaya çıkması, dünyada ekonomi politiğin kurallarının yeniden yazılması ihtiyacını doğurdu. Jeopolitik çekişmeler sebebiyle üretimin Çin'den çıkartılarak gelişmiş ülkelere geri döndüğü, dönmek zorunda olduğu günümüz dünyasında emeğin gücü de giderek artıyor, artacaktır. Gerçek ücretlerin artma eğilimine girdiği, güçlü sendikaların olduğu, üst sınıfa servet transferinin yavaşladığı ve hatta tersine döndüğü bir döneme giriyoruz.

Zira Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne katılmasından itibaren geçen son 20 yılın öyküsü, devlet kapitalizmi ve serbest piyasa kapitalizminin mücadelesidir. Bu mücadeleden Çin'in devlet kapitalizminin galip olarak çıkması, serbest piyasa kurallarının yeniden gözden geçirilmesi ihtiyacını da beraberinde getirdi. ABD'nin değişerek planlamacı ve korumacı ekonomik politikalara yönelmesi de, onyıllar boyunca siyasette merkezin de merkezinde duran Biden'ın birden sendika ve işçi sevdalısı kesilmesi de, anti-komünizmin (yalnızca mecazen değil gerçek anlamda dahi) kitabını yazmış olan Cumhuriyetçilerin sendika etkinliklerinde görünür olmaya başlamaları da bundandır.

ABD'nin problemi komünizmle değil, hegemonyasına karşı olan Sovyet tehditiyleydi. Tehditin artık komünizmden değil kapitalizmden geldiği günümüzde ABD'nin gerektiğinde ‘komünizmi dahi kendisi getirebilecek!’ kadar esnek ve pragmatik olabileceğini yaşayarak görüyoruz ve daha fazlasını da göreceğimizi düşünüyorum. (Kapitalizmin gerektiğinde ne kadar 'komünist' olabileceğine inanmayanları sigorta ve reasürans sektörünün işleyişine, kapitalizmin çekirdeğinde riskin ve zararın nasıl dağıtılarak 'komünal' bir hale getirildiğine bir göz atmaya davet ediyorum.) Kısacası, tüm bu şartlar altında, yüz yıldan fazladır solun savunduğu fikirlerin ana akıma sirayet edeceği bir dönem başlamış durumda. Artık soğuk savaş döneminin anti-komünist baskısının altında yaşamıyoruz: Dünya yeni bir dünya, nesil yeni bir nesil ve kitlelerin çıkarını savunan bu fikirlerin kontrol edilemez bir yangın gibi yayılmasına şahitlik edeceğiz. Dünyanın içinde bulunduğu bu türbülans içerisinde kendini yeniden inşa edebilen, pazarlama tabiriyle yeniden markalandırma (rebranding) yapabilen ve bu fikirleri bir hikayeye dönüştürerek kitlelere sunabilen her siyasi parti/figürün iktidar şansı olabilecektir.

Tekrar Türkiye siyasetine dönecek olursak, yorgun ve içten çürümüş olan AKP'nin bu değişen şartlarda un ufak olması küçük bir dalgalanmaya bakıyor. Erdoğan'ın patronlarla olan karşılıklı sevdası, bu yeni dünyada onu ve partisini zayıflatmanın anahtarı olarak önümüzde duruyor. İşin bu kısmı uzun yıllardır açıkça ortada olduğu için üzerinde durmaya pek gerek görmüyorum. Esas üzerinde durulması gereken kısım, ana muhalefet CHP'nin, yöneticilerinin, belediyelerinin işverenler lehine grev kırıcılığı yapmaya varacak kadar çamura batmış olması ve içinde yaşadığımız yeni dünyayla çelişir halde bulunması.

