Türkiye’de son yıllarda ilginç bir moda başladı..
Yıllarca babasının soyadını kullanmayanlar, gerek olduğunu düşündükleri dönemlerde kullanmadııkları o baba soyadına sarılıyorlar..
Çoğunlukla siyaset ve iş dünyasında görüyoruz bu çarpık anlayışı..
Kadınların büyük çoğunluğu eşinin soyadıyla birlikte baba soyadını kullanırken, kimileri yıllarca taşıdığı baba soyadını kullanmamayı yeğliyorlar..
Ancak, bu durum, atıldıkları iş yaşamında ya da siyasette beklentilerini karşılamakta zorlanınca sona eriyor..
Yıllar yılı anımsanmayan ve kullanılmaktan kaçınılan baba soyadına sımsıkı sarılmaya başlıyorlar..
Bir nevi denize düşenin yılana sarılması gibi bir durum yaşanıyor…
İş bağlantıları sağlamak, siyasette makam ve koltuk sahibi olmak için, umutlar evlendikten sonra yok sayılan bana soyadına bağlanıyor..
O soyadı sayesinde bağlantıların kolayca yapılacağını, makam ve koltukların kolaylıkla elde edileceği hesaplanıyor..
Zaman zaman bu düşüncelerinde olumlu sonuçlarının alanlar çıkıyor..
Ancak, bazen babanın soyadı bile menzile ermekte yetersiz kalıyor, opürtünizme takılanlar takıldıklarıyla kalıyorlar..
Burcu Köksal’a saldıranlar Veli Şahin’e sus pus
Geçtiğimiz günlerde CHP’li iki belediye başkan adayının konuşmaları gündem olmuştu..
Birincisi, CHP Ankara/Mamak İlçe Belediye Başkan Adayı Veli Gündüz Şahin’in Irak’tan gelen sığınmacı Türkmen çocuklarına yönelik sözleriydi..
İkincisi de, Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Burcu Köksal’ın DEM Parti ile ilgili ifadeleriydi..
Veli Gündüz Şahin, seçim çalışması sırasında parkta oynarken rastladığı Türkmen çocuklarına, parmağını sallayarak, geleceğin teröristleri gibi göstermiş, sınır dışı edecekelerini söylemişti..
CHP yönetiminden Veli Gündüz Şahin’in söz ve hareketine karşı bir tepki gelmemişti..
Ancak, aynı CHP’nin üst, ast tüm yönetimi, İstanbul’un DEM Parti ile kent uzlaşısı yapan Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, işini içine DEM Parti girince Burcu Köksal’a karşı aslan kesildileri..
CHP yöneticileri hemen hergün Burcu Köksal aleyhine açıklamalar yaptılar..
Ekrem İmamoğlu, Burcu Köksal’ın partiden ayrılmasının istedi..
CHP’nin yandaş medyası, Burcu Köksal’a karşı ekranlarda saydırmadık laf bırakmadılar, faşist ilan ettiler,
Kimilerine göre, Burcu Köksal, başta İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasını olmak üzere bir çok illerde CHP’nin kazanmasını tehlikeye düşürdü..
Sandıklar yaklaştığında ya da iç kavgalarında her fırsatta Atatürk’ü ağızlarından düşürmeyen CHP’li yöneticilerinin ve yandaşı medyanın, DEM Parti ile ilgili –kendilerine göre- olumsuz bir açıklama olduğunda ortalığı ayağa kaldırıken, Türkmenn çocuklarını hedef tahtasına koyan, ayrımcılık yapan belediye başkan adayının eylemi karşısında sus pus olmaları ibretlik bir durum..
Bir Türk milliyetçisi olarak Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu, fondaş medyanın aksine Veli Gündüz Şahin’in Türkmen çocuklarına yönelik sözlerini kınıyor, kem sözler sahibine ait derken; “o müteahhit istedi diye partiden gitmem” diyen, yaptığı konuşmayla tüm dışlamalara karşın, Atatürk’ün fikirlerini savunanların CHP’de hala yaşadığını kanıtlayan Burcu Köksal’ı alkışlıyoruz..
Yanındayız Burcu Köksal..
Büyükşehir Panerli ve Kültegin Ögel
Adana Büyükşehir Belediyesi’nin geçtiğimiz günlerde düzenlediği “Adana’da Madde Bağımlılığı Sorunu: Ne Yapmalı?” adlı bir panel vardı..
Paneli izlemedim ama, panelistlerden ne denli önemli ve bilimsel bir panel olacağı belliydi..
Konuşmacılardan biri Prof Dr. Kültegin Ögel idi.
Kültegin Ögel, başarılı bir öğretim üyeliğinin yanısıra mesleğinde donanımlı biri.
Mesleğini son derece mütevazı, donanımlı ve istekli yapan, hem danışanlarına hem de kendi sektöründeki insanlara bu yeterliğini her şekilde aktarmayı seven biri olarak tanınıyor..
Kültegin Ögel, 1777-1977 yıllarında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde ders alma onurunu yaşadığım Türk Tarihi ve Türkülk konusunda uzman Prof. Dr. Baheddin Ögel’in oğlu..
Ögel Hoca, Türklük ile ilgili araştırmalarda hala başvurulan ilk kaynaklardan birisi..
Sadece tarihçilerin değil, antropolog ve sosyologların da başvurduğu kaynaklar arasındadır..
Aynı zamanda büyük bir Türk milliyetçisiydi..
Adana Büyükşehir Belediyesi, bağımlılıkla iligil panele Kültegin Ögel’i çağırarak aslında taraflı davranmadığını, bilimin ışığında hareket ettiğini bizlere gösterdi..
Bağımlılık paneli örnek olmalı, Adana’da konunun uzmanı bilim insanlarının siyasal görüşlerine baklımadan çağrıldığı panel sayısı artmalı diye düşünüyorum…