Nasıl bir zaman diliminde yaşadığımızı kestirmek çok zor. Ben son zamanlarda yaşananlara bakarak gerçekten iman ile yoğrulmuş Anadolu topraklarında yaşayıp yaşamadığımızı sorgular oldum. Acaba bir rüya âlemindeyiz de farkında mı değiliz?
Bin yıllardır insanlığa hizmet etmiş, İslam’ın doğuşundan sonra hem bölgeye hem dünyaya huzuru ve barışı getirmiş Anadolu Medeniyetinin mirasını yiyen günümüz insanları kendi kültür, örf ve adetlerine yabancı olmuş, inançlarından son sürat uzaklaşmaya başlamış durumda.
Geçtiğimiz ay Ege Denizi açıklarında gerçekleşen ve en çok da İzmir’i etkileyen depremde enkazın altından 91 saat sonra tekbirlerle çıkarılan Ayda bebeğin kurtarılma anına ilişkin görüntüler sosyal medyadan yayınlanınca bir takım insanlardan garip tepkiler yayıldı.
İşin garip tarafı bazı milliyetçi ve muhafazakâr partilerde siyaset yapanlar bile tepki gösterdi tekbire. Kimisi DEAŞ ile ilişkilendirdi, kimisi "Kafasını kesecekler sandım" yazıp kendince dalga geçti kimisi de herkesin kendi gibi madde kullandığını sanarak; "Bu neyin kafası?" diye sordu.
Ne yapacaktı acaba o arama kurtarma ekibindeki insanlar? İstavroz falan mı çıkaracaklardı? Bir mucizeye tanıklık ederken Allah’ın adını anmaktan daha doğal ne var?
Tam bu tartışmalar küllendi derken Bursa Valiliği'nin, sosyal medya hesabından Kelime-i Tevhid yazan bir görseli paylaşan bir bekçi hakkında soruşturma başlatıldığını duyurmasıyla tartışma yeniden başladı.
İtirazlarımı yazmadan önce şunu yazayım; Bekçi tevhid paylaşımını 26 Temmuz’da yapıyor. Soruşturma ise 10 Kasım'da açılıyor. Yani burada Bursa Valiliği kendince bir mesaj mı vermek istiyor? Öyle değilse iki hafta boyunca ne beklenilmiş?
Ataların 'Cami duvarına bevletmek' ya da 'Müslüman mahallesinde salyangoz satmak' gibi deyimlerini aklıma getirdi bu soruşturma.
Hem ne demek Kelime-i Tevhid (La İlahe İllallah – Allah'tan başka İlah yoktur) cümlesini yazan birisine soruşturma açmak? Tevhid (Allah'ı birlemek) ne zamandan beri suç olmaya başladı?
Bursa Valiliği sanki müstemleke valiliği gibi çalışıyor galiba. Birilerinin bu soruşturmayı açanlara bu toprakların Müslümanlıkla yoğrulduğunu anlatması gerek.
Tepkilerin ardından Valilik soruşturma ile ilgili paylaşımını sosyal medya hesaplarından kaldırdı ama yetmez. Vali Bey’in de oturduğu o koltuktan kaldırılması gerekir. Hatta bu işte parmağı olan kim varsa hepsinin. İstifa etmelerini beklememek gerekir. İstifa makamı yediği kaba pisleyenlerin düşünemeyeceği kadar onurlu bir makamdır.
Bir ezanla başlayan hayatın bir sala ile biteceğini bilen insanların inançlarını yaşarken kimseden korkusu yoktur. Kimse unutmasın ki bu ülkenin kaderi;
Elimde tüfenk, gönlümde iman,
"Dileğim ikidir: Din ile vatan...
Ocağım ordu, büyüğüm Sultan,
Sultan'a imdad eyle Yarabbi!
Ömrünü müzdad eyle Yarabbi!
Minareler süngü, kubbeler miğfer,
Camiler kışlamız, müminler asker,
Bu ilahi ordu dinimi bekler,
Allahu Ekber, Allahu Ekber"
şiiri okunduktan sonra değişmiştir.
Bu vesile ile Bursa Valisi'ne, onun gibi düşünenlere biz de buradan bir soruşturma bahanesi verelim.
Allah-u Ekber
"Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah"