Türkçüler Günü nedeniyle Adana Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından organize edilen "Dünya Türkçülük Günü" kutlamasının görüntülerinden ben kendi adıma utanç duydum.. Sayın Sözlü ve organizasyonun sorumlusu Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Mete Şahin de benim gibi böyle bir etkinliğe imza atmaktan utandıklarını düşünüyorum.. Kalbim öyle olmasını istiyor..
Çünkü, Türk Milliyetçiliği açısından çok önemli bir gün 3 Mayıs.. Atsız Ata'nın dediği gibi, Türkçülüğün edebi ve fikri aşamadan aksiyon aşamasına geçtiği gün.. O nedenle de, yine Atsız Ata'nın isteği doğrultusunda 1954 yılından beri "Türkçülük Günü" olarak kutlanmaktadır…
Sayın Hüseyin Sözlü de, bir Türk Milliyetçisi olarak bu özel günü layıkıyla kutlamak için ekibine talimat vermiş, "3 Mayıs Türkçülük Günü" etkinliği yapılmasını sağlamış.. Böylesine güzel bir etkinlik, Türk Milliyetçilerini buluşturan bir etkinlik olmalıydı.. O salon tıklım tıklım dolmalıydı.. Bunu sağlayacak olan da, organizasyon sahibi olarak Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Mete Şahin'di...
Büyükşehir Belediyesi'nin kutlama etkinliği ile servis ettiği haberin fotoğrafları 3 Mayıs'ın bu yıl Adanalı Türk Milliyetçileri için utanç günü olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.. Onbinlerce çalışanı olan Büyükşehir Belediyesi'nin organize ettiği, Türk Milliyetçiliğinin siyasi yapılanması
MHP'nin doğduğu kent olan ve MHP'ye oy veren 200 bini aşkın Türk Milliyetçisinin yaşadığı Adana'da, etkiliğin yapıldığı salonun ancak 3 ya da 4 sırasını doldurabilmişiz… Etkinlik sahibi Kültür ve Sosyal işler Dairesinin çalışanlarının sayısı bile belki o salonun kat be kat dolduracak sayıdadır.. Boş salonun sorumlusu Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Mete Şahin'in bizzat kendisidir.. Kendisini tanımıyorum ama, BBP kontenjanından olduğunu ileri süren hemşehrilerimiz var..
Mete Şahin, ya 3 Mayıs'ın Türk Milliyetçileri açısından taşıdığı önemi bilmiyor… Veya, işini layıkıyla yapamadı.. Şahsen birincisinin geçerli olduğunu düşünüyorum.. Örneğin, o dairenin başında Fatih Karayandı olsaydı, ya da "3 Mayıs Türkçülük Günü Kutlama" etkinliğini gerçekleştirme görevi Fatih Karayandı'ya verilseydi, o salonun tıklım tıklım dolacağından adım gibi eminim.. İşin bir de dalga geçme boyutu var..
Büyükşehir Belediyesi'nin servis ettiği "Dünya Türkçülük Günü" kutlaması bülteninin son cümlesinde, "katılımın yoğun olduğu…." ifadesi var ki, akıllara seza!… "Yoğun katılım" ifadesi ve birlikte gönderilen boş salon fotoğrafları, salonu dolduramayanların, 3 Mayıs'a layık bir etkinlik gerçekleştiremeyenlerin bir de Türk Milliyetçileri ile dalga geçtiğini düşündürüyor..
Allahtan, fotoğraflar karanlık da, arka sıraların boşluğunu biraz olsun saklamış.. Başkan Sözlü'nün, Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen 3 Mayıs Dünya Türkçülük Günü kutlamasını sıcağı sıcağına masaya yatırması gerekiyor.. Boş salonunun, boş salona yoğun katılım diye haber yapılmasının hesabını mutlaka sormalı!… Sormalı ki, en azından gelecek yılki 3 Mayıs Türkçüler Günü'nü görkemli şekilde kutlayabilelim…
*
Zeki Yılmaz'ı da yitirdik!
