MHP ve Türkiye'nin umudu olarak lanse edilmeye çalışılan, Ülkücülere "Başbuğ" yapılmak istenen Meral Akşener, nihayet ağzındaki baklayı çıkardı…
Bir yıllık bir sürecin sonunda "Yeni parti" dedi.. Meral Akşener, yeni parti açıklamasını önceki gün Bursa'da katıldığı iftar yemeğinde açıkladı.. "Tabanında" yaptığı anketten "yeni parti" çıktığını açıkladı.. Yani, diplomatik bir dille yeni partiyi kuracağını açıkladı..
"Tabanın yeni parti isteğini", MHP'deki diğer genel başkan adayları ile paylaştığını da söylemeyi ihmal etmedi.. Şahsen, bundan önce yazdığım Zirve Gazetesi'nde en az 9 ay önce, Meral Akşener'in MHP'yi işgal planı tutmaz ise yeni parti kuracağını yazmıştım.. Hem de defalarca gündeme getirmiştim..
Meral Akşener'in yeni partisine taban sağlamak için de MHP'li genel başkan adaylarını yanına çekmeye ihtiyacı olduğunu yazıp çizmiştim..
Artı, ülkücülerin bir şekilde yeni partide yer alması gerektiğin dile getirmiştim.. Ancak, Meral Akşener'in yeni partisinde MHP'li genel başkan adaylarını ve ülkücüleri dolgu malzemesi olarak kullanacağını, asıl kadrolaşmayı daha önce gezdiği DYP, ANAP, AK Parti'den yapacağını da yazmıştım..
Hatta, MHP'deki kurultay zorlamalarının arkasında, MHP'yi gerçekten kurultaya götürmek değil, MHP içinden ayırabildiği kadar ülkücüyü ayırma taktiği yattığını da açıkça dile getirmiştim.. Meral Akşener'in kuracağı parti için aklında iki isim olduğu da yazmıştım..
Hatırlatma babından söyleyeyim.. İlki Milliyetçi Demokrat Parti.. İkincisi Milliyetçi Çalışma Partisi.. Ağırlıklı olan ise Milliyetçi Demokrat Parti.. Zira, Meral Akşener'in bir sonraki hamlesi, Demokrat Parti ile birleşme olacak… Böylece daha partiyi kurarken, DP ile birleşmeyi el altından sağlamış olacak…
Meral Akşener, ağzındaki baklanın birini çıkardı..
Yeni parti.. Geriye, MHP'lileri partiye çekmek için bugüne kadar yaptıklarını açıklayacağı bakla kaldı.. Açıklar mı? Açıklayacaktır ama, yeni partiyi kurup arzu ettiği kadar MHP'li ve ülkücüyü safına çektikten sonra… Tabii, çekebilirse...
Açıklayacağı bir başka bakla ise, geçen yıl Mayıs ayında, hala "kırat" kalmış bazı eski çalışma arkadaşları vasıtasıyla Demokrat Parti'nin Haziran ya da Temmuz ayında olağanüstü kongreye götürülmesi için imza toplattığı, bir haftalık çalışmadan sonra imza toplama işini "geçici" olarak askıya aldırdığı olacaktır..
Genel merkezinden il ve ilçelerine kadar eski DYP'li, ANAP'lı ve AK Partili isimlerin yönetimde olacağı yeni partinin teşkilatlarında, ülkücüler, dediğim gibi sadece dolgu malzemesi olacaklar ve Akşener'in ilk seçimlerde MHP'den koparabildiği kadar MHP'li seçmeni koparmasına vesile olma görevi üstlenecektir.. Yeni partiye gidecek MHP'lilerden ikisini şimdiden söyleyeyim..
Hatay'da MHP'yi bitiren Çirkin kardeşler yeni partiye koşacak ilk MHP'liler olacaktır.. Adana'da kimler derseniz.. Şimdilik etkili ve yetkili yerlerde olan bir kaç isim var, Meral Akşener'in yeni partisine gidecekler olarak.. Kurultay, özellikle tarlada kurultay sürecinde, MHP'lileri Ankara'ya taşımak için otobüs tutanlar, delegeleri kurultaya katılın diye telefon açıp, mesaj atanların, "Atkurt" olduğunu 2- 3 yıldır gösterenlerin, ellerindeki fırsatları, kıratlı baba dostlarının gelini, oğlunu, kızın, torunu belediyelere aldırmak için kullananların yeni partiye koşa koşa gideceklerini düşünüyorum..
***
Türkiye'nin ilk çekirdeksiz karpuz tanıtımıymış!
Hadi canım sizde…
Koskoca bir firma, Adana halkını kandırmaya çalışıyor.. Türkiye'nin ilk çekirdeksiz karpuz tanıtımı Adana'da yapılmışmış..
