Biz insanız.
Allah’a Kulluk yapmamız lazım.
Ya taş ona ne demeli?
Bakınız.
Bir gün İsa aleyhisselam yolculuklarından biri sırasında bir köye uğrar.
Köyün yanı başındaki dağdan ağlama ve inilti sesleri işitince köylülere:
Bu dağdan gelen ağlama ve iniltiler nedir? Diye sorar. Köylüler de kendisine:
Ya İsa, kendimizi bildik bileli bu dağdan böyle ağlama ve inilti sesleri işitir dururuz, diye cevap verirler. Bunun üzerine İsa aleyhisselam:
Ya Rabbi, şu dağın benimle konuşmasına izin ver, diye dua eder. İsa aleyhisselamın duası üzerine dile gelen dağ kendisine:
Ey İsa! Benden ne istiyorsun?
Diye seslenince İsa aleyhisselam da dağa:
Anlat bana, niçin ağlıyor, inliyorsun?
Diye sorar. Dağ, İsa aleyhisselama şu cevabı verir:
Bir zamanlar insanlar benden çıkardıkları taşları put yaparlar ve onlara “ilah” diye taparlardı.
Bu yüzden Allah beni cehenneme atacak diye korkuyorum.
Çünkü Allah-u Zülcelal’in şöyle buyurduğunu duydum: “Yakacağı, insan ile taş olan, cehennem ateşinden korkun.
Bunun üzerine Allah-u Zülcelâl vahiy yolu ile İsa aleyhisselama şöyle buyurdu: “O dağa söyle; artık ağlayıp inlemesin. Çünkü ben onu cehenneme atmayacağım.”
***
SORU;
Bilinen yemin kalıplarından olmayan, Halkın ürettiği yemin ifadeleri yemin olarak geçerli olur mu?
CEVAP;
Yemin, Allah Teâlâ’nın isim veya sıfatlarından birini zikretmekle gerçekleşir.
‘Vallahi, Billahi, Tallahi, Allah şahit, Allah hakkı için, and olsun ki, Allah adına yemin ederim’gibi ifadeler böyledir
Mushaf hakkı için, Kur’an hakkı için” gibi Allah Teâlâ’nın isim ve sıfatları zikredilmeden söylenen bir sözün yemin sayılıp sayılmamasında, toplumun örfü ölçü alınır.
Yemin kastıyla, “Şöyle yaparsam Allah’ı yok sayayım.” veya ‘Kâfir olayım’ ya da ‘Yahudi olayım’ vb. bir söz söyleyen kişi, yemin etmiş demektir.
Dediğini yapması durumunda yemin kefareti gerekir.
Ancak bu sözleri söyleyen şahıs, dediğini yaptığı takdirde Allah’ı inkâr etmiş ve kâfir olmuş sayılacağına inanır, buna rağmen o işi yaparsa dinden çıkmış olur.
Çünkü sözünde durmamakla küfre razı olmuş demektir. Tevbe istiğfar etmesi, iman ve nikâh tazelemesi gerekir.
***
Ey nefsim,
Huzur istiyorsan şu üç şeyden yaralı aslandan kaçar gibi kaç, kesin huzura kavuşursun
İnsanların hoşuna gitmeyecek kötü çirkin malayani konuşmalardan kaçın insanlara dostlarına arkadaşlarına Kötü dil kullanma,
İnsanların hoşuna gitmeyecek el şakası yapma kötü el hareketlerinden kaçın ve insanlara kötü davranacak hiç bir şey yapma
İnsanlardan sen kendine yapılmasını istemeyeceğin hiç bir şeyi sende başkasına yapma. Kesin aradığın o huzuru bulursun
Ey nefsim ey nefsim ey nefsim
***
YÜCE ALLAHIN;
Yok, mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim!
Yok, mu rızık isteyen, rızık vereyim! Yok, mu şifa isteyen, şifa vereyim!
Yok, mu başka isteği olan ona da istediğini vereyim
Dediği bu günleri çok iyi değerlendirelim.
Çünkü bu Ramazan Ayı mağfiret ayı.
Ramazan Ayı Bereket ayı.
Selam ve dua ile…