Başlığa bakıp,"Süleyman Elban Adana'ya yeni mi geldi ki ilk işi diyorsun?" diye düşünmeyin.
Sayın Elban yeni gelmedi elbette ama özellikle salgın hastalık ve maalesef bizde artık bir yara haline gelen 'hayırlı olsun' ziyaretleri nedeniyle tam olarak şehri tanıma fırsatı bulamadı.
Sorumluluk alanı altında olan birçok kurumu daha yeni yeni ziyaret ediyor.
Vali Süleyman Elban, bugünlerde Uluslararası 4. Adana Lezzet Festivali ile zamanının çoğunu geçiriyor olsa da festivalin dijital olarak yapılıyor olması kendisini iş yükü anlamında bir nebze de olsa rahatlatıyordur.
Bütün bu yazdıklarımı göz önünde bulundurarak benim Adana Valisi Süleyman Elban'dan bu şehirde yaşayan bir vatandaş olarak önemli bir beklentim var; Vali Bey ilk olarak bu şehre ahlaki darbe vurmak isteyenler ile mücadele etmeli. Görev süresi boyunca da en büyük mücadeleyi bu ahlaksızlar ile yapmalı. Başta çocuklarımız ve gençlerimiz olmak üzere aileyi koruyacak tedbirleri ivedi bir şekilde almalı ve ahlaki değerlerimize saldıran bu insanlara kanunların el verdiği en büyük cezalar verilmelidir.
Burada yazmaya utandığım hatta yazarak reklamının yapıldığını düşündüğüm bir ahlak operasyonu çerçevesinde yaşananları daha iki gün önce maalesef en ince ayrıntısına kadar okuduk. Dikkatli vatandaşların gözünden kaçmamıştır; Adana, bu ahlaksızlıkların artık başkenti olmuş durumunda. Buna bir an önce son vermek için başta Adana Emniyet Müdürlüğü olmak üzere herkes sorumlulukları çerçevesinde üzerine düşeni yapmalıdır.
Mesela; emniyet güçleri, millete radarlarla tuzak kurup ceza yazmaya verdiği önem kadar otoyol üzerinde, Adnan Menderes'te, şehrin göbeğindeki parklarda fuhuş pazarlığı yapan ahlaksızlarla ve onlara ön ayak olan pazarlamacılarla mücadeleye de önem vermelidir. Emniyet amirlerimizin bundan haberleri yoksa bir akşamüstü veya hafta sonu yukarıda zikrettiğim bölgelerde dolaşmaları tüm gerçekleri kendilerine gösterecek, onları haberdar edecektir.
Süleyman Elban, Adanalıların çok şey beklediği bir Vali. Bunu samimi olarak yazıyorum. Çünkü daha gelmeden verdiği demeçler, geldikten sonraki açıklamaları, ziyaretleri sırasında söyledikleri ile büyük bir umut aşıladı bu şehrin insanına. Şimdi sıra bu söylediklerini yapmaya geldi.
Önümüzdeki hafta okullar açılacak. Okul önlerinde uzun bir zamandan beri çok ciddi önlemler alınıyor. Bunların devam ettirilmesi şart. Hatta denetimlerin daha da arttırılması gerekiyor. Gençler bizim geleceğimiz. Bugün gazete manşetlerine ahlaksız hareketleri nedeniyle düşen insanların hepsi dünün gençleriydi. İşte bu yüzden aileye ve eğitime büyük önem vermemiz gerekiyor.
Gerçi zina yapmayı kanunen suç olmaktan çıkaran bir devletten çok da fazla bir şey beklemek safdillik olur ama insan yine de bir umut bekliyor işte. Geçtiğimiz günlerde de yazmıştım; Güya bir spor müsabakası oynanıyor ama nereye baksanız kumar reklamından geçilmiyor. Zeki, çevik ve ahlaklı bireyleri kumar sitelerinin reklamları ile mi yetiştireceğiz? Devlet eliyle teşvik edilen bu olumsuz uygulamalar zamanla her türlü ahlaksızlığı meşru gösteren kanunlara dönüşüyor.
Toplumun ahlakının bozulmasında devlet adamlarının ne kadar sorumluluğu varsa, eğitimcilerin ve imamların da en az o kadar sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Bir kısmını tenzih ederek yazıyorum tek derdi alacağı maaş olan ve sürekli "Nasıl daha fazla para kazanırım" derdine düşen bu iki gruptan bazı insanlar yüzünden maalesef toplum bu halde. Tabi diğer kalan namuslu ve dürüst insanların da işini tam olarak yapamadığından bu değirmenin çarkına su taşıdığını akıllarından çıkarmamaları gerek.
Şu da bir gerçek; Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın eğitim önce aileden başlıyor. Anne ve babalar olarak çocuklarımızı doğru bir şekilde, fazilet ve erdem ile yetiştiremezsek, onları yarış atı gibi düşünüp başarının sadece diğerlerini geçmekle, yarışı kazanmakla olacağını onlara öğretirsek onlar da bu hedefe ulaşmak için tüm ahlaki değerleri ayaklar altına alacaktır. Peygamber Efendimiz (as), hepimizin ailesinden sorumlu olduğunu birçok hadisinde ifade etmiştir. Diyelim ki inançlı bir insan değilsiniz, erdem ve fazilet ile diğer ahlaki değerler zaten insan olmanın en önemli unsurları değil mi?
Aileden başlayarak, okulda, camide ve toplumun her kesiminde ahlak ve fazileti öncelemezsek toplum maalesef sosyal medyanın ve çevresindeki zayıf ahlaklı insanların da katkısıyla hep daha kötüye doğru gidecektir.
İşte bu yüzden Adana Valisi Süleyman Elban’dan bu şehir için ilk yapacağı önemli icraatın aileyi ve toplumu korumak adına adımlar atması olacağı kanaatindeyim. Umarım bunları gerçekleştirir ve görev süresi bitip şehirden ayrılırken bu şehrin ahlaklı insanlarının hayır dualarını alarak ayrılır.