Şirketin 5 yıldır üstünde çalıştığı projeyle, Türkiye'nin karpuz üretiminin yüzde 20'sini karşılayan Çukurova'da çekirdeksiz karpuz üterimine başlanmış ve firma bunu tanıtmış..
Anladığım kadarıyla Alman sermayesi olan firmanın çalışmasına saygı duyarım, ama bu açıklamasına duymam.. 2017'den 5 yıl geriye gidersek, firma Çukurova'da 2012'den bu yana çekirdeksiz karpuz üretimi için çalışma yapmış ve sonunda başarmış.. Halbuki, ben çot daha önceleri Adana'da çekirdeksiz karpuz üretimi yapıldığını biliyorum.. Eski Türkiye'de bu çekirdeksiz karpuzun çok haberini yapmıştım gazetecilerden birisiyim.. Bir zamanlar, Sabancılar'a ait Sapeksa vardı.. Tarım sektörü üzerine çalışıyordu..
Çekirdeksiz karpuz, enginar, metrelik beyaz turp, salatalık, çeri domates, serade yetiştirilecek domates ve biber tohumu gibi tohumları Adana'ya tanıtmıştı..
Özellikle Sapeksa'nın karpuzu çom beğeniliyordu.. Sağ mı değil mi bilmiyorum, yaşıyorsa Tanrı selamet versin, Sapeksa'nın Dr. Necati Çelik adında bir genel müdürü vardı.. Basınla ve üreticilerle içiçe, samimi bir insandı.. Necati Çelik, bizlere de üreticilerle birlikte tohumları tanıtırdı.. Gerçekten, Adana çiftçisi Sapeksa'nın tohumları ile büyük paralar kazanmıştı..
Milliyet Gazetesi'nin 25 Haziran 1995 tarihli 9'uncu sayfasında, Sapeksa'nın çekirdeksiz karpuzunun Adana ve Türkiye'yi aşarak Avrupa'lara ulaştığı "Karpuzsa Avrupa kapılarında" şeklinde biraz da esprili bir başlıkla okuyucularına duyurmuştu…
Sapeksa'nın tohumlarının 1'e 85 veren tohumlarının üreticilere kazandırdığı büyük paralar 2000 yılında Sabah Gazetesi'nde yer bulmuştu.. 2004 yılında, Sabancılar Sapeksa'yı Tekfen Holding'e sattılar.. Şimdi faal mi değil mi bilmem..
Ama bildiğim bir şey var, Almanya'dan bir firma geliyor, 1995'de Sapeksa'nın Avrupa'ya sattığı çekirdeksiz karpuzu, Çukurova'da ilk kez ekiliyormuş gibi lanse ediyor..
El insaf.. En azından, sizden önce Sapeksa'nın çekirdeksiz karpuz tohumu ürettiğini ve bu bölgede yetiştirdiğini anlatarak teşekkür etseydiniz.. "Bizler Sapeksa'nın yolunda gidiyoruz. onun gibi üreticiy benzer tohumlarla çok kazandıracağız" deseydiniz, tohumunuz mu bozulurdu? Benim nazarımda, benim gibi Sapeksa'nın çekirdeksiz karpuz tohumu olayını bilen hatta ekip para kazanan çiftçilerin gözünde yücelirdiniz..
***
Aşiret dernekleri siyasi ikbal kapısı oldu
Amaçlarına uygun çalışanları tenzih ederim.. Ama, Adana'daki aşiret dernekleri, amacı dışına çoktan çıktı, siyasette makam arayan yöneticilerinin hedefe ulaşma aracı oldular..
Bakmayın siz çoğunun Yörük, Türkmen ya da bilmemne aşireti kültür ve dayanışma derneği olduğuna.. Falanca kişiye siyasi ikbal sağlama derneği oldular..
Ben, Adana'daki aşiret derneklerinin, temsil ettiğini iddia ettiği aşiretin kültürü, gelenekleri, göreneklerini tanıtan bir etkinlik yaptıklarını görmedim.. Karşılaştığım etkinlikler ya genel veya yerel iktidar partisi yönetimine ziyaret, milletvekillerine ziyaret, belediye başkanlarına ziyaret şekinde..
Ya da, belediyelerin desteğiyle, bir iki sanatçının getirildiği sözde aşiret kültür tanıtım şölenleri.. Aşiretin kültürünü tanıtan ne bir etkinlik, ne bir yayın.. Siyasetçilere tavsiyem, falanca aşiretleri kültür yardımşalma dayanışma derneği adıyla kendilerine gelen insanlara kanmasınlar..
Onların amacı aşiretlerini tanıtmak değil, nasıl olur da bir makam mevki, hadi onlarda olmadı bir ihale kaparım kavgasıdır..