Bir yetimle tanıştınız mı hiç?
Belki anne karnında belki hayatının daha ilk zamanlarında bir kazayla, yada bir hastalıkla veya bir savaş sırasında babasını kaybetmiş bir çocuğun gözlerine baktınız mı?
Okşadınız mı başlarını? Sevgiyle gülümseyip, sımsıkı sarıldınız mı?
Konuştunuz mu hiç onunla? Hayallerini, umutlarını, beklentilerini biliyor musunuz? Öğrendiniz mi en çok sahip olmak istediği şeyi?
Bir ihtiyacı var mı diye sordunuz mu? Doğum gününde, karne aldığında ve diğer özel günlerde babasının alamadığı hediyeyi siz alıp verdiniz mi?
Ne yiyip, ne içtiklerini merak ettiniz mi?
Peki, bazen en yakın akrabalarının, bazen arkadaşlarının onu itip kalkmasına, dışlamasına şahit oldunuz mu?
Annesinin ödeyemediği fatura yüzünden kesilen elektrikleri nedeniyle mum ışığında ders yapmak durumunda kaldığını çocukluğunun büyük çoğunluğunda başkasının elbiselerini giymek zorunda olduğunu biliyor musunuz?
Yada burada saymadığım, hatta onları rencide etmemek için sayamadığım durumları hakkında bilgi sahibi oldunuz mu hiç?
İnsanlığın hepimize emaneti olan bu talihsiz yavrulara, kutsal emanetlerimize sahip çıkmak hepimizin görevi. Hem de insanlık olarak en önemli görevlerimizden birisi. İşte bu görevi sizin yerinize yapan bir çok sivil toplum kuruluşu var. Siz onlara maddi destek oluyorsunuz onlar yetim çocukların her türlü ihtiyacını sizin vesilenizle gidermeye çalışıyorlar.
Son 6 yıldır işin içerisine devletin de girdiği bir projeyle sadece büyüklerin değil eğitim çağındaki çocukların da bu konuya karşı hassasiyetlerini arttırmak için müthiş bir proje var.
İHH'nın başlattığı, MEB ve Eğitim-Bir-Sen'in destek verdiği HER SINIFIN BİR YETİM KARDEŞİ VAR projesi bu yıl da devam ediyor.
Bu kapsamda dün proje ortağı kurum ve kuruluş yetkilileri, gönüllüleri ve yetim dostları ile birlikte biz de projeye yönelik farkındalık oluşturmak ve yeni dönemin başlangıcını yapmak için yetim çocuklarımızla yürüdük.
Hem yetim çocuklarımızla bir kez daha buluştuk hem de yürüyüşten sonra oturup birer çorba içtik.
Harika bir duyguydu. Emeği geçen, vesile olan herkesten Allah razı olsun.
Projeyle ilgili özel bir yazı sözü vererek bu bahsi şimdilik kapatıyorum.
BELEDİYE OTOBÜSLERİ SERVİS ARAÇLARI MI?
Adana Büyükşehir Belediyesi yaklaşık 2 yıldır Belediye otobüslerini 24 saat hizmet esasına göre çalıştırıyor. Yani acil bir işiniz olduğunda otogara, havaalanına, şehir ve üniversite hastanelerine gitmek istediğinizde gece yarısı olsa bile size hizmet eden araçlar var.
Ben de bir vesile ile dün sabah 252 numaralı otobüse bindim. Otobüs güzergahından çıktı bir kaç şoförü evinden aldı ardından bir yolcu gitmek istediği alanı söyleyip oradan geçip geçmediğini sorunca şoför senin için önünden bile geçeriz dedi.
Şoförlerin anlayışını takdir etsem de uygulama hoşuma gitmedi.. Koskoca Büyükşehir Belediyesi sefere başlayacak personelleri için elbette bir servis aracı kaldırmalıdır. Buna vakti de imkanı da var ama belediye otobüsleri servis aracı olarak kullanılmamalıdır. Zira o saatte çok acil işi olan ve ulaşması gereken yere bir an önce ulaşmak isteyen ancak taksiye verecek parası da olmayan bir yolcu o otobüslerden birinin içinde olabilir. Meseleyi yakıt tasarrufu olarak değerlendirsek bile bunun o otobüslerin servis aracı olarak kullanılmaması gerekir.
Belki de böyle angarya işlerde harcandığından bir çok otobüs sorunlu ve maalesef henüz bir-kaç yıllık otobüsler bile dökülüyor. Kiminin freni tutmuyor, kiminin kliması çalışmıyor, kiminin motoru bozuk kimininse kapısı bile kapanmıyor. Büyükşehir Belediyesi son zamanlarda bu konuda sınıfta kaldı ve hrm personele hem de vatandaş durumdan bir hayli şikayetçi.
ŞAŞIRIYORUM
* Geniş geniş yollar yapıp yolların kenarına duba koyarak yolun daraltılmasına...
* Hastanelerin sağlık turizmi adı altında bir ticarethane ve rant kapıları haline getirilmesine...
* Kendisi gibi düşünmeyen insanların hastalıklarından prim kasıp en ahlaksız yüzlerini gösterenlerin normal zamanlardaki sevgi kelebeği havalarına...
BENCE
* Lezzet Festivali, Rakı Festivali'nin döver
* Cumhurbaşkanı'nın Barış Pınarları diye ima ettiği operasyonfa ABD karşımızda dur(A)maz
* Adana makus talihini yenemez