Ayasofya’nın, ibadete açılması ve içinde ibadet edilmesi siyasi polemik konusu olmamalıdır.
Unutmayalım ki; Fatih Sultan MehmeT (Allah Rahmet Eylesin)’den sonra Ayasofya’nın koruyucusu biz olmuşuzdur. Ayasofya 15 asırdır ayaktadır. Ayakta kalan böyle bir mabed başka var mıdır acaba?
Çoğu harabe olmuş, belki de birçoğunun yerinde küller esmiştir. Ama asırlarca Ayasofya ayaktadır, Allah’ın izni ile ayakta kalmaya devam edecektir.
*
Ayasofya; 916 yıl boyunca kilise olarak, 482 yıl ise Camii olarak hizmet veren bu mabet ne kadar ünlü ve bir o kadar ayakta değil mi?
Ayasofya’nın tarihine baktığımız Kilise olarak yapılmıştır. Kilise ibadet mahalli değil mi?
Öyle ise şimdi ne yapılıyor? İslam ülkesinde camiye çevrilmiş ve ibadet yapılıyor.
Ne ver bunda?
Sıkıntı siyasilerde..
*
Ayasofya, Hıristiyanlık inancına göre kutsal bir mekân, 1453 yılında Osmanlı Devletinin İstanbul’un alınmasından sonra Camiye çevrildi. Böylece Müslümanlar tarafından da kutsal bir mekân.
Bu ibadet mekanından kim veya kimler neden rahatsız olur?
*
Ayasofya’nın Camii olarak ibadete açılması; Bir siyasi değil, bir davadır. Bu dava ise milletin sinesindeki bir davadır.
Bunu ilk açılışta gördük. Coşkulu kalabalıkta, gözü yaşlı amcalar, teyzeler, seccadesini alıp camiye koşan gençlerin halkın bir özlem içinde olduğunun göstergesi değil mi?
Ayasofya Camii ibadete açıldı, laiklik elden gitmedi. Ayasofya Camii ibadete açıldı, irtica hortlamadı.
Ayasofya Camii, İstanbul’un fethinin sembolüdür.
*
Başörtüsü siyasi bir simge değil, Allah’ın emridir. Başörtüsü, örtünme, dinimizin emridir. Bu ise Müslümanlar için geçerlidir. (Burada Yanlış anlaşılmasın açık olanlar Müslüman değildir manası anlaşılmasın) Ayette Müslüman hanımların evlerinden çıkarken, üstlerine vücut hatları belli etmeyecek bir dış elbise almaları, ev kıyafeti ile sokağa çıkmamaları emredilmiştir.
Bir kişi başını örtmese de ben Müslüman’ım diyorsa Müslüman’dır. O’nun için başını örtende, örtmeyende birbirine saygılı olmalı ve olmuştur.
Çünkü tesettür ve başörtüsü farzdır. Müslümanların bu farzı yerine getirmesine kimse engel olmamalıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu Fetvasında; İslam dininde tesettür, kadınların başlarını örtmeleri vardır, farzdır. Bu, Kur’an-ı Kerim, Sünnet ve İcma-i Ümmet ile sabit bir farz-ı ayındır.
*
Son günlerde tartışılan konu nedir? Başörtülü hâkim bayanın vereceği karar. Bu kadar haksız verilmiş karar varken, Daha hiç verilmemiş karar üzerinden tartışma yapılmasını nasıl karşılıyorsunuz?
Var mı, başörtülü bayan hâkime? Vermiş mi haksız bir karar? Şu ana kadar yok değil mi?
Muhalefet yapmak için başka konular yok mu?
Kalın sağlıcakla..