Peyami Safa'nın batılı modern zümreyle muhafazakarlar arasındaki çelişkileri anlattığı Fatih Harbiye romanının AKP Türkiye'sindeki karşılığı, sosyolog ve yazar İrfan Özet'in bahsettiği Fatih-Başakşehir arasındaki sınıf çatışmasıdır. Erdoğan seçmeninden oy almanın anahtarı muhafazakarlara ‘sevimli’ görünmek değil, gelir adaletsizliğinin yarattığı Fatih-Başakşehir çatışmasının sebeplerini ve sonuçlarını doğru analiz etmek, Başakşehir'in kibrine karşı Fatih'in emekçilerinin yanında durmaktır. İmamoğlu'nun son yerel seçimlerdeEsenyurt, Bağcılar, Sultangazi, Esenler gibi ilçelerde süpürdüğü oyların sebebi bizzat Erdoğan seçmeninin Başakşehir'e ve onların AKP’sine duyduğu öfkedir. Bu yeni dünyada siyasetin kazananı, bu öfkeyi siyasete çevirebilenler olacaktır. Bugünün CHP'si ise, kimiz zaman bilinçli kimi zaman da rüzgara kapılarak kendi kurduğu cumhuriyeti ve gerçekleştirdiği devrimleri dahi savunamayacak şekilde savrulmaya devam edecek olursa, yani bu haliyle, korkarım ki yukarıda yaptığımız yeni anayasa tartışmalarına türlü gerekçelerle destekçi bile yapılabilir. Bu da cumhuriyetin tabutuna son çiviyi kurucusuna çaktırmaktan başka bir anlam ifade etmez.

Şüphesiz ki CHP seçeneksiz değil. Ayrıca, bu toprakların sol ve sosyalist birikimi CHP'den de bağımsız olarak zamanın ruhunu yakalayacaktır, ancak merkez siyasetin de bu yeni dünyadan kaçamayacağını göreceğimize inanıyorum. Zira zaman mefhumunun en önemli özelliğidir, siz ne yaparsanız yapın akıp geçer ve beraberinde her şeyi sürükler.

Bu akıntıya kapılıp boğulmak mı, yoksa akıntının gücünden yararlanarak enerji üretmek mi, tercih budur.