Adana, değerli bir evladını daha yitirdi.. Kültür ve Turizm İl eski müdürlerinden Zeki Yılmaz vefat etti.. Zeki Yılmaz, ilk gençlik yıllarından beri Türkçülük mücadelesinin içinde bulunmluş birisiydi.. 1970'li yıllarda Adana İmam Hatip Okulu'nda öğrenciyken, Eski İstasyon Postanesi karşısında bulunan Türkçüler Derneği'ne giderek, fikri ve ideolojik gelişimini yetkinliğe ulaştırmıştı…
Türkçüler Derneği'nde Necdet Özkaya, Mustafa Yılmazer, Sadık Ödemiş, Ayhan Aksu, Mustafa Hasanoğlu, Teyfik Pampal gibi devrin ülkü devleri öğretmenler vardı.. Diğer bazı öğretmenlerle birlikte başta seminerler olmak üzere gençlere Türk Milliyetçiliği ülküsünü anlatıyorlardı.. Bu seminerlere katılıp, o büyük insanlardan feyz alan isimlerden birisi de Zeki Yılmaz idi…
Tabi bu seminerlerde, sadece o büyük ülke devleri seminer vermiyordu.. Türkçüler Derneği'ne gelen ve Türk Milliyetçiliği ile yuğrulan o gencecik lise öğrencileri belirli bir zamandan sonra, ülkü devleri tarafından bizzat kürsüye çıkarılıp seminer vermeleri sağlanıyordu.. işte, böylesine sağlam bir fikri yapıdan geliyordu Zeki Yılmaz..
Sonrasında, önce kültür, ardından Kültür ve Turizm Müdürü olarak, inandığı fikirler doğrultusunda Adana'ya büyük hizmetler yaptı.. Dün Buruk Mezalrığında toprafa verdiğimiz Zeki Yılmaz'a Tanrıdan rahmet dilerken; Necdet Özkaya, Ayhan Aksu, Mustafa Yılmazer, Sadık Ödemiş, Mustafa Hasanoğlu, Teyfik Pampal vee ismini sayamadığım diğer tüm üykü devlerimizi saygı ve minnetle bir kez daha anıyorum…
*
Kızılelma'dan Duran'a ziyaret
MHP ilçe kongrelerini tamamladı.. Başkanlar yeni görev dönemine başladılar.. ilçelerinde çalışmalarının sürdürürken, bir yandan da birbirlerine hayırlı olsun ziyaretinde bulunuyorlar.. işta bunun bir örneğini, MHP Sarıçam ile Çukurova İlçe yönetimi arasında yaşandı..
Geçtiğimiz günlerde, rakibini adeta ezerek güven tazeleyen MHP Sarıçam İlçe Başkanı Mustafa Kızılelma ve ekibi, kendileri gibi kongreden güven tazeleyerek çıkan MHP Çukurova İlçe Başkanı Sertan Duran'ı ziyşaret ettiler.. Hayırlı olsun dilelğinde bulundular.. Aynı parti içerisinde de olsa güzel görüntüler bunlar.. İnşallah, partiler arasında da benzer güzelliklere tanıklık ederiz…
*
Yörük şölenlerine Yörük sanatçılar getirilmeli
Yaza gireceğimiz şu günlerde, "yörük şölenleri" hız kazandı.. Birbirir ardına, "Yörük Türkmen Şöleni" açıklamasıyla karşılaşıyoruz.. değişik gruplar ve dernekler kendi "Yörük Türkmen Şöleni'ni düzenliyorlar.. Tabii, belediyelerin desteğiyle… Bütün şölenlerde haliyle sanatçılar da var..
Konserler de yapılıyor.. Bencea, bu tür "Yörük Türkmen" şenliklerinde "Yörük" sanatçılar konser vermeli.. Geçenlerde Karaisalı'da etkinlikte olduğu gibi..
O etkinlikle, Mersin'in Aydınköyü'nde, halis muhlis yörük kızı Ayşe Dinçer sahne almıştı.. Bir yörük kızı olarak yörüklerle frekansı çok iyi uyuştuğu için, konser alanını dolduranları coşturmuştu.. Bundan sonraki "Yörük Türkmen" şenliklerinde de Yörük kızları, yörük delikanlıları sahne almalılar..
Düzenleyenler, yörük sanatçıları davet etmeliler.. Ayşe Dinçer gibi.. Yörük kızı Fatoş Kadıoğlu gibi.. Yörük kızı Ümmü Erbil gibi… unutmayın, yörük şölenleri, yörük sanatçılarla daha da anlam kazanır...