Nerede o eski Ramazan’lar diyesi geliyor insanın son günlerin sığlığını görünce. 90’lar ve 2000’ler de siyasal islamın en büyük gündem yaratma aracıydı Ramazan ayı.
İftar çadırları, üniversitelerde ki oruç dayakları, lüks otellerde ki gösterişli iftar sofraları, iftar saati artan trafik, ramazan pideleri bizlere hemen hissettirirdi gelen Ramazan ayını . Akp ile birlikte hem rejim hem de dini yaşama biçimi değişti toplumun.
Demokrasi ibresi gibi, dini yaşam ibresi de devamlı irtifa kaybediyor memlekette. Türbanlı ama etekli, taytlı kızlar gibi mesela.
Mutaassıp ama flört etmekten geri durmayan gençler gibi gibi. Nihayetinde amaç dinini yaşayan, ahlaklı çalışkan bir toplum yaratmaktan ziyade, sınırsız iktidarlarına payanda olacak, eğitimsiz, sorgulamayan, şükreden, paketlerle ve kolilerle beslenen tembel bir yığın yaratmaktı ki kısmende bu başarıldı.
15 yılda yapılan sayısız yol, köprü, AVM gibi beton yığınlarıyla ve de satılan, kapatılan sayısız fabrika, liman, işletme, madenlerle, kesilen ormanlar, kurutulan derelerle verilmek istenen mesaj tarafımızca çok net anlaşılmıştır. Açılan özel okullar, özel üniversiteler kadar PISA testlerinde başarılı olamayan bir kuşaktan dahi anlıyoruz iktidarın gerçek niyetini.
Eğitim, bilim, teknoloji, üretim, kültür, bağımsızlık, birlik değil dertleri. Sadece iktidarlarını sürdürmeye olanak sağlayacak kadar, kutsadıkları sandıklardan çıkabilecek, propaganda yapmaya olanak sağlayacak, iş yapıyor görünmek tek amaçları.
Amaç üzüm yemekten çok bağcıyı dövüp nihayetinde bağın sahibi olmaktır. 1940’dan bu tarafa verilen küçük tavizlerle ve üstüne konan 15 yıllık süre ile bu amaç epey bir yol almış gibi görünüyor.
Ama sadece görünüyor. Bakın adaletin, hukukun olmadığı, gazetecilerin yazmaktan korktuğu, bilim adamlarının sustuğu bir ortamda dahi, hala sokaklarda hak arama çabasında olan insanların, genç insanların varlığı içimizdeki umudu var etmeye yeter de artar bile. Hayatında ilk defa oy kullanan genç seçmenlerin iktidara hayır deme oranı %58 .
Gezi’nin yıldönümünde İstiklal’de yürüyen kalabalıklar umudumuz. Binlerce aydının biraraya gelip cesaretle tavır almasında umudumuz. Anladınız mı? Eski Ramazanlara methiye dizmeyi bırakalım, o zaman da böyleydi diyelim, ve artık yeni şeyler söyleyelim.