İyi Parti GİK toplantısından sonra parti sözcüsü Kürşat Zorlu’nun açıklamalarını dinledim..
Kürşat Zorlu, farklı görüşlere karşın, Genel İdare Kurulu’ndan büyük çoğuklukla İyi Parti’nin 31 Mart 2024’deki yerel seçimlere 61 il ve ilçelerinde kendi adayları ile katılma kararı çıktığını söyledi..
Gazetecilerin Ankara’da Mansur Yavaş, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun desteklenip desteklenmeyeceği ile ilgili sorularına “metin açık” diyerek destek verilmeyeceğini ifade etti.
Kürşat Zorlu’nun açıklamalarına bakınca, İyi Parti’ni 31 Mart 2024’deki yerel seçimlere kesinlikle kendi adayları ile katılacağına kesin gözüyle bakabilirsiniz..
Ancak, Zorlu’nu ağdalı sözcükleri sıraladığı uzun cümlelerin arasına sakladığı, ittifak ya da işbirliği görüşmeleri için Meral Akşener’e yetki verildiği şeklindeki ifadesi durumun aslında öyle olmadığını gösteriyor..
Bu cümle, Akşener ve İyi Parti, seçimlere bir kaç ay kala yeniden CHP’nin kapısını çalacağının ön ifadesidir..
GİK’in aldığı ve Zortlu’nun açıkladığı 81 il ve ilçelerinde kendi adaylarını çıkaracakları ifadeleri, ittifak görüşmeleri yetkisi verilen Meral Akşener’in görüşmeler öncesinde elini yükseltmek veya elini güçlendirme girişiminden başka hiç bir anlam taşımıyor..
CHP’nin zokayı yutması halinde birkaç büyükşehir veya ilin; Ankara, İstanbul, İzmir, Adana’da CHP’nin kazanma olasılığı yüksek ilçelerde belediye başkan adaylarını gösterme şansına sahip olmak için söylenmiş sözler..
İyi Parti cenahından bir kaç ay daha benzer çıkışlar, benzer ifadelere tanık olacağız..
Kürşat Zorlu ve Ankara Milletvekili Adnan Beker, Ümit Özlale gibi isimlerden benzer açıklamaları sıkça duyacağız. Taa ki, Meral Akşener CHP’nin kapısını çalana kadar..
Meral Akşener’in partisinin büyük medya desteğine karşın kurulduğu günden bu yana alabildiği oy miktarını dikkate alarak, bir kez daha CHP’nin kapısını çalacağından kimsenin kuşkusu olmasın..
81 ilde aday çıkarma açıklamaları da, CHP’den ayrılan Muharrem İnce ile görüşmeler de sadece, CHP’yi telaşa sürükleme ve CHP yönetimini pazarlık masasında Meral Akşener’in absürd olacağı şimdiden belli taleplerine olumlu yaklaşmasını sağlamaya yönelik sözler ve adımlardır..
BİR TAŞLA İKİ KUŞ
Meral Akşener olması mümkün değil ama, haydi oldu ve sözünü tuttu diyelim ve yerel seçimlere kendi adaylarıyla gittiğini varsayalım..
Burada da neoliberallerin ince bir planının devreye gireceğini söyleyebilirim..
Meral Akşener, her ne kadar MHP’den milletvekili olmuş ve MHP’den ayrılarak, başka MHP’lilerle birlikte İyi Parti’yi kurmuş olsada özünde neoliberal bir siyasetçi..
Türk milliyetçiliği oynarken zaman zaman DYP’lilk damarının kabardığını ve liberal yaklaşımlar sergilediğini biliyoruz..
Akşener, seçimleri kendine rakip gördüğü MHP kökenlileri devre dışı bırakmak için kullanmaya çalışacaktır..
Örneğin, Koray Aydın’ın Ankara’dan aday olmasının bir şekilde sağlayarak, 31 Mart 2024 gecesi sandıktan yenilmiş bir siyasetçi olarak çıkmasını sağlayarak tasfiye edecektir..
Üç MHP eski milletvekili olalrak partiyi birlikte kurduğu Ümit Özdağ’ı daha önce partiden ayrılmak zorunda bırakmıştı..
31 Mart seçimlerini de Koray Aydın’ı tasfiye etmek, partiden uzaklaştırmak için kullanmak isteyecektir..
Ancak, İyi Parti’nin yerel seçimlere 81 ilde ve ilçelerinde kendi adayları ile gitmesi sonunda yaşanacak hezimet sadece Koray Aydın gibi MHP kökenli siyasetçilerin değil DYP kökenli, neoliberal siyasetin temsilcisi Meral Akşener’in de siyasal yaşamının sonu olacaktır..
Mera Akşener siyaset sahnesinden silinmeyi istemeyeceği için, Koray Aydın başta olmak üzere MHP kökenli siyasetçileri tasfiye etme, partiden uzaklaştırma planlarının 31 Mart 2024 sonrasına erteleyecektir..