Şu insanoğlunun tutumuna akıl sır erdirmek mümkün değil.. Bir dönem oluyor, bir şeyi. bir insanı, bir adı yere göğe sığdıramıyor..
Günü geliyor, dün baştacı ettiğini tu kaka ilan ediyor, vebalı görmüş gibi kaçıyor.. Bundan 5 yıl öncesine kadar Pensilvanya'daki ağlak kerameti kendinden menkul sözde hocaefendi için cümle ahali bayılıyordu.. Özleyeni mi arardınız, hasretinden yanıp kavrulanı mı…
Dizinin dibine oturmak için fırsat arayanları mı dersiniz, yolunu gözleyeni mi.. Çocuklarına "Fethullah" ve "Gülen" adını verme yarışına girenler vardı..
Hatta, son valiler kararnamesine kadar bir ilimizde valilik yapmaya devam eden bir vali, hızını alamamış iki çocuğunun adını "Fethullah" ve "Gülen" koymuştu..
Yoğun propaganda sonrasında hocaefendiye duyduğu muhabbetle, çok sayıda insan vali gibi çocuklarına "Fethullah" adı koyma yarışına girmişlerdi.. Gün döndü, devran döndü.. Keser döner, sap döner denildi ya, o hesap oldu..
Pensilvanya'lı ağlak sahte imamın, Türkiye üzerine oyunları, Türk Devletine kurduğu komplolar ortaya çıkınca, siyasi iktidarın açtığı savaş, vatandaşların da malum hocaya tepkile duymalarına yol açtı.. Dün çocuklarına "Fehullah" adını koyanlar, bugün ad değiştirme, "Fethullah" adını nüfustan sildirme yarışına girdiler.. Tabii, bu durum, gazetelere ad değişikliği ilanları olarak yansıyor..
Böyle olaylar yaşamak istemeyen vatandaşlara halisane tavsiyemiz, çocuklarınıza ad koyarken bir kez değil bin kez düşünsünler…
***
Kulislerde kasten yaratılan bilgi kirliliği
Meral Akşener'in yeni parti kurma çalışmalarına hız vermesiyle, kamuoyunda bilinçli olarak bilgi kirliliği de yaratılmaya başlandı..
Tabii, bu kililiği yaratanlar, Meral Akşener ile birlikte hareket eden çevreler.. Partinin adından tutun da, A takımına kadar her konuda bilgi kirliliği kasıtlı olarak yaratılıyor.. Bilgi kirliliğinin yayılmasına, 16 nisan referandumundan hemen sonra başlanmıştı..
Meral Akşener'in referandum sonrasında Demokrat Parti, Saadet Partisi, hatta kağıt üzerinde kurulu partilerin genel başkanlarına yaptığı "teşekkür ziyaretleri", aynı çevreler tarafından birleşme ve yeni parti kurma çalışmaları olarak yansıtılmıştı.. Akşenercilere göre, Demokrat Parti, Saadet Partisi, diğer küçük onlarca parti "Aman Meral hanım parti kursun, biz de katılalım" diye ağızlarını açmış bekliyorlar..
Tabi, hepsi yalan çıktı.. Sadece Demokrat Parti'nin bir beklentisi var..
O da yeni parti değil, eski bir kırat olarak Meral Akşener'in DP'nin başına geçmesi şeklinde.. aynı çevreler, sonrasında, AK Parti'de Meral Akşeher ile birlikte kurucu üye olan Abdullatif Şener'in yeniden Meral Akşener ile birlikte hareket etmeye başlayacağı ve yeni partinin kurulcuları arasında ve Meral Akşener'in A Takımı'nda yer alacağı yolundaki üfürmeler de bizzat Abdullatif Şener tarafından yalanlandı..
MHP'nin genel başkan adaylarından Sinan Oğan ve Süleymen Servet Sazak'ın da Meral Akşener'in A Takımı'nda oldukları şeklinde kulislere uçurulan haberler de hem Sinan Oğan, hem de Süleyman Servet Sazak tarafından yalanlandı..
Oğan ve Sazak, yeni partiye katılmayı hiç düşünmediklerini, MHP içerisinde mücadeleye devam edeceklerini açıkladılar.. Peki bütün bu yalanlamalar, kamuoyunda bilgi kirliliği yaratarak hek MHP tabanının, hem Türk halkının kafasını karıştırmak isteyen Meral Akşener ve ekibine ders oldu mu?
Ne gezer.. Bilgi kirliliği, yalan haber üretmeye aynen devam ediyorlar.. Son olarak, Meral Akşener'in TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ile anlaştığını, Fezzioğlu'nun Akşener'in A Takımı'nda yer alacağını kulislerde kulaklara üfürdüler..
Feyzioğlu'nun yakın çevresi, "Başkanın adı bu tür haberlerde hep geçiyor ancak böyle bir düşüncesi yok" diyerek, Akşener ve ekibini yalanladı.. Akşener'in bilgi kirliliği yaratma ekibi, yeni partinin adının "Milliyetçi Türkiye Partisi" olacağını da vatandaşa sızdırdılar.. Bu sızdırma haberle, ekip hakkını vermek gerekirse kendini aştı.. Bilgi kirlililiğinde tavan yaparlarken, siyasi cehaletlerini de net bir şekilde ortaya koydu..
Zira, Meral Akşener'in kuracağı partiye "Milliyetçi Türkiye Partisi" adının koyması mümkün değil.. Milliyetçi Türkiye Partisi, 2011 yılından beri faaliyette..
Ahmet Yılmaz tarafından 24 Kasım 2011'de kurulan MTP, hala aynı liderin başkanlığında, Türkçü, Milliyetçi hatta Turancı bir çizgide çalışmalarını sürdürüyor.. Türkiye'yi yönetmeye soyunan bir kişi ve A takımı, faaliyette olan bir partinin adıyla yeni parti kurulamayacağını bile bilmiyorlarsa vay, onlara bel bağlayan seçmenin haline!….. Bu vahim hatadan sonra, bilgi kirliliği yaratacak yeni haberler sızdırılır mı?
Kesinlikle sızacağından emin olabilirsiniz.. Çünkü, bu bilgi kirliliğini yaratanlar açısından, haberlerin doğru olması değil, Meral ablanın adının gündemde kalması...
***
Çalışma reformu seçim silahı olacak
Referandum dahil, iki seçimdir AK Parti'nin oy devşirme taahhütlerinden birisi de kamu çalışma reformuydu.. AK Parti, reformun 16 Nisan'dan sonra çıkaracağı sözünü vermişti..
Ancak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun yaptığı son açıklama, kamu çalışma reformunun söz verildiği gibi bu yıl yapılmayacağını gösteriyor..
Müezzinoğlu'na göre, kamu çalışma reformu 2018'e kalacak.. 2018'de de bu reformun çıkmayacağından emin olabilirsiniz..
AK Parti, bir kaç seçim daha oya tahvil etmeye çalışacaktır reformu.. Malum 2019'da üç seçim var.. Önce ilkbaharda yerel genel seçimler, ardından sonbaharda cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri yapılacak..
AK Parti 2018'de ayak sürüyerek, kamu çalışma reformunu 2019'a taşıyacak..
Ülke seçim atmosferine girdiğinde, daha önce yaptığı gibi, seçimlerden sonra reformu gerçekleştirme sözünü bir kez daha verecek…