CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun FETÖ'den mahkum olup cezaevine konulmasının ardından başlattığı "Adalet Yürüyüşü"nü günlerdir sürdürüyor.. Her gün beraber yürüdüğü insan sayısı da artıyor..
Tek başına çıktığı yürüyüştü, artık yanında binlerce kişi var.. Bütün provaskon girişimlerine, hükümet yandaşı medyanın küçük görme ve kışkırtmalarına karşın azimle ve sabırla yürüyorlar.. Yurdu kavuran sıcaklara aldırmadan yürüyorlar..
Bu sayfada gördüğünüz yürüyüş fotoğrafını gördüğümde çok etkilendim.. Demek ki, insanlarımız söz konusu vatan olduğunda, sıcaklara bile aldırmıyorlar.. çerenizde, Adalet Yürüyüşünü küçükseyen, katılımcılara hakeret edenlere aldırmayın.. Bu tür eleştirileri yapanların sıcakta bırakın Türkiye'yi, kendi çıkarları için bile sokağa çıktıkları yok.. Klimaların altında, serin havada ahkam kesmekle yetiniyorlar..
Böylece ülkeyi, vatanı kurtardıklarını sanıyorlar.. Ben şahsen, bu sıcaklarda klimalı odalarında klavye kahramanlığı yapanlara değil, adalet için yürüyenlere büyük saygı duyuyorum..
***
Temmuz geldi, enflasyon düştü!
Temmuz ayı, memur ve işçi emeklilerinin zam ayı biliyorsunuz.. Emeklililerin maaş zammı, bu ayın başında açıklanan enflasyon oranı kadar oluyor..
Yani emekliler, açıklanan enflasyon oranında maaşlarına zamlı alıyorlar.. memurların maaş farkı da yine enflasyon oranına göre belirleniyor..
Hükümet, dün enflasyon oranlarını açıkladı.. Her ay düzenli yükselen enflasyon, çarşı pazar alev alev yanarken, pazardaki sıcaklık güneşin 50 dereceleri bulan sıcağından daha fena yakarken, enflasyon düşüvermiş.. Yersen diyeceğim, ama mecburen yiyeceğiz..
Çarşı pazar, mutfaktaki yangın, enflasyonu hükümetimizden daha iyi bilecek değil ya!… Ben asıl emeklilerimize acıyorum..
Çarşı pazara uğramadan kendi kendine düşüveren enflasyon nedeniyle emekliler bu aykı maaşlarını yüzde 2.89 gibi dev bir enflasyon farkı ile alacaklar..
Emeklilerinimiz cebi para ile dolacak.. Bu kadar büyük zammı nasıl harcayıp bitirecekler bilemem!… Bu kadar büyük zammı harcamak için kafa yormak büyük bir olay..
Mazallah, ya enflasyon, her ay olduğu gibi düşmeseydi.. Nice olurdu emeklilerimiz hali!…..
***
2 köprü 2 anlayış
Bazen, iki köprünün yapımındaki anlayış bile ülke yönetiminin şeklini ortaya koyuyor.. İşte ülkemizinden iki köprü örneği.. Yavuz Sultan Selim Köprüsü...
İhaleyi yapan; Recep Tayyip Erdoğan
İhale Bedeli; 3 Milyar Dolar. (Üç Milyar Dolar)
Yapım Süresi; 27 ay.
Kule yüksekliği 322 metre-Uzunluk 2164 metre-4 şerit gidiş-4 şerit geliş-Demiryolu (henüz mevcut değil, ilerde yapılırsa göreceğiz)
Geçiş ücreti; (2. Sınıf araç Otomobil) 16,20 TL
Devlet tarafından verilen günlük araç geçiş sayısı; 135 bin araç.
2017 yılında günlük gerçekleşen araç geçiş sayısı; 38 bin araç.
135.000-38.000= 97.000 araç.
(Devlet her gün için ortalama 1,6 milyon TL müteahhite ödeyecek) Başka bir ifade ile dünya üzerinde ilk kez bir devlet, zarar edeceği bir köprü yapıyor. Atatürk Köprüsü;
İhaleyi yapan; Süleyman Demirel
İhale Bedeli; 21.7 Milyon Dolar (Yavuz Selim Köprüsünden 143 kat daha UCUZ.
Yapım Süresi; 32 ay.
Kule yüksekliği 165 metre-Uzunluk 1510 metre-3 şerit gidiş-3 şerit geliş.
Geçiş ücreti; (2.Sınıf araç Otomobil) 9,00 TL
Müteahhide garanti olarak verilen günlük araç geçiş sayısı=YOK
1973 yılından beri, yani 44 yıldır devlete para kazandırıyor…
Yavuz Sultan Selim köprüsü, birinci Köprü olan Atatürk Köprüsünden tam 143 kat daha pahalı dedik. Köprü yapım teknikleri ve maliyetleri 44 yıl öncesine göre çok gelişti ve ucuzladı.
İki köprüden biri çalıştıkça para kazandırıyor, diğeri yani yenisi çalıştıkça her gün zarar ediyor! İşte size anlayış farkı!….