Pazar günü yapılan Cumhuriyet Halk Partisi Adana Gençlik Kolları Başkanlığı seçimleri tartışılmaya devam ediyor.
Seçim sonrasında ortaya çıkan durum CHP'nin özellikle Adana'da ne hale geldiğini göz önüne sermesi bakımından önemli.
Yerel seçimlerin ardından CHP'li Zeydan Karalar'ın Büyükşehir Belediye Başkanı olmasıyla yaklaşık 25 yıl sonra CHP'lilerin içini müthiş bir umut kaplamıştı.
Artık hem şehir için hem de CHP'liler için her şey çok güzel olacaktı. Adana'ya bahar gelecekti.
Ancak bekledikleri gibi olmadı. Seçimlerin üzerinden geçen bir buçuk yıllık sürenin sonunda gelinen noktada CHP'liler umutlarının tükendiğini, baharın yerine güzün geldiğini söylemeye başladılar.
İlk zamanlardaki teker teker istifalar yerini toplu istifalara bıraktı.
Duyumlarım yanlış değilse son bir ayda beş yüzün üzerinde CHP'li partisinden istifa etmiş. Çok daha fazlası da istifaya hazırlanıyor.
Sosyal medyayı kısaca tarayan herkes CHP Adana'daki rahatsızlığı fark eder.
Çoğunun itirazı aynı; "Kendisini Cumhuriyetin ve demokrasinin savunucusu olarak lanse eden bir partide çoğulcu anlayış gitti ve yerine tek adam dönemi başladı."
Konuştuğum CHP'lilerin çoğu şunu söylüyor; Biz AKP'ye kızıyorduk. 'Yukarıdan kim aday gösterilirse o, listeyi hazırlıyor ve tek liste ile girilen sonucu belli seçimle güya demokrasicilik oynanıyor' diyorduk. Şimdi bizim partimiz bu hale geldi. Parti, herkesin katılım gösterdiği ve bir köylünün bile rahatça temsil edildiği, aday olabildiği hüviyetinden uzaklaştı. Eş, dost, akraba herkes bir yerlere geliyor ama seçimde köy köy, dağ, bayır, ova demeden çalışan gerçek partililer öteleniyor."
Geçtiğimiz aylarda "Ak Parti'nin İçine CHP mi Kaçtı?" başlıklı bir yazı yazmıştım. Şimdi görüyorum ki Adana'da CHP'nin içine de Ak Parti kaçmış gibi.
Biat etmeyeni, itiraz edeni, karşı çıkanı, laf söyleyeni eğer istifa ettiremezlerse anında disipline veriyor ve partiden uzaklaştırıyorlar.
CHP'li bir çok tanıdığım; "Bu şekilde devam ederse Adana'da Büyükşehir için değil 25 en az 50 yıl bekleriz" diyorlar.
Düşünebiliyor musunuz? CHP Adana Gençlik Kolları Başkanlığı seçimlerine 145 partili katılmıyor. Daha vahimi kazanan 135 oy alıyor. Daha da vahimi sadece 20 saatlik bir çalışmayla 55 oy alan diğer aday seçime girmemesi için psikolojik baskı altına alınıyor.
Burada konuşulacak ve yazılacak çok şey var ama bence en önemli soru şu; Bu 145 kişi kime tepki koyarak seçimlere katılmadı?
Bir de şu sorular akla geliyor;
CHP'lilerin sessiz ve derinden tepkileri devam edecek mi?
Partiyi yönetenler bu kötü gidişe dur diyecek mi?
CHP, Adana'da Cumhuriyet Hısım Partisi hüviyetinden yeniden Cumhuriyet Halk Partisi hüviyetine dönecek mi? Yoksa zamanla 'hısım' yerini 'hasım'a bırakacak mı?
Hep birlikte bekleyip, göreceğiz.