Adana İl Müftüsü Hasan Çınar Adana'ya ilk atandığı günden itibaren hem söyledikleri hem de icraatlarıyla toplumun büyük kesiminin beğenisini kazandı.
Hem medrese eğitimi görmesi hem de üniversiteyi bitirip görev almaya başladıktan sonra yurt içi ve yurt dışındaki çalışmalarında elde ettiği bilgileri Adana'da büyük bir ustalıkla harmanlayıp hayata geçirdi. Vatandaşın derdiyle dertlendi. "Adana sıcağı ne ki; cehennem sıcağının yanında. Duramayız kardeşim!" diyerek hem kendisi çalıştı hem de ekibini çalıştırdı. İlçe müftülerini de harekete geçirerek dinimizin en güzel şekilde anlatılması konusunda büyük çaba gösterdi.
Geçtiğimiz günlerde bir basın toplantısı düzenleyerek belki de Adana'daki ahiretlik yatırımı olan Yüksek Öğrenim Kız Yurdu'nu meslektaşlarımıza tanıttı, yurdun açılışını yaptı. O programda olmayı çok isterdim ancak son anda çıkan bazı işlerim nedeniyle orada bulunamadım. Benim olup olmamam önemli değil, önemli olan Adana'ya yüksek öğrenim için gelen kızlarımıza sahip çıkılması.. Hem de müftülüğün eliyle.
Bu yurt yapımında çok kişinin maddi ve manevi emeği olduğunu biliyorum. Hepsini tebrik ediyorum. Rabbim hepsinden razı olsun, ecirlerini fazlasıyla versin. Bundan sonra üniversiteli kızlarımızın da ailelerinin de içi rahat olsun. Artık müftülük güvencesiyle huzurla barınabilecekleri bir yurtları var.. Hasan Çınar hocam Adana'da Müslümanların hizmetinde farkını ortaya koymaya devam ediyor. Yeni hizmetlerini sabırsızlıkla bekliyoruz.
XX
GÜNAYDIN
Günaydın!!!
Sabah-ı şerifleriniz hayrolsun efendim. Nasılsınız?
Size ve sevdiklerinize afiyetler diliyorum.
Allah iyiliğinizi versin?
Haddim değil ama sormak istiyorum; çevrenizdeki insanlar nasıllar efendim?
Anneniz, babanız, eşiniz, çocuklarınız, kardeşleriniz, arkadaşlarınız, akrabalarınız onlar da iyiler mi? Haberiniz var mı?
Sizin yanınızda olmaktan, sizi tanımaktan dolayı mutlu mu onlar da?
*
Peki, iş arkadaşlarınız? Birlikte çalıştığınız, emrinizde çalışan, şu patronu olduğunuz insanlar da iyi mi?
En çok bir arada yaşadığınız, eşinizden, annenizden-babanızdan çok gördüğünüz kişiler hani.. İyi mi onlar da?
Var mı bir sıkıntıları?
Alın terleri kurumadan alıyorlar haklarını değil mi?
Emeğinin karşılığını alıyorlar diye her türlü şahsi işinize koşturabileceğinizi sandığınız, babası dese yapmayacağı işi sırf evine ekmek parası götürebilmek adına siz deyince yapan insanlar nasıl?
Mutlu mu işçileriniz?
Huzurlular mı yanınızda?
Maaş verince tüm haklarını ödediğinizi sandığınız insanlar evlerine gururla gidebiliyorlar mı sizin yanınızda çalıştıkları için?
Yoksa ev sahibi görmesin diye gecenin bir yarısı mı giriyorlar evlerine?
Sahi çocuklarının ekstra isteklerini geçtik, mutlak ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar maaşı, zamanında alabiliyor değil mi işçilerin?
En son ne zaman gülümsediklerini gördünüz sizin vesile olduğunuz bir olay için?
*
Patronunuz da mutlu mu kardeşim?
Sen, zaten gelişi güzel yaptığın işleri 'mesaim bitti' diye yarım bırakıp çıkarken ay sonunda senin maaşını helal yollardan çıkarmaya çalışan patronun da 'gerçekten' iyi mi?
Vergilerdi, ödemelerdi derken senin maaşını bir yük olarak görüyor mu, yoksa varlığından mutlu mu?
*
Sizinle birlikte yaşamaktan mutlu mu aileniz, arkadaşlarınız, çalışanlarınız, iş verenleriniz?
*
İyi o zaman..
Günaydın!!!
Hadi gülümseyelim hep birlikte. Belki şehre bir film gelir, bir güzel orman olur yazılarda. İklim değişir... Hadi gülümse o zaman...
DUAMDIR
Tertemiz gelsin ölüm
Bir Eylül sabahında
Dışarıda hafif yağmur
İçimde sevinç varken...
Selam verip Azrail
"Hadi gidiyoruz" desin
Umutlarım yarımmış
Yapacaklar işler varmış
Düşünemeden bir şey
Ruhumu alıversin...
Bedenim sıcacıkken
"Baba" desin çocuklar
Birer damla gözyaşı
Düşüversin yüzüme
O damlalar anlatsın
Sevinç ve hüzünleri,
Sevgi ile sitemleri..
Üzülmesin hiç kimse
Ağlamasın ardımdan.
Konu komşu toplanıp
Son bir kez görmek için
Gelip de başucumda
Dedikodu yapmasın...
Her anımı kaydeden
Kameram durduğunda
Günah ve sevaplarla
Defterim dolduğunda
Kimse hüküm vermesin,
Allahlık taslamasın
Cesedimin başında.
Tertemiz gelsin ölüm
Bir Eylül sabahında.
Dünya benden bıkmadan
İnsanlar sıkılmadan
Daha varken yapacak
Onlarca güzel şeyim...
Azrail selam verip
"Gidiyoruz" dediğinde
Olmasın pişmanlığım
Şu canım yeryüzünde...
KISA KISA
* Altın Koza başladı ama maalesef yine organizasyon bozukluklarını konuşuyoruz. Bilmiyorum bu kadar para harcamaya değiyor mu?
* Lezzet Festivali başlıyor. Merak ve heyecanla bekliyoruz. Umarım geçen seneki aksaklıklar yaşanmaz..
* Hüseyin Sözlü döneminde başlatılan ve yarım kalan köprülerin akıbetini bilen lütfen beni bilgilendirsin. Yazık bunca zamana ve emeğe..