Geçtiğimiz günlerde bir gurup genç bana cep telefonumdan ulaşarak uyuşturucu ile mücadele noktasında bir kampanya düzenlediklerini ve bununla ilgili bilgi vermek için gazetemize ziyarete gelmek istediklerini söylediler.
Konuyu telefonda anlattıklarında, geleceğimiz adına zaten kaybetmediğim umudumu daha da yeşerttim.
Merkezi Ankara’da olan Köklü Değişim Derneği’nin Gençlik Kollarına mensup bu gençler gazetemizin yönetim binasına geldiklerinde yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Her biri üniversite okuyan veya üniversite mezunu bu gençler şimdiye kadar birçok sosyal farkındalık eylemi gerçekleştirdiklerini ifade ettiler. Bu kez de kafayı uyuşturucuya takmışlar ve özellikle gençlerimizin uyuşturucu illetinden kurtulmaları için bir farkındalık projesi hazırlamışlar.
Maalesef artık ortaokul çağına kadar düştü uyuşturucu kullanma yaşı. Geçtiğimiz günlerde üstelik Adana Valiliği’ne yakın kavşakta bir gurup genci araç içerisinde ‘sigara’ diye tabir edilen esrarı içerken görmem beni derinden etkilemişti. "Bu gençlere sahip çıkacak kimse yok mu?" diye düşünürken Köklü Değişim’in gençlerinin böyle bir etkinlik yaptığını öğrenmem güzel bir tevafuk oldu.
Hakkını yemeyelim aslında devletimizin birçok kurumu özellikle son zamanlarda bu konuya mümkün olduğunca hassasiyet gösteriyor ve çeşitli programlar düzenliyor. Hatta Yeşilay Cemiyeti uyuşturucu ile mücadelenin kapsamını dünya standartlarının üzerine çıkaran çalışmalara imza atıyor ancak demek ki yetmiyor.
Aslında bir sorunu daha başlamadan çözmek lazım. Çünkü sorunu başlamadan çözmek maddi açıdan da toplumsal fayda açısından da daha avantajlı. Gençleri uyuşturucuya başladıktan sonra vazgeçirmek, tedavi aşamalarından geçirmek uyuşturucuya başlamasını önlemekten daha zor. O yüzden toplumu iyi tanıyıp gençleri daha doğru bir şekilde yönlendirmek gerekir. Gençlik Merkezleri de son yıllarda bu konuda öne çıkan kurumlarımızdan birisi. Adana’da yapılan faaliyetler göğsümüzü kabartacak cinsten. İşte bu çalışmaları da arttırmak lazım.
O zaman inanıyorum ki uyuşturucu illeti gençlerimizin ve ailelerinin hayatını karartamayacaktır. Kararan bir hayat olacaksa o da uyuşturucu baronlarınınki olacaktır.
İşte bu yüzden Köklü değişim Gençlik Kolları’nın düzenlediği bu organizasyonu çok önemsiyorum. “Gençlerimiz ve Geleceğimiz Uyuşturuluyor! Ne yapmalıyız?” başlıklı kampanya kapsamında açılan stantta vatandaşlara kitapçık ve broşür dağıtımı yapıldı.
Uyuşturucuya alışan insanların anne babaları çaresiz ve gözü yaşlı. Gençler ise hasta ve bağımlı. Bu bağımlılık en sevdiklerini ailelerinden de hayattan da uzaklaştırıp, koparıyor.
Belki de en önemli soru(n) şu; Bu bağımlılığının sonunun ölüm olduğunu bildikleri halde gençler neden uyuşturucuya başlıyorlar?
Genç nesiller huzuru, mutluluğu neden uyuşturucularda arıyorlar?
İşte bunları düşünüp, konuyla ilgili çeşitli çalışmalar yapıp devlet ve STK’lar aracılığıyla bu konuya dur dememiz gerekiyor. Herkes gücü yettiğince konuyu gündemde tutacak, mücadele yollarını arayacak ve bir adım atacak. Çünkü bu bela bir gün hepimizi bulabilir.
İşte o bela gelmeden mücadele yollarını aramalı, bulmalı, gençlerimizi doğru alanlara kanalize etmeli ve en önemlisi de ailedeki sevgi ve saygıyı arttırmalıyız.
Köklü Değişim Gençlik Kolları bu konuda güzel bir adım attı. Şimdi sıra diğer kurum ve kuruluşlarda. STK’larda, belediyelerde. Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Kocaispir bununla ilgili bir kampanya başlatmıştı. Sahi, ne oldu o kampanya?
"Gençlerimiz ve Geleceğimiz Uyuşturuluyor" başlığı ile başlatılan bu kampanyayı can-ı gönülden destekliyorum. Gençlerimizi madde bağımlılıklarından kurtarmak, vatana ve millete faydalı birer birey haline getirmek için hepimizin yapabileceği bir şey mutlaka var.
Geç kalmayalım, genç kalalım.