Adana Valiliği'nin öncülüğünde Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, kamu kurumları, çeşitli oda ve kuruluşların destek verdiği 01 Influencer Adana Buluşması geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirildi.
Türkiye'nin dört bir yanından sosyal medya fenomenleri 2 gün boyunca Adana'yı gezdiler. Şehir merkezi başta olmak üzere Misis, Karataş, Pozantı, Karaisalı'da yer alan tarihi ve turistik yerlerde çeşitli organizasyonlara katılıp hem Adana'yı tanıdılar hem de tanıttılar.
Etkinlik genel olarak bakarsak güzel düşünülmüş, içi doldurulmuş bir programdı. Ben önce bu etkinliğin olumlu yönlerini yazayım.
Programa katılan sosyal medya fenomenlerinin her birinin yüz binlerce takipçisi var. Ben birçoğunu orada tanımış olsam da gençler bu insanların yazdıklarını merak ediyor. Bu anlamda iki günde fenomenlerin yaptıkları paylaşımlar milyonlarca kişiye ulaşmış oldu.
Pazar günkü programa gazeteciler de davet edilmişti. Ben de katıldım. Orada bu gençlerden gördüklerim, işittiklerim yüzünden hayatımın en ilginç kahvaltısını yaptım. Pozantı Belediyesi'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen kahvaltı sırasında yanımda oturan gençler kahvaltıdaki hangi çeşidin tadına baksa; "Abi bu efsaneymiş", "Bunun tadını biz unutmuşuz" "Ya! Yok, böyle bir lezzet" diyerek yaptılar kahvaltılarını. Gençlerin içinde 'sıkma'yı bilmeyenler bile vardı. Hadi bunu anladık ama patatesli sıkmayı görüp; "Bunun içindeki nohut mu?" diye soranların olduğuna şahitlik edince Adana'nın tanıtımından çok bu gençlerin hayatı tanımalarına, gerçek bir kahvaltı yapmalarına vesile olduğu için bile önemliydi bu organizasyon.
Özel bir tren kiralanmıştı pazar günkü gezi için. Tren, Varda Köprüsü ve Belemedik arasında sosyal medya fenomenlerinin fotoğraf çekmesi için bir kaç kez durdu. O mükemmel manzaraya elbette ki hepsi hayran kalmıştı.
Olumsuz bir kaç noktaya da değineyim. En önemlisi, bu organizasyondan Adana'da yaşayan basın mensupları çok sonra haberdar edildi. Sağlıklı bir iletişim kurulamayınca da Adana'dan neredeyse hiç bir gazeteci programlara katılmadı.
Sosyal medya fenomeni dediğiniz insanları sayı olarak çok kişi takip ediyor olabilir ama çoğuna takipçileri bile inanmıyor, güvenmiyor. Bu yüzden yerel basının desteği şart. Bunu da bazıları istemeseler de öğrenecekler.
Programa katılanların sosyal medya paylaşımlarını takip etmeye çalıştım. Bir kısmı ya hiç paylaşım yapmadı ya da koca günü tek bir fotoğraf paylaşarak geçirdi. Dolayısıyla istenen etkileşime ulaşmak da zor oldu.
Bu programlar artarak devam etmeli ama yerel basını da asla ihmal etmeden. Bu şehir için lazım olan ortak aklın merkezinde gazeteciler var. Var olmaya da devam edecekler. Bu yüzden bu tarz etkinlikleri düzenleyecek olanlar önce Adana'da bulunan gazetecileri muhatap almak zorunda. Az önce de yazdığım gibi bunu bilmiyorlarsa da öğrenecekler, öğrenmeliler. Tabi bu şehre gerçekten hizmet etmek istiyorlarsa.
ERKEN SEÇİM Mİ GELİYOR?
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi referanduma sunulmadan önce ne kadar tartışılmışsa şimdi de o kadar tartışılmaya devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın net ifadeleri olmasa sanırım geriye dönüş çok daha kolay olacak ama şu bir gerçek ki geriye dönüş bize çok da bir şey kazandırmayacak. Adına Parlamenter Sistem dediğimiz sistem bence dünyada miadını doldurmuş bir sistem. Bu yüzden dikkat ederseniz artık Avrupa'da, Asya'da, Amerika'da neredeyse tüm ülkeler kendilerine en uygun sistemi hayata geçirmeye çalışıyorlar. Öyle ki 'kanka' bildiğimiz ülkeler dahi birbirleriyle ters düşme pahasına yapıyorlar bunu.
Ülkemizde ise bize en uygun sistemin ne olduğunu tartışmaktan ziyade, ya da daha bir kaç yıl önce halkın çoğunluğunun onayladığı sistemi nasıl daha iyi hale getirebiliriz diye adım atmaktan ziyade bir kısım 'istemezük' tayfası hala parlamenter sistemden ve o sistemin iyiliğinden dem vuruyorlar. Sistem tartışmalarını artık geride bırakmalı ve önümüze bakmalıyız. Herkes daha iyisi nasıl olur diye düşünmeli, geriye doğru nasıl giderim diye değil.
Bununla birlikte son zamanlarda ortaya çıkan bazı fotoğraflar, yeni parti kurma çalışmaları, meclisteki sistem üzerine yapılan tartışmalar, art arda açıklanan ve her biri başka bir kutbu gösteren anketler gelecekle ilgili bize sanki bazı ipuçları veriyor.
Yakında yeni bir seçim olabilir ancak bu seçim bildiğimiz seçimlere hiç benzemeyebilir. Şimdiden kestirmek çok zor ama bazı siyasetçilerin siyasi hayatlarının bittiğine bile şahit olabiliriz. Ne olursa olsun önümüzde çok önemli bir viraj var. Bu virajı sağlıklı bir şekilde atlatamazsak olan ülkemize olur. O yüzden herkes söylediklerine, yazdıklarına, çizdiklerine dikkat etmeli. Görelim Mevla neyler?
HEPİMİZ ÇOK SEVERİZ
* Siyaset, din ve spor konuşmayı...
* Söz ve ahkâm kesmeyi...
* Akıl vermeyi...
HİÇ BİRİMİZ SEVMEYİZ
* Bizim gibi düşünmeyenleri...
* Söz ve ahkâm kesenleri...
* Akıl verenleri...