İsterseniz yazımıza bir Hadisi Şerif ile başlayalım.
Peygamber Efendimiz (sav) Buyuruyor ki;
Zübeyr Avvâm'dan (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Sizden birinizin urganını alıp (dağa gitmesi), sırtında bir bağ odun getirip satması ve böylece Allah'ın onun itibarını koruması, bir şey verip vermeyecekleri belli olmayan kimselerden dilenmesinden daha hayırlıdır.”(B1471 Buhârî, Zekât, 50)
Sorulan sorulara ise Sn Hasan Çınar Hoca Efendi cevap veriyor.
SORU: Kul hakkı bağışlanır mı?
CEVAP: Hayır, bağışlanmaz. Kul hakkına gireni Allah’ın ( cc ) bağışlaması için, evvela hak sahibinden helallik alması gerekir. Hak sahibinin affetmesi şarttır. Kul hakkı yemek haksızlıktır.
Haksızlığa uğrayan, dünyada alamazsa hakkını Ahrette alır. Eğer hak yiyenin sevapları varsa ahrette ondan hakkı kadar alınır ve haklıya verilir. Eğer hak yiyenin sevabı yoksa bu defa zulme uğrayanın yani hak sahibinin hakkı kadar günahı ona ( zalime ) yüklenir.
SORU: İş yerimde namaz kılmama izin vermiyorlar. İmayla kılsam veya kazaya bıraksam olur mu?
CEVAP: İmayla namaz kılma baş ile namaz kılma demektir. Bu da secde yapamayacak kadar hasta veya yere inip secdeyle namaz kılamayacak şekilde yolcu olanlar için geçerlidir.Bu haller dışında, sağlıklı birinin imayla namaz kılması caiz değildir. Kazaya bırakmaya gelince; müslüman normal şartlarda namazını kazaya bırakmaz. İş yerleri çalışanların inançlarına göre ibadet yapmalarına yardımcı olmalıdır. Çalışan da bu izni kötüye kullanmamalıdır. Gerekirse farzları kılıp, işine dönmeli veya dinlenme vakitlerinde kılmalıdır. İşveren, kişinin namaz kılmasına kesinlikle müsaade etmiyorsa başka iş araştırır. Bu arada ailenin nafakasını temin etmek mecburiyetinde ve başka çaresi de yoksa işine devam eder ama namazlarını kazaya bırakmaktansa zaruretten dolayı (keyfi değil) cem ederek kılar. (Tabi namazı cem ile kılmanın şartlarını öğrenmek gerekir. Bu konuya inşaallah değineceğiz)
SORU: Yazın tarlalarımızdaki ekinleri biçer mahsulü kaldırırız. İkinci bir ürün almak için biçilen mahsulün anız denilen saplarını yakarız. Bu yakma işi dinimizde caiz midir?
CEVAP: Ateşle azab etmek, ateşin yaratıcısı olan Allah ( cc )’tan başka hiç kimse için meşru değildir. İnsan için canlıyı yakmak caiz değildir. Bunun için ne olursa olsun anız yakmak haramdır. Günahtır. Karınca gibi milyonlarca yerin üstünde ve altında yaşayan birçok canlı yanmaktadır. Ayrıca hava kirliliği yaparak kul hakkına da girilmektedir. Bunu yapanların dünyada da, ahirette de halleri iyi olmaz.
SORU: Namaz kılanın önünden geçmek günah mıdır?
CEVAP: Evet, günahtır. Evvela namaz kılan dikkat etmelidir. Ya insanların geçmeyeceği yerde namaza durmalı veya önünde sütre vb. bir şey olmalıdır. Bu sütre bir ağaç, değnek, sandalye gibi şeyler olabilir. Yer sert olurda değnek dikilemezse uzunluğuna bırakılır. Eğer yer yumuşaksa uzunlamasına veya yay gibi kavisli bir çizgi çizilir. Cemaatle namaz kılan imamın önüne sütre koymak yeterlidir. Zaten camilerde secde yerinin ilerisinden geçmek caizdir. Camide de en doğrusu uygun yerde namaz kılmaktır. Sütresiz de olsa namaz kılanın önünden geçilirse namazı bozulmaz.
Kalın sağlıcakla, selam ve dua ile.