Kamuran Karaca ile Yüreğir Belediye Başkan adaylığı döneminde birçok televizyon programı yaptım. Sadece Adana'da değil tüm Türkiye'de tanınan bir isimdi ancak kendisiyle daha önce hiç bir ortamda bir araya gelip konuşma fırsatım olmamıştı. Yalnız emin olduğum tek bir şey vardı; Kamuran Karaca ile siyasi olarak aynı düşünceye sahip olmamız asla mümkün değildi.
Televizyon programlarımız sırasında söylediklerini ve seçilmesi halinde Yüreğir için yapacağını vaat ettiği projeleri şaşkınlıkla dinlemiştim. Programları yaptıkça yeni bir şey daha öğrendim; Kamuran Karaca ile birçok insani noktada duruşumuz birbirine çok benziyordu. Halkın dilinden anlayan bir profil çiziyordu. Mesela mültecilere yönelik yardımdan bahsederken, "Onlara kitap gönderdik" diyecek dar bir vizyonu yoktu. Başkan olmak istediği Yüreğir'e hâkimdi. Örneğin Sinanpaşa'yı sorduğumuzda yüzümüze bön bön bakıp "Sinan Paşa?" diye sormuyor. Sonra mahalledeki sorunları anlatmak yerine "İyi bir denizcidir" diyerek saçmalamıyordu. Sorunları biliyor, çözüm yolları sunuyordu.
Kamuran Karaca'nın vizyonu bazılarının hoşuna gitmedi. Rakip siyasi partilerin hoşuna gitmemesi normal. Onlardan bahsetmiyorum. Aday olduğu partinin bazı isimlerinin de hoşuna gitmedi. Öyle ya. O'nun önü açılırsa kendi koltuklarından olabilirdi o partililer.
Seçim sırasında göstermelik desteğin dışında yanında olmadılar Kamuran Karaca'nın. Neredeyse tek başına bıraktılar. Nereden mi biliyorum? Kendileri televizyon programına onlarca kişiyle gelirken Kamuran Karaca üç beş kişiyle geliyordu da oradan. Kendileri seçim programlarını yaparken yanlarında bulunan basın ordusuna rağmen Karaca’nın yanında birkaç kişi vardı da oradan. Buna rağmen hiç yılgınlık gösterdiğini görmedim. Belki de sendikacılığından kalma mücadeleci yapısıyla son ana kadar sıkı bir şekilde çalıştı. Kazanamadı ama yine de kimseye kızmadı, sitem etmedi.
Seçimlerin ardından Adana Büyükşehir Belediyesi bünyesinde yer alan Beldetaş AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı'na getirildi. Bence bu adım dahi kurnaz bir siyasi adımdı. Karaca'yı belediyenin en az konuşulan ve gözden de gönülden de uzak bir şirketine gönderdikleri takdirde unutturacaklarını düşündüler. Düşündükleri gibi olmayınca şimdi yeni bir oyunla yıpratma derdindeler.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada gördüğüm bir fotoğraf beni mutlu etmişti. Kamuran Karaca,ülkücü işareti yapan belki de belediye çalışanı bir vatandaş ile birlikte fotoğraf çektirmişti. Bunda ne var? Diye sorabilirsiniz. Bence de bir şey yok. Olmamalı da ama biliyorsunuz bizim memlekette siyaset çok zaman ilkeler üzerine yapılmaz maalesef.
İfade özgürlüğünden, fikir özgürlüğünden bahseden insanların konu rakiplerini saf dışı bırakabilecek bir yazı ya da fotoğrafa ulaştıklarında hiçbir ilke tanımadan rakiplerini yıpratmaya çalıştıklarına çok şahit olduk.
Merak ediyorum; Neden bir CHP’li bir MHP’li ile bir Ak Partili bir İyi Partili ile fotoğraf çekilemesin ki? Sözde demokrat özde faşist olan o kişilere göre bu yanlış. Şimdi ellerine yeni bir fırsat geçirdiler ve vurdukça vuruyorlar bel altından. Bahsettiğim fotoğrafın bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılmasının ardından o iletilerin altında yazılan yorumlara bakıyorum da; “Vallahi biz bu kindarlıkla, bu düşmanlıkla millet olarak iyi ayakta kalabiliyoruz" diye düşünüyorum. Yazık gerçekten.
ÇUKUROVA KALKINMA AJANSI'NDA BAYRAK DEĞİŞİMİ OLABİLİR
Bir süredir Adana bürokrasisinde müthiş bir değişim ve yenilenme yaşanıyor. Bu değişimlerin ilimize nasıl yansıyacağını elbette bilemeyiz ama özellikle kamu bürokrasisinde değişimlerin birçok zaman kan yenilenmesi etkisi oluşturduğuna şahit olduk/oluyoruz. Bunun için de değişimlerin önemli olduğunu her fırsatta yeniliyorum.
Son aldığım duyumlara göre Çukurova Kalkınma Ajansı'nda (ÇKA) da bir değişim olabilirmiş. 2014 yılında ÇKA Genel Sekreteri olarak atanan Dr. Lutfi Altunsu’nun yerine de yeni bir isim gelecekmiş.
Lutfi Altunsu’nun gideceği kesinleşmiş ancak yerine atanacak isim noktasında 'istikşafi' görüşmeler sürüyormuş.
Bakalım duyumlarımız gerçek olacak mı?