Adana’da çiftçi tarlasını artan maliyetler karşısında boş bırakıp ekmedi. Yani tarlasında ürün yetiştirmeyecek ve bu durum ise açlık, sefalet olarak çiftçiye yansıyacak. Böyle bir durum var ortada.
Böyle bir ortamın yaşandığı şu günlerde Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından yeni ithal ürün ihalesinin açılması doğru bir karar mı? Yanlış bir olay mı?
Bu sorunun yanıtını siyasi irade doğru karar olarak verecektir elbette.
TMO, 18 Ocak tarihinde 335 bin ton ekmekli buğday ithalat ihalesi açtı. Bu sezon buğday ithalatı için 8 kez, arpa içinde 20 Ocak’ta açacağı ihale ile 9 kez ihale açmış oluyor. Yurt dışından getirilen ürünlerin çiftçiye ve piyasaya faydası oluyor mu? Bu tür durumlarda kazanan kim oluyor? Çiftçiye verilmesi gereken destek yurtdışı alımlarına mı aktarılıyor?
Bütün bunlar tartışılıyor elbette. İktidar, yapılan uygulamanın doğru olduğunu savunuyor. Muhalefet ise yanlış diyerek açıklama yapıyor.
Türkiye, tahıl ve buğday ithal etmesini doğru bir yöntem olarak savunmuş olsa da asıl düşünmemiz gereken konu, tarlaların neden boş bırakıldığı, ekilmediğidir. Bunu sorgulamak, irdelemek gerekiyor.
Çiftçiye gübreyi bedava versek veya indirimli vermiş olsak, çiftçinin borçlarını yapılandırıp rahatlatmış olsak, karşılıksız destekleri ve miktarlarını artırsak iyi olmaz mı? Tarlalar böylelikle boş kalmaz. Üretici, maliyetlerin yüksekliğinden tarlasını ekmekten vazgeçmez. Bunu da tarım politikasına yön verenlerin iyi tahlil etmeleri gerekiyor.
Temel gıda ürünleri her geçen gün artıyor. Çarşı pazarda fiyatlar düşmedi. Yükselen fiyatları geri çekmemekte ısrarlı tekelciler!
Durum böyle olunca her şey kabul edilebilir ama ithal tarımın desteklenmesini kabul etmek biraz yanlış oluyor. Türk tarımının daha iyi noktalara geldiğini nasıl anlarız? Çıkarız araziye, tarlaların durumlarına, çiftçilerin içinde bulundukları duruma bakarız. Onlarla konuşur, dertlerini dinleriz. Borçlu oldukları bankalardaki borç oranlarına bakarız. İcralık durumlarını gözden geçiririz.
Yani çiftçinin feryat etmenin doğru mu yanlış mı olduğunu sahada ve evrak üzerinde görebiliriz. Artan maliyetler ve girdi fiyatlarındaki fahiş artışlarl karşısında üreticinin dayanacak gücü kalmadı. Bir haberci olarak yurttaşa haliniz, durumunuz nedir? Diye sorduğumuzda aldığımız ilk yanıt ‘olumsuz’
Bunu biz görüyoruz da görmesi gerekenler görmüyorlar mı? Bence görüyorlar. Ama görmezlikten gelip hatta daha iyi bir yaşam ortamının olduğunu iddia ederek algı yaratılmaya çalışılıyor gibime geliyor.
Yoksa bu çiftçi ağlamaz, dertlenmez. Bittim diyerek feryat etmez. Gerçekten tarlalar ekilmedi ve boş…
Bir kiloğram buğdayı elde etmek için yapılan harcama 1 kilo buğdayın satış fiyatını geçer ise siz olsanız tarlanızı ekerek zarar eder misiniz? Bir de bir yıl boyunca o tarladan gelecek ürünü gözler misiniz?
Durum bir adet bundan ibaret… Bu ithal buğday politikasını da bir gözden geçirin isteriz…