Türkiye’nin en iyi şehirlerinden sayılır, ekonomik göstergelerde ilk 5 içerisinde yer alırdı. Düzinelerce fabrikaları vardı… Fabrikalar binlerce Adanalı ’ya istihdam sağlar, personel taşıyan servisler geçerken yollar tıkanırdı. Tarımı, ülkeyi sırtlardı… Tarlalardan ve bahçelerden çıkan ürünler nam salar, dünyaya pazarlanırdı. Ticaretinin de hatırı sayılırdı… Adana’da üretilen ürünler, çevre iller başta olmak üzere, ülkenin tamamına pazarlanırdı. Yıllar önce işsizlik azdı Adana’da, refah daha fazlaydı… İş bulmak ve refaha ulaşmak isteyen insanlar için, göç alanıydı.
Yıllar önce Adana, bilimin, sanatın ve sporun üreticisiydi. Üniversitesi, Türkiye’nin en iyi üniversiteleri arasında yer alırdı. Şarkıcıların ve bestecilerin müzikleri dillerde yankılanır; Yeşilçam Adanalı sanatçılarla ülkeyi sallardı. Adanalı sporcular, yurt içinden ve yurt dışından topladıkları ödülleri Adana’ya taşırdı.
Yıllar sonra Adana bambaşka bir şehir halini aldı. Fabrikaları kapandı ya da taşındı. Servisler, değil yolları tıkamak, parmakla sayılacak kadar azaldı. Tarımı, değil ülkeyi sırtlamak, üreten çiftçisini dahi kalkındıramaz oldu. Daha önce dışarıya satış yapan pazarlamacıların yerini, dışarıdan Adana’ya satış yapan pazarlamacılar aldı. İşsizlik az iken, ülkenin en çok işsiz barındıran ili haline geldi. Göç alan bir şehirken, kaliteli insanlarını göç veren bir şehir haline geldi.
Yıllar sonra, en iyiler arasında yer alan üniversitesi, yerini başka üniversitelere kaptırdı. Yıllar sonra Adana’da bilim geriledi, sanat geriledi, kültür zayıfladı, ama… Yıllar sonra da olsa, Adana’nın sanatçısı ve sporcusu, toprağının kendinde yarattığı ruhu taşımaya devam etti. Şener Şen, Haluk Levent, Murat Kekilli, Yaşar, Fatih Terim, Hasan Şaş gibi Adanalılar, Türkiye’nin sanatında ve sporunda Adana ruhunu canlı tutmayı başardılar. En sonunda İpek Soylu adındaki genç Adanalının tenis sporunda dünya çapındaki başarısı, Adana ruhunun yeni nesillere de aksettiğini gösterdi ve içimizde Adana’ya dair umutları yeşertti.
Geçmişin Adana’sını anarken bahsettiğimiz refah ve kalkınma, geçmişte Adana’da yaşayan insanların çalışkanlığının ve üretkenliğinin eseridir. Adana’nın son yıllarda kalkınma konusunda yaşadığı problemlere dair çözümler, ilimizin bilim insanları, sanatçıları, sporcuları, iş adamları, sanayicileri ve politikacıları tarafından, bireysel ya da kurumsal çabalar ile aranmaktadır. Kalkınma ve kalkınma sonucunda ortaya çıkacak refah, Adanalıların tamamını ilgilendiren bir konu olduğundan, bu çabaya Adanalıların tamamının da katılması gerekmektedir. Adanalıların göstermesi gereken çaba, yarının bilim insanlarını, sanatçılarını, sporcularını, iş adamlarını, sanayicilerini ve politikalarını bu günden doğru bir şekilde yetiştirmek, onları yarınlar için desteklemek ve önlerini açmaktır.