Aslında bu sorunun anlamı oldukça önem arz ediyor. Gelişmeler karşısında kimin ne yaptığı sorusunu sorup yanıt bulamamak kadar insanı rahatsız eden başkaca bir gelişme yoktur sanırım.
Adana’da yaşanabilecek tabiat olayları sonrasında dizimizi dövmeden önce alınması gereken önlemleri alarak hazırlıklı olmak gerekiyor. Bunu yapabilmek adına da doğaya karşı direnmemek, onu normal seyrinden ötelememek gerekiyor. Yani herkesin haklı olarak görevini layığı ile yerine getirmesi gerekiyor.
Akdeniz’de taban suyu sıcaklığının arttığını yıllardır söyleyen Jeofizik Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Melih Baki beyin uyarılarına yetkililer ne kadar kulak veriyor? Bu sorunun yanıtını doğrusu çok merak ediyorum. Melih Baki Bey ısrarla ‘Geçen yıl taban suyu sıcaklığı 12 derece arttı. Bunun anlamı dengesiz bir iklim olacak demektir. Deprem açısından sıkıntılı bir süreç yaşanacak demektir’ diyor.
Bu iki önemli süreci de aslında kentimiz yaşıyor.
Çözüm nedir? Sorusunun yanıtı da yine Melih Baki’de var. “Türkiye’nin yer altı su havzalarının belirlenerek acilen koruma altına alınması gerekiyor. Hava akımlarının yön değiştirmesi de kuraklığın nedenidir. Önlem almaz isek önümüzdeki süreçte sıkıntıları çekeriz”
Uyarılar aslında her şeyi özetliyor. Yetkili birimlere de bu konuda bir rapor hazırlayarak sunmuş Sayın Melih Baki.
Peki, o yetkililer sunulan rapordan sonra harekete geçtiler mi? Ne yaptılar örneğin bu konuda. DSİ bir çalışma başlattı mı? Önlem adına gerçekleştirdikleri çalışmalardan kamuoyunu bilgilendirip halkın da bu konuda neler yapması gerektiği konusunda yeterli bilgilendirmeler yapıldı mı?
Ben kendi adıma bu konuda fazla bir yol alındığını düşünmeyenlerdenim. Eğer bir çalışma olmuş olsaydı Sayın Baki yıllardır aynı şeyleri söylemez “Rapor sunduk, gereğini yaptılar. Şuraya kadar doğru yapılıyor, buradan sonrası doğru değil” gibi eksiklik görür ise onu dahi kamuoyu ile paylaşırdı.
Demek ki böyle bir gelişme yapıldı ise de kamuoyu bilgilendirilmedi. Doğal afetlere karşı hazırlıklı olmanın teknik açıdan bir bedelinin de olduğunu biliyoruz. Bu nedenle konunun uzmanlarının zaman aralığında yaptığı açıklamaları ve kayda değer olarak bilinen bilimsel çalışmalarına kulak verilmelidir. Özellikle yerel yönetimlerin bu konuda duyarlı olması gerekiyor.
Adana Büyükşehir Belediyesi’nin deprem dairesi başkanlığı ihdası konusundaki girişimlerinin bugüne kadar hayata geçirilmemiş olması da manidar. Neyi bekliyorlar? Onu da bir türlü anlamış değiliz. Biran önce bu dairenin kurularak harekete geçmesi gerekiyor diye düşünüyorum.
Aklımızın başına gelmesi için olayları yaşayarak bundan rahatsızlık duyup, kayıplar verip sonrasında pişmanlık ile harekete geçmemiz doğru değil. Bu nedenle 1998 Depremini yaşayan Adana’nın ve sel felaketlerine her an önü açık bekleyebilecek nitelikte yapısı olan kentimizin acil eylem planlarını harekete geçirmesi gerekiyor.
Melih Baki gibi yetkili isimlerin de bilimsel çalışmalarının bir şekilde dikkate alınması gereiyor diyelim ve uyarıların acil eylem planına dâhil edilmesinin kent adına yararlı olacağının altını çizelim. Ümit ederiz ki sıkıntılı bir dönemle karşı karşıya kalmayız.