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Yeni gerçeklikler... - 17 Mart 2025
  • Bu filmi daha önce görmüştük... - 06 Mart 2025
  • Özgür Özel neden başarısız ve ne yapılmalı? - 20 Ocak 2025
  • Yeni insanlar, eski partiler... - 06 Ocak 2025
  • İktidara bir fıkra - 19 Aralık 2024
  • BEŞİKTAŞLILAR ÜZÜLMEYİN! - 18 Aralık 2024
  • CEO'nun katili kim? - 13 Aralık 2024
  • CHP, TEK PARÇA KALABİLECEK Mİ? - 28 Kasım 2024
  • SEÇMENİN ÖFKESİ - 11 Kasım 2024
  • Terör kartıyla yeni proje... - 01 Kasım 2024
  • DÜNYANIN EN KISA FIKRASI - 16 Ekim 2024
  • İTİBAR SUİKASTLERİ - 09 Ekim 2024
  • Toplumsal muhalefetin önündeki engel - 02 Ekim 2024
  • Üzerinde yürüdüğümüz ip inceliyor - 18 Eylül 2024
  • ÖZGÜR ÖZEL'E ÇAĞRI - 31 Temmuz 2024
  • YENİ UZLAŞI - 10 Temmuz 2024
  • CHP'NİN ŞİMŞEK ZİYARETİ VE HERKESİN BİLDİKLERİ - 24 Haziran 2024
  • İÇİNE DOĞRU ÇÖKEN SİYASET - 12 Haziran 2024
  • İMAMOĞLU'NUN BAGAJI - 29 Mayıs 2024
  • CHP'NİN YOL HARİTASI - 13 Mayıs 2024
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 15
Köşe Yazarları
ÖMER ALPDOĞAN
ÖMER ALPDOĞAN
Cemaatler holdinleşti, kurban derisi çöp oldu
'ACIMASIZCA CEZA YAZSINLAR!'
Özcan Aladağ
'ACIMASIZCA CEZA YAZSINLAR!'
"Kim derdi ki" denilince unutulan…
Oktay Erol
"Kim derdi ki" denilince unutulan…
TORPİLİN VAR MI?
Edibe Gülnar
TORPİLİN VAR MI?
HALİL İBRAHİM BAĞ
HALİL İBRAHİM BAĞ
Esnafın prim gün sayısı indirilmeli
MÜFTÜ BEYİ ÇOK KIZDIRMIŞIZ!
Mehmet Özler
MÜFTÜ BEYİ ÇOK KIZDIRMIŞIZ!
Hasan Hüseyin Türk
Hasan Hüseyin Türk
METE TÜRKOĞLU
TURGAY DEVELİ
TURGAY DEVELİ
Yeni gerçeklikler...
BASRİ BAŞ
BASRİ BAŞ
GÖRÜN, DUYUN, BİLİN! MESAJI ALINMALI
Yusuf Aslan
Yusuf Aslan
ABD ve Rusya Suriye'de nasıl anlaştı?
BÜLENT ÖNCÜL
BÜLENT ÖNCÜL
VERGİ KAÇAKÇILIĞI SUÇLARINA GENEL BİR BAKIŞ
ADANALILARA ÇAĞRI
Mustafa Enis Örnek
ADANALILARA ÇAĞRI
GÖKHAN ÇAĞLAYAN
GÖKHAN ÇAĞLAYAN
AĞIAĞAÇLARI
ARİF ARAPKİRLİ
ARİF ARAPKİRLİ
EMEKLİ YORGUN
MARKA ŞEHİRLER
Cem Polatoğlu
MARKA ŞEHİRLER
İsa Akdağ
İsa Akdağ
DÜNYA'DA KAYBOLMAK (ESTONYA-TALLİNN)
MERYEM TÜRKTEKİN
MERYEM TÜRKTEKİN
GAZZELİ ÇOCUKLAR BU DÜNYANIN ÇOCUKLARI DEĞİL Mİ? (2)
HAYDİ! ORADAN
KURTULUŞ KILINÇ
HAYDİ! ORADAN
TURHAN ALADAĞ
TURHAN ALADAĞ
SÜT KRİZİNİ ÇÖZME GİRİŞİMİ
CEYLAN MALGIT
CEYLAN MALGIT
KENDİNDEN MEMNUN OLMAK…
Fiyatlar inecek mi?
SERAP BAŞKAN
Fiyatlar inecek mi?
REDDEDİN OLSUN BİTSİN
Şehmus Baysal
REDDEDİN OLSUN BİTSİN
Kurumsal Karaborsacılık Hikayesi, Onatça
MUZAFFER METE
Kurumsal Karaborsacılık Hikayesi, Onatça
ERDEM ÖNDER SÖNMEZ
OLUMSUZLUKLARDAN ÇEKİNMEYİN
Covid-19 salgını ruh sağlığımız da tehdit ediyor
Dr. Sümer Öztanrıöver
Covid-19 salgını ruh sağlığımız da tehdit ediyor
Kaotik zamanlarda ruhunuza iyi bakın
FATMA GÜNEY LAÇİN
Kaotik zamanlarda ruhunuza iyi bakın
ZEKİ YÜCEL
ORHAN KEMAL'İN ÇUKUROVA YILLARI (7)
ABONELİĞİNİZDE YERİN DİBİNE BATSIN!
Durmuş Ali Başkan
ABONELİĞİNİZDE YERİN DİBİNE BATSIN!
Çok Okunan Haberler
HASTANE GÖREVLİSİ İNTİHAR ETTİ
HASTANE GÖREVLİSİ İNTİHAR ETTİ
Sporda Adana’nın yüz akı
Sporda Adana’nın yüz akı
Demirdağ: Eleştiriye tahammül edeceksiniz
Demirdağ: Eleştiriye tahammül edeceksiniz
Ana Sayfa
Gündem
Siyaset
Ekonomi
Sağlık
Dünya
Magazin
Medya
Eğitim
Spor
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Karikatürler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Ekonomi
  • Gündem
  • Kültür-Sanat
  • Medya
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Yaşam
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Karikatürler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

www.ocianews.com

Yazılım: Tumeva Bilişim