Yakın tarihi tanıklarından çokça dinlemiş ve üstüne bir de okumuş biri olarak, bir değişimin tam ortasında olduğumuzu fark ediyorum.
80 öncesinin radyo programlarını, gazete manşetlerini, siyasal mitinglerini düşününce zamanımızda ne radyo dinleyicisi o kadar kaldı, ne mitingler o kadar kalabalık ne de gazete manşetleri bomba etkisinde.
Tabi ki tek değişmeyen, kendisidir değişimin. Siyasal partilerin etkili olduğu zamanlar ama bir o kadar da sendikaların, derneklerin de etkilerinin çokça hissedildiği yıllar. Ağabeylerin, ablaların, bacıların sıfat olduğu, isimden önce geldiği yani toplumun kendini ortak bir ailenin parçası hissettiği yıllar. Toplum değişiyor, değerler değişiyor, hisler değişiyor, beklentiler değişiyor, kavramlar değişiyor.
Sanatın toplum için yapıldığı yıllardan, popülerlik adına, para adına yapıldığı yıllara vardık kısa zaman da. Sanayi 4,0 kelimesi, üretimde ki “insansız” kelimesinin bilimsel tanımıdır.
Binlerce insanın çalıştığı fabrikaların, on’lu sayılarda ki az insanın çalıştığı birer teknolojik üretim üslerine dönüşmesiyle beraber, insanın önemi de azalmaya başladı siyasal sistemde.
Sanayide ki bu hızlı değişim toplumun bütün kesiminde bir değişimin de tetikleyicisi oldu. İnsana ihtiyaç kalmadı, ne tarlada, ne fabrika da, ne de siyasette!
Siyaset artık bir “bilim-teknoloji” ana bilim dalı haline geldi. İnsan odaklı olmaktan vazgeçti. İnsansız siyaset, artık sosyal medya da ki troller üzerinden, bilimsel algı yönetimleri ve de bilişim teknolojilerinin nimetlerinden faydalanılarak pek ala yapılabiliyor. Bin kişilik mitinglerin, milyonlarca insan varmış gibi gösterilmesinden tutunda, liderlerin sosyal medya hesaplarının takipçi sayılarının sanal olarak artırılmasına varana dek birçok hileli yöntem sıklıkla kullanılıyor. Artık meydanlara binlerce kişi toplamak başarı değil, medya da kaç tık aldığınız, kaç defa baş gündem olduğunuz çok daha önemli.
Durum böyle olunca, insansızlık had safhalara ulaşıyor. Siyaset insansız fikirsiz ve günlük yapılıyor. Yani taşeron, fason yapılıyor, ısmarlama usulü. Sandık sadece detay, toplumlar sandıkla bir şey çözmüyorlar, sadece gelecekte ki diğer sandığa kadar umutlu bir bekleyişe sokuluyorlar hepsi bu.