Alışmıştık domatesin kırmızı olduğuna… Biber, firik iken yeşil, sonra sarı ya da kırmızı
oluyordu. Turp, yuvarlak bir şeydi…
Sonra ne olduysa, birden alışkanlıklarımız sarsıntıya uğradı. Son yıllarda pazarlarda görmeye
başladığımız, ilk önceleri “Bu ne yahu!” diyerek yadırgadığımız değişik değişik domates,
biber, turp vs. ile karşılaşmaya başladık.
Bu gün sofralarımızda ürünleri yer alan bitkiler, çok uzun yıllar önce, yeryüzünde bir yerlerde
yabani olarak yetişen bitkilerdir. Yabani olarak yetişen bu bitkilerin önemli bir kısmı,
insanlar tarafından faydası görülmüş ve kültüre alınarak yetiştirilmeye başlanmıştır. Kültüre
alınan bitkiler, benzer iklim gösteren yerlerde de yetiştirebilmek amacıyla taşınmış, dünyanın
çeşitli bölgelerine yayılmıştır.
İlkin, yabani ortamın zor şartlarında yetişen ve bu şartların izin verdiği kadar kaliteli ürün
yapabilen bu bitkiler, kültür ortamına alındıktan sonra, sürekli ileriye doğru bir gelişmeye
uğramış ve yabani formlara nazaran daha kaliteli ve bol ürün verir hale gelmişlerdir. Bu gün
kültüre alınan bitkilerin pek çoğunun anavatanlarında yabani formları da bulunmaktadır.
Zeytinin yabani formu olan delice, Çukurova’nın pek çok yerinde doğal olarak yetişmektedir.
Deliceleri görenler, daha küçük meyveli olduğuna ve meyvede lezzetin daha az olduğuna
dikkat etmişlerdir. Bu gün tükettiğimiz zeytinler, daha iri ve daha lezzetlidir.
Aynı tür bitkinin farklı ürün veren yabani formları bulunmakla beraber, kimi ağız tadına
uygun olmaması, kimi beklenen kaliteyi göstermemesi vb. nedenlerden dolayı kültüre
alınmamıştır. Kültüre alınmayan formlar, ıslah çalışmalarında önemli yer edinmiş, bugün
tükettiğimiz kaliteli çeşitlerin gen kaynağı olmuşlardır.
Bugün tüketilen bitkisel ürünlerin pazarda görmeye alıştığımız ve sosyal hayatta renklerini,
şekillerini, büyüklerini benzetme yaparak konuşmalarımızda kullandığımız halleri, geçmişte
yapılan seleksiyon çalışmalarının ve tüketicilerin tercihlerinden oluşmuştur.
Önceleri, üreticiler tarafından standart pazar özelliklerini değiştirme ihtiyacı pek
duyulmamıştır. Şimdilerde, bazı üreticiler tarafından rekabette üstünlük yaratmak amacıyla,
aynı tür ürünlerin farklı formları pazara sunulmaya başlamıştır. Pazarda yapılan bu değişiklik,
tüketilen ürünlerin farklı formlarına karşı farkındalık yaratmış, kısmen de olsa alışkanlıkların
değişmesini sağlamıştır.
Yeni dünyanın domates meyvesi ile ilk tanışmasında, renginin sarı olduğu bilinmektedir.
Ülkemizde tanınan ilk domateslerin de kiraz domatesleri olduğu söylenmektedir. Zamanla,
halk tarafından kırmızı renkli ve iri domatesler tercih edilmiş, yapılan ıslah çalışmaları ile de
bu gün yediğimiz kalitedeki domatesler dünya pazarında yaygınlaşmıştır. Biz domatesi
kırmızı bilirdik ama… Domates aslında hem kırmızıydı, hem de değildi. Zamanla biz onun
kırmızısına alıştık.