"Allah’ım!" Dedi İbrahim (as). "Eğer bana bir erkek evlat verirsen, Ahdim olsun. Onu, senin yoluna kurban edeceğim.
Allah'ın habibiydi İbrahim ve halili. Dostunu kıracak değildi ya Âlemlerin sahibi. Elbette icabet edecekti kulunun duasına.
Bir erkek evlat nasip etti Rabbi, İbrahim'e (as).
Dünyalıkları zaten elinin tersiyle itmişti ya İbrahim.
Daha çocukken her türlü tehlikeyi göze alarak tek tek uçurmuştu ya atalarının sahte ilahlarının boyunlarını…
Hani tek başına bir ümmetti ya artık. Dünyanın debdebelerini, sıkıntılarını, derdini-kederini azık etmiş, yoldaş eylemişti ya kendine…
İşte o erkek evlat en güzel hediyeydi O'na. Hem de En Sevgili'den. (CC)
O mutluluğun sarhoşluğuyla unutmuştu İbrahim, Rabbine verdiği sözü. Ve hatırlattı Allah bir gece rüyasında; "Ey! İbrahim. Sözünü tut"
Bir an tereddüt etmedi İbrahim. "Nasıl olur, nasıl yaparım?" demedi. Kendisine verilen en değerli hediyeyi en sevdiğinin uğruna verecekti. Yoktu başka çaresi. Söz, bir kere verilmişti ve yoldan dönülmezdi.
Söyledi İsmail'e; "Yavrucuğum! Ben seni Allah'a hediye edeceğim. O'nunla dostluğumuzu pekiştirmem, O'na daha çok yaklaşmam için seni kurban edeceğim"
Hiç düşünmedi İsmail. Gözyaşları akmadı.
Boynunu bükmedi ama boyundan büyük laflar etti;
"Madem söz verdin. Tut! Sözünü baba. Şüphesiz beni sabredenlerden bulacaksın."
İbrahim, son bir kez daha sarıldı oğluna. İçine çekti cennetin kokusunu.
"Ya Rabbi! Senin emanetindi. Yeniden teslim ediyorum Sana. Ne olur iyi bak oğulcuğuma."
İbrahim'in kararlılığı, İsmail'in kurban olma arzusu belli olunca; "Allah-u Ekber! Allah-u Ekber!" sesleri yankılandı semalarda. Cebrail'in sesiydi bu ve kendisine bir müjdeyle geliyordu belli ki.
İbrahim (as) bu hitaba; "La ilahe illallahu vallahu ekber" diyerek karşılık verdi. Gözünde iki damla yaş.
İsmail, babasından ayrılmayacağını ancak kurbanlığını Allah'ın kabul ettiğini anlayınca; "Allahu ekber velillahi'l-hamd" dedi.
Kıyamete kadar sürecek bir geleneği başlatmış oldular böylece.
İbrahim 'söz'ün bilincindeydi, İsmail teslimiyetin.
En sevdiğini kurban etmeye hazırdı İbrahim ve En Sevdiği için kurban olmaya İsmail…
Yüz yıllar geçti aradan. Nice insanlar, nesiller geldi, geçti. Kimisi verdiği sözde durdu kendisi kurban oldu, (kimisi de sırasını bekliyor) kimisiyse ahiretini kurban etti üç günlük dünyanın nefsi zevkleri adına.
Siz ne yaptınız? Ya da ne yapardınız İbrahim'in (as) yerinde olsaydınız?
Kim en değerliniz bu dünyada?
Verebilir miydiniz en kıymetlinizi, En Sevgili'nin uğruna.
Ya da İsmail (as) olmayı/olduğunuzu düşündünüz mü hiç?
"Ben söz verdim" dese anne-babanız. "Seni kurban edeceğiz O'nun yoluna."
"Varlığım, uğruna feda olsun" diyebilir misiniz? Veda edebilir misiniz sevdiğiniz dünyaya ve dünyalıklara?
Aslında bir sembol İbrahim de (as) İsmail (as) de…
İdrak etmemiz gereken samimiyet ve teslimiyet.
Samimi iseniz davanızda, teslim olmuşsanız yoluna.
Varın gidin. Tereddüt etmeyin.
Yolunuz hep açık olur.
İşte belki o zaman,
Bayramlar bayram olur.
BİZİM İÇİN ŞAMPİYON
Nasip olursa bu akşam bir tarihe tanıklık etmek için Ankara’da olacağız.
Çeyrek asırlık bekleyişi bitirmek,
Adanalının gönlündeki hasreti, yüreğindeki özlemi dindirmek için sahada olacak 11 futbolcu ve onların ardındaki milyonlarca yürekle birlikte dua edeceğiz.
Bir bayram arifesinde inşallah önce Süper Lig'e yükselip, ardından Kurban Bayramı'nı yaşayacağız.
İşte o zaman çifte bayram olacak hepimiz için.
Futbol, (genel erkek muhabbetinin aksine) üzerinde çok yazmayı ve konuşmayı sevdiğim bir konu değil. Zira fazlası her zaman fanatikliğe götürüyor. Yine de burada bir kez daha söylemem gereken birkaç kelam var.
Adana Demirspor sevgisi bize büyüklerimizden geçmişti. Özellikle de rahmetli ağabeyim Serkan Kılınç başka takım bilmez ve her ortamda övünerek söylerdi Adana Demirspor taraftarı olduğunu.
Bu sezon başında da yazmıştım. Bu sezonun adını kendimce '2019-2020 Serkan Kılınç Sezonu' koydum. Yolun sonuna da şampiyonluk kupasını.
Değişik şehirler, değişik mevsimler, değişik yönetim anlayışları ve hatta siyaseti futbola karıştıran değişik isimler bu sevdamızın önüne geçemedi.
Bugün bu sevdanın bir kez daha Süper Lig ile taçlandığına şahitlik edeceğiz inşallah.
İnanıyoruz ki bir yerlerden bir şekilde Adana Demirspor’un şampiyonluğundan haberdar olacak sevdiklerimiz de bu müjdeyi bekliyor. İşte o zaman biz de onlara armağan edeceğiz bu şampiyonluğu.
Selam ve rahmet olsun ötelerin yolcularına.
Şimdi söz futbolcularda. Arma için, forma için, kendin için oyna.
Yazıyı o çok bilindik marşın sözleri ile bitirelim ve başarı dileyelim Mavi Şimşekler'e.
"Bu taraftar senin için canını verir
Sen de oyna şampiyon ol Adana Demir."
KURBAN BAYRAMI DEYİNCE HEP AKLIMA
* Allah’a yakınlaşmak dolayısıyla kullarıyla kucaklaşmak gelir, sevinirim.
* Yetim çocuklar ve bayramı bayram gibi yaşayamayanlar gelir, hüzünlenirim.
* Yasin Börü ve arkadaşları gelir, sebep olana lanet ederim.
NASIL GEÇİRELİM BAYRAMI?
* Önce mutlaka akraba ziyareti ile (hele de yaşıyorsa illaki ana-baba ziyareti)
* Kabir ziyaretleri ile bir de (Geçmişlerimiz yanımızdaymış gibi sarılalım topraklarına)
* Fırsatınız varsa Adana'dan kaçarak serinlere doğru. (Dinlenin, eğlenin)