Bir söz vardır,
Gelin girmeyen ev olabilir ama cenaze girmeyen ev olmaz.
Her evden cenaze çıkar.
Çıkarda, işte problem ondan sonra.
Cenaze sahibi cenazesinden çok cenazeye gelecek olanlara verilecek yemeği düşünüyor.
Hatta bu konuda o kadar konuşulanlar var ki; Kişi cenazeye gelenlere yemek vermek için kredi bile çekiyormuş.
Yemek vermezse kınanırmış. Komşular ne dermiş vs.
Yani haklı tarafı da var maalesef.
*
Çünkü toplum olarak o hale gelmişiz ki;
İslam’ın emrettiği şekilde değil de.
Bidatlara daha çok inanıyor ve değer veriyoruz..
Nedir Bidat?
Peygamber Efendimiz (sav) zamanında olmayan bir şeyi ibadet olarak yapmak veya inanmaktır.
Belki başka bir ifadeyle, sevap beklenilmeden dünya menfaatleri için yapılan şeylerdir.
Bu yemek konusu öyle bir hal aldı ki, daha cenaze ebedi yolculuğuna uğurlanmadan, cenaze evine çadır kuruluyor bir taraftan da yemek işleri düşünülüyor.Buradan sonra sanki olay yeni bir hurafeye doğru gidiyor.
*
Cenaze evlerinde sanki evde düğün var gibi ikramlar, buna da, mahalle baskısı ekleniyor.
Bu kadar insan gelmiş cenaze için yemek yanında bir içecek bile yoktu bu ve buna benzer söz ve kelamlar.
Birde en az bir hafta cenaze evinde bu ve buna benzer şeyler konuşuluyor,
*
Bu konuda Adana İl Müftüsü Hasan Çınar hocaya sorular yönelttim.
Cenaze sahibinin taziyeye gelenlere yemek vermesi caiz midir?
Taziye kaç gündür?
Verilen cevapta ise;Mekruhtur. (Yani günahtır) Cenaze sahibi yemek vermez.
Sünnet olan komşuların, dostların hem cenaze sahiplerini hem de taziyeye gelen misafirleri ağırlamasıdır.Peygamber Efendimiz, (sav) Hz. Hamza (ra) ve Hz. Cafer’in (ra) cenazesinde yemekler yaptırdı.Cenaze sahiplerine ve misafirlere yedirtti. Bu sünnettir.
Helva yaptırmak dini değildir. Taziye (cenaze sahiplerine sabır dileme) üç gündür. Fazlası mekruhtur.Cenaze sahipleri normal hayata daha çabuk dönebilsinler diye, üç günden sonra taziye yapmak mekruh kabul edilmiştir.Hatta tekrar tekrar taziyede bulunmak da mekruhtur. Ancak uzaktan gelenler taziyede bulunabilir.
Kocası ölen hanımefendi Kur’an ı Kerime göre dört ay on gün, eğer hamile ise doğum yapıncaya kadar kimseyle evlenemez. Cenaze için, imkân ölçüsünde acil fakirlere yardım yapmalı ki kabir rahatlığı sağlanmış olur. Sesli ağlamalara teşvik edilmemeli. Sükûnetle gözyaşı dökülebilir. Arkasından hayırla yâd edilmelidir. Diye Dinin emirlerini anlatıyor.
Kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…